Bu Masal'ı Yaşamak İstiyorum/3

4.3K 219 42
                                    

"Okul nasıldı çocuklar?" kafamı tabağımdan kaldırarak ağzımın dolu olmasını önemsemeden konuştum. "Fena değildi. Yani kötü değildi ama iyi de değildi işte. Her zamanki gibi sıkıcı sayılırdı ama kötü bir şey olmadığı için de kötü değildi işte." Barış gülerek başını iki yana salladı. "Bazen sadece konuşmak için konuştuğunu düşünüyorum Masal." Ona dil çıkararak tekrar tabağıma yöneldim ve hızlı bir şekilde yemeye devam ettim. Bir saat sonra Esin'le dışarı çıkacaktık ve hazırlanmam için yeterince zamanım olmasını istiyorum.

"Benim de fena değil. Her zamanki şeyler. Ahh bi de bugün Eren'le okulun yüzme ekibine katıldık." Evet, evet bana konuşmak için konuşuyorsun diyen kişiye bakın siz. Ne kadar da önemli ve fark.. Yüzme kursu mu? "Ne dedin az önce sen?" umursamaz bir şekilde omuz silkerken bardağında ki suyu yudumladı. "Kızlar bu tür şeyleri çok ilgi çekici buluyor ayrıca ekipte gerçekten çok güzel kızlar var." Nedense hiç şaşırmadım. Ben cevap vermek yerine gözlerimi devirirken annem iğneleyici bir tonda "Birilerinin gençliğini hatırlatıyorsun bana" dedi. Barış yani abim ve ben alttan alttan gülerken babam çoktan yıkama yağlama işine geçmişti.

İzin isteyerek sofradan kalktım ve odama girerek elbise dolabımı açtım. Havalar yavaş yavaş soğumaya başlamıştı. Altıma açık renk dar bir kot pantolon çıkarırken üzerime de balıkçı yaka gri bir kazak çıkardım.

Çok hafif göz kalemi çekerken kirpiklerimi belli ettikten sonra dudaklarıma dudak rengindeki dudak kalemimi güzelcene sürdüm. Turuncu saçlarımı yukarıdan dağınık bir at kuyruğu yaparak kendime aynada baktım. Sanırım oldu.

Kapım çalmaya başladığında gözlerimi aynadan çekmeden seslendim "Gir" yüzüğümü parmağa takarken kapıya yaslanmış beni izleyen biricik abime döndüm. "Çok güzel olmuşsun." gözlerimi tekrar üzerimde gezdirirken sırıttım. "Gerçekten mi?" ellerini kot pantolonun cebine sokarken başıyla onayladı. "Çocuklarla dışarı çıkıcaz isterseniz arabayla sizi bırakalım taxi ile uğraşmayın boşuna" ellerimi hızla birbirine çarptıktan sonra kollarımı abimin boynuna doladım. "Bu süper olur" kahkahalarına aşağıdan gelen kapı zili eşlik etti.

Hızla Barış'tan ayrılarak aşağı koşturdum. "Ben bakarım Esin'dir!" Yüzümdeki kocaman gülümsememle kapıyı açtım ancak karşımda gördüğüm suratsız hödük yüzünden gülüşüm hemen silinmişti. "Sen miydin?" Beni umursamadan içeri geçerken omzunun üzerinden seslendi. "Sevgilini bekliyordun sanırım." Her ne kadar yüzümü göremeyeceğini bilsemde yapmacık bir şekilde gülümsedim. "Nerden bildin?" laf atmadan dursa ölecek sanki gerizekalı. Hem suçlu hem güçlü. Tip tip bakan o, surat sallayan o ama hala suçlu olan sanki benmişim gibi davranıyor. Geçen gece kavga ettiğimizden beri tek kelime etmemişti. Benimle konuşmuyor hatta konuşmamakla kalmıyor, yüzüme bile bakmıyor uyuz.

"Okulun yüzücü tayfasına katılmışsınız abim söyledi." kafasını telefonundan kaldırmadan onaylayan sesler çıkardı. Esin'in gelmesini beklerken Eren'in ardından merdivenleri çıkmaya başladım. "Düşeceksin şimdi önüne bak telefona değil" bir kaç sanise boyunca bana baktıktan sonra tekrar telefona döndü. Artık hangi kıza bu kadar hayran kaldıysa beyfendi iki saniye telefonundan ayrılmadı. "Anlaşılan o ki birileri sevgili yapmış ha?" gene hiç bir cevap yok. Tam Barış'ın odasına girecekti ki kolunu tutup kendime doğru çevirdim. En azından denedim.

"Daha ne kadar böyle devam edecek Eren?" baygın bir şekilde bana baktı "Nasıl?" ciddi mi bu çocuk? Farkın da değil mi? "Nasıl mı? Hadi ama Eren. Benimle durmadan şakalaşan çocuk, güler yüzlü, eğlenceli olan nereye kayboldu. Kavga ettiğimizden beri benimle konuşmuyorsun. Seninle konuşmak için çabaladığımın farkında mısın?" yüzüne ona hiç yakışmayan alaycı ve soğuk bir gülüş ekledi. "Ne o sevgilin seni yeterince güldürmüyor mu?" derin bir nefes alarak sakin kalmaya çalıştım. Tartışmanın bir anlamı yok sonuçta değil mi? "Can benim sevgilim değil Eren." tek kaşını kaldırınca pes ettim.

Bu Masal'ı Yaşamak İstiyorumWhere stories live. Discover now