ANKA

•2• Rüya Değil Gerçek

Uyandığımda kafam ağrıyordu. Güneş yeni yeni doğuyordu. Bana ne olmuştu acaba. Kumsalda tek başımaydım. Ve kumun üzerinde yatıyordum. Galiba dün suyu izlerken uyuyakaldım ve rüyayı da burada gördüm. OLAMAZ!!! Annemler! Motel'e gitmedim gece. İnşallah geç gelirim diye uyumuşlardır. Hemen kalktım ve koşarak motele gittim. Neyse ki hala uyuyorlardı. Hemen yatağıma girdim ve uyudum. Bu arada galiba uyurken büyük dalgalar gelmişti çünkü nemliydim. Rüyamda her şeyi bu kadar gerçekçi hissetmemin nedeni de buydu sanırım. Saat 10 gibi annem uyandırdı. Kafam hala ağrıyordu.

"Hadi kızım uyan kahvaltıya gidelim."

"Tamam üstümü değiştirip geliyorum. Siz bana peynir, zeytin alın ben de ekmeğimi alıp gelirim."

"Tamam. Dün paket bitti. Yeni paketler girişteki 4. dolapta."

"Tamam hadi gidin."

"Biz gidelim de sen uyumaya devam et öyle mi? Hemen kalk ve geç kalma."

"Tamam anne!" ve kalktım giyinmeye başladım. Telefonumu elime aldım. Acaba açmalı mıydım? Ama buraya rahatlamak için gelmiştim. Zaten 4 gün sonra kurs başlıyordu. Bari o zamana kadar rahatlayayım. Telefonumu kapalı bir şekilde boş valizin en dibine attım ve valizi dolaba kaldırdım. Ekmeğimi de unutmadan kahvaltı yerine gittim. Burası küçük bir tatil kampıydı. Küçüktü ama her şey vardı. Gençlerle doluydu. Buraya önceki senelerde de gelirdik. Arkadaşlarımın ailesiyle. Arkadaşlarımla kaç çocuk kestik hatırlamıyorum bile. Her geldiğimizde ki günübirlik gelirdik genelde (bu sefer 5 gün kalmaya gelmiştik) sabahları denize girer, akşamüstü voleybol oynardık ki genelde ben oynayamazdım, geceleri önce langırt falan oynar, sonra sahilde gezer ve en son diskoya gider bir güzel eğlenirdik. Buraya her gelen genç genelde yaz aşkı peşindeydi. Bu yüzden diskoyu fazla sevmezdim. Ama arkadaşların varken girmek zorunda oluyorsun maalesef ve bir de dans etmeyi çok seviyorsan. Bu sefer sadece denize giriyor, çimenlikte kitap okuyor ve akşamları sahile gidip dalgaları izliyordum.

Annemleri görüp yanlarına gittim.

"Günaydın herkese!"

"Günaydın babacım. Eğleniyor musun?"

"Evet baba. Sağol getirdiğin için."

"Anne ben Arda'larla oynamaya gidiyorum."

"Alp yemeğini bitirdin mi?"

"eveet!"

"Tamam o zaman gidebilirsin. Öğlen gel de yemek ye bizimle." Alp çoktan uzaklaşmıştı. Alp benim 9 yaşındaki küçük kardeşim. Burası güvenli bir yer olduğu için annemler serbest bırakıyordu onu.

"Kızım söyle bakalım asıl rahatlayabildin mi? Temmuz'da ders çalışırken habire depresyona giriyordun."

"Evet. Deniz gerçekten rahatlatıcı. Yalnız telefonum sinirimi bozuyordu. Kızlar habire soru atıyorlar. Ben de o yüzden telefonumu kapattım ve odada bıraktım haberiniz olsun."

"Anka! Biz sana nasıl ulaşacağız?!." Annem kızmıştı. Ama burası güvenli bir yer ve her saatler arası aynı yerdeyim. İstediklerinde beni bulabilirler. Bu arada adım Anka. Ailem egzotik isimleri severler ve mitolojiyi de.

"Anne. Burası güvenli ve zaten aynı saatlerde hep aynı şeyleri yapıyorum. İstediğinde beni bulabilirsin."

"Hanım. Bırak kızı. Rahatlasın biraz."

"Tamam öyle olsun."Kahvaltımızı yaptık. Bol bol denize girdim ve çok yoruldum. Gece gene sahile gittim. Kimse yoktu tabiki. Herkes diskoda. İşte bunu seviyorum. Şezlonga oturdum ve denizi izlemeye başladım. Dünkü rüyamı düşünüyordum. Çok güzeldi. Düşünmek bile çok mutlu ediciydi. Uzun bir süre düşündüm. Ve sonra etrafta hava dalgalanması oldu. Denizin üstünde bir şey gördüm. Buraya doğru gelen bir şey. Ne olduğunu anlamak için dikkatlice baktım. Zaten gözlerim çok iyi görmezdi. Ama bir süre sonra o şeyi bir kadına benzettim. Sh*t! Galiba rüya görmeye başladım gene ama bu gerçekten bir kadındı. Ve son sürat bana doğru geliyordu. Artık rüzgar çıkmaya başlamıştı. Kadın yaklaştıkça rüzgar artıyordu ve bir süre sonra kadının hızı azalmaya başladı ve rüzgarında. Kadın yaklaştı yaklaştı yaklaştı ve sonunda şezlongumun önünde durdu. Galiba bu sahilde uyumak bana iyi gelmiyordu. Fantastik fantastik rüyalar... Kadın bembeyaz tenli, mavi gözlü, doğal kızıl saçlı bir kadındı ve gerçekten çok güzeldi. Bir süre bana baktı gülümseyerek. Ben de ona ama bön bön. Sonra kadın elini uzattı.