8. Bölüm

3.5K 248 55
                                    

Asya

"Berk doy artık." dedim pizzadan kalan şeyleri ağzına atarken

"Doydum ama bunlar boşa gitmesin günah. Öff Asya bir sus iyice kendine benzettin beni ya." dedi ve yemeği bırakıp gitmeye başladı. Gülerek masadan kalktım ve Berk'i takip etmeye başladım. 

"Benim bacaklarım seninkiler kadar uzun değil yavaş yürü."

"eee tabi insanın boyu 1.20 olunca." 

"Benim boyum 1.63 tamam mı?"

"O kadar uzun musun sen ya? Gel bakayım." 

" Dalga geçme. Uzunum tamam mı? " dedim ve önden hızlı hızlı yürümeye başladım. Arkamdan Berk'in kahkaha attığını duyabiliyordum. Allah'ım bu çocuk  ne kadar güzel gülüyor öyle.

"Asya ben bırakayım seni" 

"Tabi bırakacaksın sen getirdin, sen götüreceksin." dediğimde Berk kahkaha attı.

"Buyurun bakalım prenses." dedi arabasının kapısını açarak. 

"Ayh teşekkür ederim." dedim ve arabaya bindim. "Saat daha erken bana mı gitsek acaba?" dediğinde korku dolu gözlerle ona baktım. "Asla olmaz asla. Kalbim o südyenleri bir daha görmeyi kaldırmaz. Hayır yani annenin nasıl bir zevki var anlamadım. Hadi onu boş verelim alırken utanmadı mı acaba? Hayır yani ben normal südyen alırken utanıyorum." dediğimde Berk kısa süreliğine gözünü yoldan ayırıp bana baktı. "Annem alırken yanında değildim Asya bilmiyorum." istemsizce güldüm. Berk'i südyen alırken hayal etmeden edemedim.

" Ne oldu? Niye gülüyorsun?" 

"Biran seni südyen alırken hayal ettim. Bak şimdi gidiyorsun mağazaya sana annenin göğüs bedenini soruyorlar ve sen diyorsun ki ' en büyük beden işte.' kız sana tuhaf bir şekilde bakıyor. Sende 'dantelli olsun. Fantezi gibisinden' diyorsun" dedim ve gülmeye başladım. Hatta gülmeye değil anırmaya başladım. Berk'in bana baktığını görüyordum ama gülmekten bir şey diyemedim. 

"Bu nasıl bir gülüş ya." dediğinde daha fazla gülmeye başladım. Şuan iğrenç güldüğümün farkındayım ama kendimi durduramıyordum. 

" O südyenlerden sana da almamı ister misin? Bence senin üzerinde daha güzel durur." dediğinde gülmeyi bırakıp ellerimle göğüslerimi kapadım. 

" Pis sapık. Bence o südyenleri sana giydirmek lazım. Sende çok çok çok mükemmel olur." 

" En sonunda o südyenleri atacağım o olacak. Ne südyenmiş ya. Bu südyeni konuştuğumuz kadar benim yakışıklılığımı konuşsak keşke" ağzımı açıp bir şey diyecekken telefonum çalınca susup telefonumu açtım. 

"Efendim Elif" 

" Berkle misin? Berkleysen sana konum atıyorum oraya gelin Efe falan var." dedi ve ben cevap vermeden telefonu suratıma kapattı. 

"Ne diyor?" 

" Konum atacakmış. Attığı konuma gidecekmişiz. Efe falan varmış." dedim ve gelen konumu Berk'e gösterdim. Yaklaşık 2 dakika sonra Elif'in attığı konuma gelmiştik. Bir şey demeden arabadan indim ve Berk'i beklemeden kafeye girdim. Girer girmez Elif'i gördüm ve onların olduğu masaya ilerledim. 

" Çifte kumrular gelmiş." diyen Elif'e ters bir bakış attım. 

" Bizde tam şişe çevirmece oynayacaktık tam zamanında geldiniz." diyen Hayat'a da ters bir bakış attım. Şimdi bunlar kesin salak salak şeyler yaptırırlardı.

" Ben yokum. İzlemek oynamaktan daha keyifli bence" dedim ve garsonun getirdiği sandalyeye oturdum. 

" Asya yoksa bende yokum." 

" Dalga mı geçiyorsunuz? Çevirin şu şişeyi." dedi Efe sinirlendiğini belli ederek. Ben tam şişeyi çevirmek için elimi uzattığımda Elif ayağa kalktı. 

" Berk biz yer değişelim siz Asya ile karşı karşıya oturun." Berk hiçbir şey demeden kalktı ve karşıma geçti. Elif yanıma oturunca ona pis bir bakış attım ve şişeyi çevirdim.

Bana ve Efe'ye geldi. " Doğruluk mu? Cesaret mi?" dedim. 

"Erkek adam cesaretlidir." dedi. Elimi yanağıma koyup biraz düşündüm. 

"Elif'i öp. İtiraz etmek yok." dedim ve piç smile yaparak Elif'e baktım. Elif ağzını açmış bana bakıyordu. 

"Olmaz öyle şey. Başka bir şey söyle." 

"İtiraz etmek yok dedim Efe. Öp şu kızı." dediğimde Efe oflayarak ayağa kalktı ve Elif'i dudağından öptü.

"Bu olaydan birine bahsederseniz hepinizin işini bitiririm." dediğine hepimiz kafamızı salladık. Ben gülmemek için yanaklarımı ısırırken Elif mal mal sırıtıyordu. 

Efe çevirdi. Hayat ile Elif'e geldi. " Doğruluk" dedi Hayat Elif'in sormasına müsaade etmeden. 

" Sevdiğin biri var mı? Hoşlandığın falan." 

" Yok" 

Hayat şişeyi çevirdi ve BİNGO. Berk ile Elif arasına geldi. Berk cesaret derse işim bitmişti. Berk'e bakarak 'doğruluk' dedim ama o beni takmayarak 'cesaret' dedi. 

"Asya ile 2 dakika durmadan öpüşün." dediğinde Elif'e korku dolu gözlerle baktım. 

" Hayır olmaz. Ben öpüşmeyi bilmiyorum. Ya ben en iyisi eve gideyim." dedim ve tam kalkacakken Elif kolumdan tutup beni Berk'e ittirdi. 

" Berk öpme. Bak cidden ben öpüşmeyi bilmiyorum. Hem öpersen utanırım. Öpme işte ya." dedim ama Berk beni takmadan dudaklarıma yapıştı. Debeleniyordum ama fayda etmiyordu. 

" Tamam 2 dakika bitti" diyen Hayat'a minnetle baktım. 

" Ben eve gidiyorum siz oynayın." dedim ve çantamı alarak kafeden çıktım. Rezil oldum yaa. Ben şimdi Berk'in yüzüne nasıl bakacağım?

" Asya bekle ben bırakayım seni. Hem seni buraya ben getirdim, ben götüreyim." dediğinde güldüm. 

" Berk utanıyorum." dediğimde Berk kahkaha attı. " Farkındayım domates gibi kızardın." dediğinde koluna vurdum. " Denesek mi?" dediğinde ona baktım. " 

" Südyenleri mi? Hayatta olmaz." 

" Sevgili olmayı diyorum denesek mi?" dediğinde ağzımı açarak ona baktım. Allah'ım sonunda. 

" Denesek mi ne ya? Deneme tahtası mıyım ben?"  dedim heyecandan. 

" Asya benimle çıkar mısın?" 

" Ayh dur tut beni. Bayılabilirim." dediğimde Berk kolumu tuttu. 

" Evet mi hayır mı?" dediğinde heyecandan ne diyeceğimi bilemedim. 

" Kız evi naz evidir Berk nazımı çek. Sonra düşünürüm." dediğimde Berk bana dehşetle baktı. 

" Şaka yaptım sakin ol."

" Korktum biran. Seni nazlanırken hayal edemiyorum. Çekilmez olursun artık." dediğinde tek kaşımı kaldırarak ona baktım. 

" Cevap vermeyecek misin?" biraz düşünür gibi yaptım ve gülerek kafamı salladım. Berk'te gülerek bana sarıldı. 

" Hadi seni eve bırakayım." 

" Tabi bırakacaksın beni buraya sen getirdin, sen götüreceksin." dediğimde güldü ve kapımı açtı. 

Sessiz bir yolculuğun ardından evin önüne geldiğimde Berk'e baktım. Berk beni kendine çekti ve sarıldı. 

" Yarın almaya geleyim mi?" 

" Hayır gerek yok yakın zaten." dedim ve Berk'in yanağından öpüp arabadan indim. Kapının önüne geldiğimde ona el salladım ve içeri girdim. Kapıyı kapatıp arkasına yaslandım ve elimi heyecandan ağzımdan çıkacak olan kalbime koydum. 


Ben geldimmm🖑🖑 umarım begenirsiniz.
Bir dahaki bölüm de görüşmek üzere hoşçakalın 🙋🙋🙌

Sınır: 30 Vote 25 yorum

Öptüm Say Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin