Bu Masal'ı Yaşamak İstiyorum / 20

2K 96 10
                                    

Normalde bu bölümde final yapacaktım ama final yapmamam üzerine istekler var o yüzden bir süre daha yazmaya devam edeceğim.

____

"Hayır dedim!"

"Sana soru sormuyorum, haber veriyorum!"

Eren bağırarak arkamdan gelirken odama girip kapıyı hırsla ittim ama Eren avcuyla kapıya vurarak yüzüne kapanmasını engelledi.

"Gitmeyeceksin dedim Masal!"

Derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştım ama Eren gibi bir sevgilim varken ne mümkün? Kırmızı görmüş boğa gibi davranmasını umursamadan kararlı bakışlarla karşısına dikildim. Korkmuyorum desem yalan olurdu. Ufaktan tırsıyordum ama bunu bu öküze belli edecek değildim!

"Bende sana senden izin istemiyorum zaten diye söylüyorum ama anlamıyorsun ki."

Gözlerini kapayarak yavaş bir şekilde dilini dudaklarının üzerinde gezdirdi. Annem hep 'babanla ne zaman kavga etsek beni hep öperek susturur sonra da kendi istediği şey için ikna ederdi. En azından onun öyle düşünmesine izin verirdim ama hep ben istediğimi elde ederdim' derdi.

Belki bende aynı şeyi yapabilirdim. Tek farkla; Eren'in beni öpmesini beklemek yerine onu ben öpecektim.

Onun daha ne olduğunu anlamasına izin vermeden aramızdaki mesafeyi kapatarak elimi ensesine götürdüm ve dudaklarını dudaklarıma bastırdım.

Eren ilk anın şokunu attıktan sonra öpüşüme karşılık vermeye başlamıştı. O benim dudaklarımla oynarken ellerime ensesine götürerek okşamaya başladım. Hoşuna gittiğini belli edercesine inlediğinde boğuk bir şekilde kıkırdadım. Her ne kadar amacım onu yoldan çıkararak istediğimi yaptırmak olsada ben yoldan çıkmak üzereydim.

Alt dudağımı dişlerinin arasına alarak ısırdığında ağzımdan kaçan iniltiye engel olamadım. Ah lanet olsun! Aklımı tamamen kaybetmeden önce planı...

Bedenini bedenime biraz daha bastırdığında bir boğuk inilti daha koptu dudaklarımdan. Resmen düşünmemi engelliyordu. Sanırım evde birinin olmamasına şükretmeliydim...

Nefes almak için dudaklarını dudaklarımdan ayırınca gözlerimi hafifçe aralayarak ona baktım. Gözlerini kapatmış, alnını alnıma yaslanmış derin derin nefes alıp veriyordu.. Şimdi tam sırasıydı..

Dudaklarına ufak bir öpücük koyup geri çekildim.

"Belki de geziye.." cümlemi tamamlamadan önce bir kez daha öptüm. "senin hazırlayacağın bir bavul ile.." ve bir kez daha "gidebilirim." son kez ama uzun bir öpücük bıraktım dudaklarına.

Önce Antalya gezisi için ikna etmem gerekiyordu. Bavulun çaresine bir şekilde bakardım daha sonra..

Gözlerini aralayarak bana baktı. Işıl ışıl açık kahvelerin yerini karanlık bir kahve almıştı. Oradaki isteği ve arzuyu net bir şekilde görebiliyordum. Bunun ona işgence etmek olduğunu bilsemde, ondan izin almanın en kolay yoluda buydu.

"Ben cevabımı zaten verdim Masal." bir kez daha ben senden izin istemiyorum diye haykırmak istedim. O izin versede, vermesede o geziye gidecektim. Arada sadece bir fark olacaktı. İzin verdiği takdirde içim rahat edecekti, vermediği halde gidersem huzursuz olacaktım çünkü küs olacaktık.

Dudaklarına uzanırken "Ama gitmeyi çok istiyorum." diye fısıldadım. İyice yumuşamaya başlamıştı. Bir de şu kararını olumlu yönde değiştirebildim mi, bu iş tamamdı!

Gözleri önce gözlerime baktı, sonra dudaklarıma doğru kaydı ve yüzünü bana doğru iyice yaklaştırdı. "Benimle oyun oynuyorsun." dediğinde kıkırtılarıma engel olamadım. Dudaklarını dudaklarıma sürttü. "Ve ben salak gibi buna izin veriyorum."

Bu Masal'ı Yaşamak İstiyorumWhere stories live. Discover now