1.bölüm (2.perde)

3.1K 52 2
                                    


Aslında bölüm cuma günü gelecekti ama sizi daha fazla merakta bırakmak istemedim..
Uzun bir aradan sonra asdfghjkl medya : Kumsal

1.bölüm (2.perde)

(Kumsal'ın ağzından)

Acıyla gözlerimi açtım. Göğüs kismimda çok acı vardı.

Nerdeyim ben burası neresi? Diye kendimi sorgularken karşımda dikilen babaannemi gördüm.

"Iyi misin?" Diye sordu. Bana ne oldu neden burdayım hiç bir şey hatırlamıyordum.

"Neden hastanedeyim, bana ne oldu?"

Anlamsizca bana baktı bir süre "En son ne hatirliyorsun?"

"Uraz'a yaptığım oyunu.. Ölmüş gibi yaptığım sonrası yok.. Kanserdim.. Ameliyat mi oldum?"

"Evet, pekii ya arkadaşlarının başına gelen talihsiz kazayı hatırlıyor musun?"

"Ne?! Ne kazası?"

"Uraz'in geçirdiği trafik kazası yüzünden komada olduğu, bir takım kiz arkadaşının da senin yüzünden akıntı da kaybolup gittiklerinide mi hatirlamiyorsun?"

Ne sacmaliyor, benim yüzümden mi akinti mi koma mi? Beynim durdu o an sanki!

"Benim yüzümden mi? Ne oldu hiç bir şey hatırlamıyorum Uraz o neden komada, anlat lütfen Alaralar onlar iyiler di mi? Ne akıntısı!"

"Sakin ol! Anlatacağım, sen o gün Uraz'a yaptığın oyun yüzünden trafik kazası geçirdi komaya girmiş. Sen de bana 'Senin yüzünden oldu' Diye cildirdin! Amerikadayken onları aradın 'Gelin hepsi babaannemin oyunuydu annemi öldürmekle tehdit etti' diye gece vakti kiytirik bir deniz aracıyla gelebileceklerini sandılar.. Hepsi kayıp.."

Yaşananlar aklıma geldi titreyen ellerime baktim.
Hüngür hüngür agliyordum aslında bir çare vardı onların yanina gitmek aklıma direk çatı geldi.
Onların yanina gideceğim.. Bekleyin ben sizsiz yaşayamam arkadaşlarım!

"Defol?! Hepsi senin yüzünden oldu herkesi kaybettim. Geç oldu ama kimi öldürürsen öldür umrumda bile değil kimseyle evlenmeyecegim."

"Ba-"

"Sakin devamını getirme öldürürsen öldür her seyimi kaybettim senin bu cemiyet, para hırsın yüzünden defol! Ya da ben giderim!"

bacaklarımı kipirdatmaya calistim ama olmadı. Uyuşma felan mi. Bacaklarım! Bacağıma elimle bir cimcik attim hissetmedim hiç bir şey.

Karşımda gözleri dolan babaanneme baktim..

"Ba-bacaklarim onları hissedemiyorum! Kipirdatamiyorum! Babaanne doktoru cagir olmuyor!"

Gözünden yaşlar süzülüyordu "Maalesef" diyebildi kesik kesik.

"Ha-hayır! Hayır olmaz! Hayır, hayır şaka de mi! Ameliyat sonrası olur böyle uyuşmalar dimi sadece basit bir uyuşma! Hayır de lütfen! Be-ben böyle yatalak yaşayamam hayır!" Diye haykırarak sinir krizi geçiriyordum.

Karsimda duran hemşirenin yaptığı sakinleştirici ilaçtan sonrasını bilmiyorum.

Ardından geçirdiğim üç ameliyat sonrasında zar zor düşe kalka adımları mi arabiliyordum. Fizik tedavim hep iyi gecti gayretliydim.

Bir kere intihardan kurtuldum. Aslinda neden bunu istedigimi bilmiyordum. Birden uyandığımda elimde jilet bilegimde ise çizik tam ben ne olduğunu anlamaya çalışırken babaannem girdi odaya inandiramadim onu e tabi kendimi de..

Uraz'in uyandığını duydum bir gün Amerikadan..
Acı bir şey daha duydum. Hiç bir şey hatırlamadığı gerçeği hem benim ki gibi yalandan da değil.

Hazal, Alara ve Sanem onlar yaşıyorlar! Hissediyorum.. Bir gün gelecekler sadece bir adada esir kaldilar her nekadar size sacma gelse de ben inanıyorum!

Çünkü onlar çok güçlüler başının çaresine bakarlar benim gibi değiller!

Melis karşımda şaşırmış ve hayranlıkla bana bana bakıyordu "Yaşadığın bunca olaylara rağmen delirmemiş olman! Sen de çok güçlüsün!"

"Emin misin? Daha senle tanışalı beş dakika oldu! O yüzden içeride ki Uraz'in doğum günü için bu kadar heyecanliyim onun için taa Amerika dan geldim ve beni hatırlayacak, hatırlayacağım! Sen de bana hayat hikayeni anlatsana?"

Karsimda biraz düşündü "Ne anlatsam!" Der gibi..
Biraz zaman geçtikten sonra "Benim pek bir hayat hikayem yok, daha doğrusu hayatım yok gibi bir sey. Bir tane arkadaşım var sadece oda bu şehirde değil evden eve geçer benim hayatım maceralı bir hayatım yok senin gibi"

"Üzücü..." Somurtuyordu bir sıkıntısı varmış gibi...

"E hadi içeri geçelim!" Dedi.

Koltuktan dogrulup onaylarcasina başımı salladım.
Içeri tam gittiğimiz anda ışıklar söndü.

"Tam zamanında" dedim Melis'e doğru.

Herkes "İyiki doğdun Uraz!" Diye bağırıyordu.

Gülümsemesini mum ışığından görebiliyordum.

Mumlari üfleyince herkes "Bir dilek tut!" Diye bağırdı.

Gözlerini kapattı. Açınca

"O zaman bu dileği gerceklestirelim.. Yeni yaşıma onunla girmek istiyorum bidaha çıkmaması üzere" deyince herkes.

"OOO!" Diye bağırdı.

"Aranizda Şu an Mavi elbiseli önlerinde boncuk var!"

O anda elbiseme baktim. Mavi ve önde boncuklari vardı. Gerçekten de buraya geldiğimi hissetmiş ve beni hatirlamis mi?

"Buraya gel!" Dedi Uraz.

Beni çağırıyor tam giderken bir bedenin bana çarpmasıyla sarsildim. O da benim gibi mavi elbiseliydi ve boncuk detayı vardı.

Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum beni mi çağırıyor? Onu mu?

Sahneye çıkınca Uraz gülümsedi ve "Seni seviyorum beni asla birakma! Dileğimi gerceklestir!" Dedi.

Kız güldü ve "Bende seni.. Bende seni seviyorum!" Dedikten sonra sarıldılar.

Ben hâlâ donakalmış bir vaziyette onları seyrediyordum. Ne bekliyordum ki zaten ben buraya ait değilim!

Diye kendime söylenerek yürürken bir sert bedene daha carptım.

Elindeki içecek düştü. Ve üstü tamamen icecegin rengini almıştı. Kırmızı!

"Dikkat etsene!"

Medya: (Mehmet çok yakisikli dimi)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Medya: (Mehmet çok yakisikli dimi)

Aglamanin etkisiyle o bedeni "Önümden çekil" Der gibi ittim.

Ve o büyük süslü binadan kendimi kaçar gibi dışarı attim

Arkana Bak Where stories live. Discover now