bizi yaz'

2.7K 237 260
                                    


İnsanın saniyeler sonra ne yaşayacağı hakkında asla bir bilgi sahibi olamadığı gerçeği kimi zaman tokat gibi çarpabiliyor yüzünün ortasına. Hayatta size çıkar yol sağlayacak olan iyi şeylerden çok yaralayıcı olaylarla karşılaşabiliyorsunuz ve bu ansızın kapınızı çalan bir misafir oluyor. Kimisi hastalık, kimisi fakirlik, kimisi işsizlik, başarısızlık, şanssızlık, ölüm, sevgisizlik, yalnızlık...

Yoongi bu tarz çat kapı olumsuzlukların her zaman insan tarafından çağrıldığına inanırdı. Yalnız kalacağı inancına yıllarca tutunmuş ve öyle de kalmıştı. Bunu değiştirmeye çok çalışmış ve tutunacak dal aramıştı kendince ama becerememişti. Kafasında onu uyaran cümleler vardı. 'Ne kadar olumsuz düşünürsen, o kadar olumsuz yaşarsın.' Hayatına onu tamamlayacak birisinin gireceğine dair olan beklentisini kaybetmeye oldukça yakındı. Çiçekleri, balıkları ve kendisi. Tamamdı işte. Sonra o geldi. Çat kapı bir misafir gibi.

Jimin onun hayatındaki her tereddüdü silmek için çok güzel bir nedendi. Neye odaklanırsan, neyi istersen ve o şeyin geleceğine cidden inanırsan avuçlarının arasına konan bembeyaz bir kelebekten farksız hale geliyordu hayaller. Yoongi başından beri beklediği o sevgiyi avuçları arasına almıştı ve Jimin ise o kelebeğin ta kendisiydi.

Gece boyu Jimin'in ellerini daha sıkı tutmuştu. İkisi de Taehyung ve Jungkook'un konuşmalarına mırıltılarla onay verip gülümsemekten başka bir şey yapmamıştı ve utanç hissi kalplerinin pompaladığı her kanla biraz daha yayılıyordu.

Diğerleri yurtlarına dönerken Jimin ve Yoongi sahil yolunda biraz daha yürümeyi seçmişlerdi. Hava soğuk olmasına rağmen yanaklarının bu denli yanıyor olması ne kadar normaldi?

"Biliyor musun, bu hayatımda yaşadığım en güzel gündü Hyung."

Yoongi olduğu yerde adımlarını durdurup Jimin'in diğer elini de avuçları arasına almıştı ve küçük bedeni kendine çevirmişti. Birleşen elleri izlemeye başlamıştı bir süre. Daha sonra kafasını kaldırıp sevdiği adamın gözlerine baktı ve kafasını sağa sola yatırmaya başlayarak karşısındakinin onun hareketlerini taklit edişine gülümsedi.

"Bundan sonra her günümüz güzel olacak Jimin, söz veriyorum." dediğinde küçük olan esen rüzgarda dağılan saçları gözlerinin önünden kovdu ve kendini büyük olanın kolları arasına attı. Uzun sarılış sırasında ikisi de gözlerini kapatmış ve burunlarına gelen huzurun kokusunu duymuştu. Birbirlerine karışan kokuları aşkın tanımına öyle uyuyordu ki Yoongi aldığı kokuyla ömrünün sonuna kadar sarhoş kalabilirdi. Jimin birden kafasını kaldırıp gözlerini kısarak Yoongi'ye baktı.

"Hyung, sahil sonuna kadar benimle yarışır mısın?"

"Ne?"

"Beni duydun, hadi. Yakala beni" Jimin, diğerinin kolları arasından kurtulup rüzgara karşı koşmaya başladığında Yoongi arkasında kalıp kahkaha atmaya ve onu durdurmak istercesine seslenmeye başladı.

"Dur... Jimin dur ben, ben koşmam ki."

Koşmuştu. Diş etlerinin gözükebileceği şekilde sahile gülüşünü sunarken arada bir "Kahretsin." diye fısıldıyor ama hiç durmadan sevdiğinin peşinden koşuyordu. Jimin birkaç kere arkasına dönüp Yoongi'nin koşuşunu izlemiş hatta taklidini yapmaya başlamıştı.

Jimin yakalanmayacağını farkına vararak bilerek yavaşlamaya başladığında Yoongi kolunu diğerinin boynuna atıp bedeni aşağı doğru çekmişti. İkisi de koşu yüzünden nefes nefeseydi ve terlemişlerdi. Yoongi ellerini dizlerine koyup dinlenmeye çalışırken konuştu.

"Bunu bir daha yaparsan verdiğim sözü tekrar düşünürüm." diyerek nabzını düzeltmeye çalışıyordu derin nefeslerle. Jimin duyduğu cümleyle daha çok gülüp Yoongi'ye yaklaşıp onu ayağa kaldırarak şakaklarına bir öpücük kondurdu. Terlemiş saçları alnından çekip tebessüm etti.

write us •yoonminWhere stories live. Discover now