[25]

471 26 17
                                    

Bir haftadır bodrumdaydım ve instagram'ı sadece Poyraz'ı kışkırtmak için kullandığımdan hesabımın ne hale geldiğini bilmiyordum.Nereye gitsem bir insan 'selfie çekilelim mi?'başlıklı sorular soruyordu.Bıkmış mıydım?Kesinlikle.

Üstümü değiştirip [medya] saçlarımı at kuyruğu yaparak, sadece kırmızı bir ruj sürerek İrem'i aradım.İrem ile burada tanışmıştım ama sanki kırk yıl önce tanışmış gibiydik.On dakika sonra zil çalınca kapıya ilerledim ve İrem'i içeri davet ettim.

"Bence hiç beklemeyelim hemen gidelim."İrem beni bir partiye davet etmişti ve bugün kafamda ki her şeyi atmak istiyordum.Partinin yapılacağı eve geldiğimizde beni karşılayan şey güzel ve hoş bir yazlıktı.Daha bir kaç arabanın geldiğini görünce İrem'e yöneldim.

"Sanırım az tanınan bir kişi."dedim ve evi süzmeye devam ettim.

"Aksine çok fazla insan tanıyor onu.Ama bu özel bir davet."kendimi biraz garip hissetmiştim.

"Keşke ben gelmeseydim."

"Ya öyle deme senin gelmeni özellikle istedi."demek beni tanıyordu.Kapıyı çaldığımızda orta yaşlarda bir kadın kapıyı açtı ve bizi içeriye davet etti.Büyük ihtimal burada çalışıyordu.

"Hey."diye seslendi İrem içeriye.Ben ise etrafı süzerken gözlerim Cenk'te takılı kaldı.Uzun zamandır mavilerine aç olan gözlerim takılı kalmıştı resmen.

"Mira iyi misin?"yanında sarışın bir kız vardı ve koyu bir muhabbet içine girmişlerdi.

"Mira?"gelen seslere yüzümü çevirdiğimde Barış'tı.Barış İrem'in sevgilisi.Uzun zamandır baraberlermiş. 

"Ha!İyiyim sorun yok."dedim ve kırmızı şarap olan bardaktan bir yudum aldım.

"Erken başladın."diyen İrem'e ciddi misin der gibi baktım.Gözlerim sadece şarapta takılı kalmıştı artık.Omzuma dokunan bir çift elle irkildim.

"Korktun mu?"Dedi bebeksi bir ses tonunda.

"Şu iğrenç espriyi sende mi yapıyorsun cidden.Cenk Karaca sırlarla dolusunuz."

"Uzun zaman oldu ve şu yorum hakkında konuşamadık."

"Sadece insanların yanlış algıladığı bir şeyi düzeltmek istedim hepsi bu.Üstünde konuşulacak kadar büyük bir olay değil."dedim şarabı kafama diktim.

"Sarhoş olucaksın."dedi ve uzanmaya yeltendiğim şarap şişesini uzun ve kemikli parmaklarıyla aldı.Kendine bir bardak doldurdu ve masaya koydu.

"Bir şey olmaz."dedim ve bir bardakta ben doldurdum.

"Umarım."demesiyle sırtını yavaş hareketlerle sadalyeye yasladı ve kafasını geri atarak saçlarını karıştırdı.O an canım o kadar çok saçlarını karıştırmak istemişti ki kendime zor hakim oldum.Bir anda Manga-Dünyanın Sonuna Doğmuşum çalmaya başlayınca ağzımdan kelimeler dökülüverdi.

"Ne'haber bak, bende dert yok tasa yok."diyerek şarkıya eşlik etmeye başladım.Şişenin dibinde kalan şarabı da bardağa doldurarak kafaya diktim.Cenk elimden tuttu ve oynayan bir kaç kişinin yanına çekti.Şarkının nakaratı gelince ikimizde aynı anda bağırarak söylemeye başladık.

"Ayna, ayna hadi söyle benden daha gamsızı var mı?Ayna, ayna hadi söyle benden daha arsızı var mı?Dünyanın sonuna doğmuşum. Ya da ölmüşüm de haberim yok. İyi bilirdik derler elbet ardımdan. Bundan büyük bir yalan yok."elimden tutarak beni etrafımda bir tur döndürdü ve kendine çekti.Sarhoş olmamın etkisiyle mi bilmem ama içimden bir yerlerden gelen sesle pamuk dokulu dudaklarına dudaklarımı bastırdım.


Merhaba!Nerelerdeyim biliyor musunuz.Büyük bir çoğunlukla kütüphanede,okulda falan falan.O yüzden biraz ihmal ettim buraları ama bölüm umarım hoşunuza gider.Hadi görüşürüz.

Karakter ropörtajları yapmamı istiyorsanız sorlar buraya!


DEATH(Telefon Ölümleri Serisi 1)TextingWhere stories live. Discover now