Bu Masal'ı Yaşamak İstiyorum / 25

1.2K 72 16
                                    

Temiz havayı içime çekerken gülümsedim. Sonunda kendimi birazda olsa mutlu hissediyordum. Sonunda bir şeyler yoluna girmeye başlamıştı. Her şey daha güzel olacaktı buna inanmaya başlamıştım. 

Bahçedeki koltuk takımı benim rahatım izin hazırlanmıştı. Her gün beni istediğim süre boyunca bahçe çıkarıyorlar, akşamları ailemle birlikte televizyon izliyordum ve uykum geldiğinde de biri beni odama kadar taşıyordu. 

Ameliyatın üzerinden tam bir ay geçmişti ve ben kendi hatalarım yüzünden, fizik tedavi için çok gecikmiştim ama Sedef Hanım dediğine göre azimle bunun üstesinden de gelebilirmişim. Bir saat sonra onunla seansımız vardı. Bu beni korkutuyordu çünkü yaptığımız hareketler canımı acıtıyordu ama yürüyebilmek içinde bunu yapmam gerekiyordu.

"Yüzün gene bembeyaz oldu. Ne geçiyor aklından?" Eren'in alaycı yüzüne bakarken ister istemez gülümsedim. Hala işe gitmek yerine tüm gününü yanımda geçiriyordu.

"Ne zaman işe başlayacaksın? Neredeyse yaz bitecek!" umursamaz bir şekilde omu silkerken oturduğu yerden kalkarak bana yaklaştı ve önümde çöktü. "Ne o? Sıkıldın mı benden? Sen değil miydin bu yaz çalışma diyen." Ben demiştim ama o zaman öyle derken düşüncem böyle bir yaz tatili geçirmek değildi. Onunla, baş başa çıkacağımız bir tatil hayal ediyordum o zamanlar.

"Yanımda olduğun için mutluyum ama bütün günün boşa gidiyor ben.." cümlemi tamamlayamadan Eren kaşlarını çatarak beni susturdu. "Masal saçmalamayı kese misin?! Asıl seninle vakit geçirmediğim de benim günlerim boşa gider."

Onu hak edecek ne yapmıştım bilmiyordum ama iyi ki yapmıştım. O bu hayatta sahip olabileceğim şeydi. Annem her zaman "Babanla tanıştığım için ve o bana aşık olduğu için çok şanslı bir kadınım." der. Küçükken tam olarak algılayamasam da bu söz çok hoşuma giderdi. Şimdi ise bende aynı onun gibi hissediyordum. Eren bana aşık olduğunu için çok şanslıydım.

Elimle yanağını avuçlarken gözlerime diktim. "Seni seviyorum." 

_____

Eren'in kolunu sıkı sıkı tutarken derin bir nefes aldım. Bacağımın titremesini bir türlü durduramadığım için adım atamıyordum. Hoş ı dursa bile benim adım atmaya da cesaretim yoktu ki!

"Tamam Masal, şimdi biraz sakinleş." Kahvelerimi Sedef Hanıma öfkeyle diktim. Demesi kolaydı!

"Bana doğru adım atmanı istiyorum." Sol ayağımı öne doğru uzatırken sağ ayağımla dengemi sağlamak çok zordu ama daha zor olanı sağ ayağımı hareket ettirmekti. Yapabilirim, bunu yapmam gerekiyordu. Dişlerimi sıkarak ileri doğru adım attım. 

Canım acıyordu, tarif dahi edemeyeceğim kadar hemde. Gözlerim dolarken bir kez daha zorladım ama her seferinde acım katlanıyordu. 

"Hadi Masal biraz zorla kendini!" Sedef Hanımın sesiyle ayaklarımı izlemeyi keserek bakışlarımı ona çevirdim. "Yeter artık! Çok acıyor!" gözlerim giderek daha fazla doluyordu ama bu kadın bana hiç acımıyordu. Yaptırdığı o aptal hareketeler yüzünden attığım onca çığlıkta bile dinlenmem için hiç fırsat vermemişti ve şimdide bu.

"Henüz bir turu bile tamamlamadın." Öne doğru bir kez daha adım atarken artık yaşlarıma engel olamıyordum. Ben sağ ayağım bir kez daha ileri itmeye çalışırken, Eren beni daha sıkı tutarak durdurdu.

"Canı acıyor görmüyor musun?" Eren'in sinirli ve endişeli çıkan sesiyle bakışlarımı ona çevirdim. Seans saatlerinde burada olmasından hiç hoşlanmıyordum. Benim her canım acıdığında onun iki katı canı acıyordu.

"Eğer her seferinde böyle yapacaksanız lütfen bundan sonraki seanslara gelmeyin." Sedef Hanım direk olarak Eren'in gözlerine bakıyordu. "Canı acıyor." Bu işin sonu hiç iyi değildi. Ben olaya müdahile edemeden Eren hızlı ama nazik bir şekilde beni kucağına aldı. 

Bu Masal'ı Yaşamak İstiyorumWhere stories live. Discover now