Ben daha çok seviyorum

42 1 0
                                    

"Irmak!" arkamda duyduğum ses Doruk'a aitti biliyordum yavaşça arkamı döndüğümde okul koridorunun başından bana seslenmiş olduğunu gördüm.Hızlı adımlarla yanıma geldi ve karşımda durdu.
"Sanırım artık konuşmalıyız."
"Olur."
"Babamda seni görmek istiyor bu akşam yemeğe davet etmemi istedi." iyi hoş da ben Ege'ye ne diycem.Daha beraber yaşamaya başlayalı bir hafta oldu ve biz hiç ayrı uyumadık bu süreçte.
"Tamam önce eve gidip üstümü değişeyim sonra geçelim beraber."
"Ben bırakırım."
"Olur."
"Şey evini değiştirmişsin." mahçup bir ifadeyle başını öne eğdi. "Barış yüzünden senin değil seni zorladığını biliyorum." ona hala güvendiğimi öğrenince umutlu gözlerle bana baktı. "O erkek arkadaş olayı gerçek miydi?"
"Evet yolda anlatırım hadi." dedim ve koridorun ortasında dikilmeyi bırakıp ilerlemeye başladık.Bu sırada bir yandan Ege'ye mesaj yazmaya çalışıyordum.
Gönderilen:Hayvan Ege
"Ben bu akşam bir arkadaşımda olucam sevgilim haberin olsun."
Doruk olduğunu söylemedim çünkü tanışmaları pek hoş olmamıştı ve bence hala birbirlerini sevmiyorlardı.
"Anlat bakalım konuşmadığımız süre baya zor geldi bana yani çocukluktan beri çok alışmışım Barış erkek arkadaşın olduğunu söyleyince bana söylemediğin için alınmadım değil."
"Aslında hoşuna gitmeyecek bir durum olduğu için pek söylemek istemedim yoksa biliyorsun anlatırdım sana."
Anlatır mıydım? Aylarca konuşmamıştık ve ben garip bir şekilde yokluğunun farkına çok varmamıştım.
"Biliyorum şimdi anlat." telefonumdan gelen bildirim sesiyle bakışlarımı ekrana çevirdim.
Gönderen:Hayvan Ege
"Kimmiş bu arkadaş sevgilim?"
Hah al bakalım şimdi ne diyeceksin mükemmel zeki olduğunu düşünen salak Irmak?
Gönderilen:Hayvan Ege
"Şey tanımadığın biri."
Bari yalan söylediğini bu kadar belli etme.
"Irmak?"
"Ha şey özür dilerim anlatayım.Şu ilk günler seni döven bir çocuk var ya işte o sevgilim."
Oha!Yuh!Çüş! Böyle pat diye söyleyince ben bile şey oldum ya.Aman be.
"Ne?" evet demek ki o da şey oldu.
"Yani ş-" sözümü kesen telefonumun bildirim sesi olmuştu hızla ekrana baktım.
Gönderen:Hayvan Ege
"Irmak kim diye sordum."
Hah harika ya herkes gelsin üstüme ben sıkışıyım bir köşeye mükemmel yani.
Gönderilen:Hayvan Ege
"Doruk."
Gönderen:Hayvan Ege
"Tanımadığım biri değilmiş"
"Gitme istemiyorum."
Gönderilen:Hayvan Ege
"Üzgünüm gitmeliyim."
Telefonumun ekranını kapattığımda Ege'yle yaşadığımız evin önündeydik tarif etmem sonucu kolayca bulmuştu evi Doruk.Arabayı durdurdu ve "Şimdi de onunla beraber yaşıyorsun." diye ekledi başımı onu onaylarcasına sallayıp arabadan indim.Eve girip hızla üstümü değiştirdim ve çıktım bu anda telefonuma gelen mesajlara pek bakamamıştım.Hızlı adımlarla merdivenleri indim ve tekrar arabaya bindim.
"Hızlı oldu."
"Bekletmeyi sevmem biliyorsun."
"Biliyorum."
İçinden bir yerlerden biz neden bu kadar uzaklaştık diye sorduğunu biliyordum.Çünkü bazen bende soruyordum.Ama elimizde bulunan şartlar gereği eskisi kadar yakın değildik.
"Sana anlattığım bir kız vardı ya."
"Kim?"
"Hani şu sevdiğim."
"Evet hani şu meleklerden güzel olan sarışın kız." bunu söylerken gülümsemiştim çünkü aylar önce telefonda bana onu böyle tanıtmıştı.
"Kansermiş." bunu söylediğinde gözlerinin dolması ve dudaklarının titremesi kendimi kötü hissetmeme sebep olmuştu.Bi anda aklıma geldi onun hakkında söyledikleri.
"Ondan mıydı teninin melekler kadar beyaz olması dudaklarının hafif morarması." cevap vermeye gücü yoktu başını sallamakla yetindi.
"Sen yanında olursan üstesinden gelebilir."
"Doktorlar 1 ay ömrünün kaldığını söylemiş.Kız bana beni sevme ben ölüyorum dedi ya ben ölüyorum sevme beni dedi." ve göz yaşlarını daha fazla tutmadı tek tek gözlerinden dökülen yaşlar sevgisini gösterme şekliydi yaklaşık bir yıldır seviyordu onu ama hiç söylemeye cesaret bulamamıştı.Şimdi bunu öğrenmesi...
"Ne diyceğimi bilmiyorum çok üzgünüm."
"Biliyor musun bende böyle oldum.Bunu bana söylediğinde üzüldüm ağladım bağırdım hayır dedim kabul etmedim.Ama elimden hiç bir şey gelmiyor.O gözümün önünde ölüyor ve hiç bir şey yapamıyorum." bu söylediklerinden sonra gelen korna sesiyle bakışlarımı yola çevirdim.Kırmızı ışıkta geçmemiz sonucu yandan gelen araç Doruk'un bulunduğu taraftan arabaya çarptı.Benim bağırışlarım,korna sesleri ve sonrası karanlık.
Gözlerimi açtığımda bir hastane odasındaydım.Ne ara arabaya çarpmıştık yada ne ara buraya gelmiştik hatırlamıyordum.Kalkmaya çalıştığım sırada hemşire dinlenmemi söyledi.Dinlemedim ve doğrulmaya çalıştım.
"Yakınıma haber vermem gerek çantama ihtiyacım var."
"Tamam siz uzanın ben çantanızı getireceğim."
Peki ya ben burdayım Doruk?
Çok ağır bir kaza değildi ucuz atlatmıştık.Hemşire gelip çantamı bana getirdiğinde arkasından gelen Ender amcayı gördüm.Çocukluğumdan beri hiç değişmemişti.Doruk'un babası ve benim babamın eski ortağı Ender Tuncay.
"Bizi çok korkuttunuz."
"Üzgünüm Doruk nasıl?"
"Araba çok sert çarpmadığı için bir sorun yok hatta o da uyanıp seni sordu.Ben gidip çıkış işlemlerinizi halledeyim sen de dinlen güzel kızım."
Gülümseyerek başımı salladı.Çocukluğundan beri kızım derdi ve ben buna alışmıştım.Eğer Irmak deseydi garipserdim.Telefonumu çıkardım.
50 yeni mesaj
15 cevapsız çağrı
Ekranda yazan yazıları görübce hızla açıp Ege'yi aradım.
"Nerdesin sen 15 defa aradım delirdim resmen!" sesinde öfkeden çok korku vardı.
"Şimdi sana bir şey söyliycem ama sakin olman gerek."
"Söyle Irmak."
"Şey biz Doruk'la onların evine giderken kaza yaptık ama önemli bir şey yok yani şuan hastanedeyim ama iyiyim merak etme."
"Ne? Hangi hastane? Ne ara oldu bunlar gerçekten iyi misin?"
"Hangi hastane olduğunu bilmiyorum ama Doruk'un babası bu akşam onlarda kalmamı isteyecektir ama yarın erkenden gelicem sevgilim iyiyim merak etme."
"T-tamam."
"Seni seviyorum."
"Bende"
-Arama sonlandırıldı-
Her ne kadar belli etmemeye çalışsada sesinden yanımda olmak istediğini anlayabiliyordum.Aslında bende onun yanında olmak istiyordum.Whatsapp uygulamasına girip mesajları açtığımda hepsinin Ege'den olduğunu gördüm.
Gönderen:Hayvan Ege
"Nerdesin?"
"Gitmeni istemiyorum."
"Neden cevap vermiyorsun."
"Irmak endişeleniyorum."
"Sen orda birinin yanındasın ve ben burda kafayı yiyorum."
"İyi misin?"
...
Elimden sadece "Özür dilerim." demek geldi.Bunu duyamayacağını bilsem de söylemek istemiştim.O sırada tekerlekli sandalyede Doruk ve Engin amca içeri girdi.
"Çıkış işlemlerinizi hallettim gidebiliriz."
"Siz yorulmayın ben eve giderim." başarılı olamayacağımı bilmeme rağmen denemek istedim. "Yorulmayın da ne demek kızım sen de bizimle geliceksin bu halde ne evi." işte beklenilen harika cevap.
"Ama önemli bir projem var onun için yarın okula gitmem gerek bu akşam kalsam yarın öğlene kadar evde olmam gerek." bu yalanların hepsi Ege'nin yanında olmak içindi.
"Tamam kızım merak etme yarın bırakırız seni okuluna." anlayışınız için teşekkürler Engin amca yalanımın kusuruna bakmayın size erkek arkadaşım burda olmamdan hiç hoşnut değil eve gidip onunla uyumam gerek diyemezdim.Hep beraber arabaya binip Doruk'ların evine gittik.Yemek yedik,oturduk,dinlendik.Ama benim aklım tamamıyla Ege'deydi.Bazen dalıp gidiyor bana seslenmeleriyle geri geliyordum.Biraz daha oturup sohpet ettikten sonra müsade isteyip Doruk'un odasına geçtim.Her zaman Doruk'un odasında uyurdum o da misafirleri için ayrılan odada.Bu durum bana onu odasından atıyormuş gibi hissetirsede onun için sorun olmadığını biliyordum.Uyuyamayacağımı fark ettiğim sırada telefonumu elime aldım.WhatsApp uygulamasını açtım Ege'nin son görülmesine baktım.Yaklaşık yarım saat önceydi ve bana yazmadan çıkmıştı.Sonra tumblr bloguna girdim.En son 2 saat önce aktitfi yazısına bakıp göz devirdim.Bu yazı çoğunlukla gerçeği yansıtmazdı.Kendimi tutamayıp "İyi geceler." yazdım ve telefonumu kapattıp kenara koydum.10 dakika sonra yine aynı şekilde "İyi geceler." yazan mesaja baktım.Bunu yazdıktan sonra çevrimdışı olmuştu anlaşılan konuşmak istemiyor diye düşünüp telefonumu kapattım ve uyumaya çalıştım.Uyudum ama ara ara ve çok kısa süreli uykular oldu.Burda kalmak resmen eziyet gibiydi benim için.Uzak olduğum aile ortamına getiriyordu beni.Ve ben buna alışık değildim.
Sabah uyandıktan sonra kahvaltıya indim.Masa çoktan hazırlanmıştı.Engin amca baş köşede oturmuş gazetesine bakıyordu.Benim arkamdan hızla gelip "Günaydın prenses!" diye bağıran Doruk'a gülümseyip "Günaydın çılgın şey." dedim.Yemeklerimizi yedikten sonra Engin amca ve Doruk'la vedalaştım.İstemediğimi söylesemde Doruk'ların şöförünün arabasına bindim ve eve geldim.Kapıyı çaldığımda açılmadı sanırım dersi olduğu için çıktı diye düşünerek kendi anahtarımla açtım kapıyı.Ev boştu.Dün gece hiç uyuyamadığımdan odama geçtim kitaplarımdan birini alıp yatağa uzandım.Kitap okurken uyuya kalmıştım.Yorgunken çoğunlukla böyle oluyordu.Uyandığımda saat epey bir geçmişti telefonumun ekranına baktım.Arama yada mesaj gelmemişti.Saat 15:45'di.İçerdeki odalara bakarak Ege'nin gelmediğini gördüm.Sonra akşam yemeği için bir kaç şey hazırlamaya karar verdim.Ve öyle yaptım.İkimize güzel yemekler hazırladıktan sonra tekrar yorulduğumu hissedip odama geçtim.Yine kitap okurken uyuyakaldım.Uyandığımda saat 17:45'di bu sefer Ege'nin gelmiş olduğundan emin olarak odasına girdim.O da yatağına uzanmış uyuyordu.Yanına gidip uyandırmaya çalıştım ama tepki vermeyince yorgun olduğunu düşünüp zorlamadım.O sırada yemekleri ısıtıp masayı hazırladım.Ege uyanıp odasından çıktığında hızla yanına gidip sarıldım ona.Başta tepki vermesede sonra o da sarıldı sıkıca.
"Çok korktum." sesinin titrediğini hissettim
"Neden?"
"Seni kaybetmekten."
"Beni kaybetmeyeceksin söz veriyorum."
"Eğer benden ayrılırsan beni de yanına al."
Güldüm bu hali o kadar tatlıydı ki yanaklarını öpesim geliyordu.İçimden gelen hissi tutmadım ve gerçekten de iki yanağını kocaman öptüm.Bana bakıp gülümsediğinde tekrar sarıldım ona.
"Alırım sevgilim." dedim emin bir şekilde çünkü biliyordum ondan ayrılamayacağımı o benim için herşeydi öylece bırakıp gidemezdim.Yani gitsem bir tur atar geri gelirdim ancak.
"Seni seviyorum." işte duymayı özlediğim o söz yani daha önce çoğu kişiden duyduğum bir şeydi bu ama onun ağzından duymak tüm duygulardan farklıydı.Sanki karnımda uyuyan kelebekler bir anda kanat çırpmaya başlıyordu.
"Bende seni."
"Bir daha başka bir evde kalmak yok.Hele hele Doruk denen o tipin evinde hiç yok bak evden çıkarmam seni saklarım burda."
"Tamam bir daha kalmam söz zaten uyuyamadım hiç."
"Bi de beni düşün yastığında kokun var ama sen yoksun çok zordu be." daha da sıkı sarıldım. "Ben bize yemek hazırladım." dedim ve elinden çekiştirerek mutfağa getirdim onu.
"Umarım zehirlenmeyiz." diye mırıldandığını duyduğum anda arkamı dönüp ona kötü kötü bakmaya başladım.
"Şaka yaptım ya." diyip beni kolunun altına almasıyla yumuşamıştım.Tabaklarımıza yemekleri koydum.Onun yanındayken her şey o kadar güzeldi ki.Bazen rüyada olduğumu zannedip korkuyordum.Onun yanında istediğim zaman gözlerimi kapatıp uyuyabilecek kadar huzurlu oluyordum.Hiç kimsenin yanında olamadığım kadar mutlu.Okula onu gördüğüm o kısa anlarda bile hiç olmadığım kadar mutlu oluyordum.Garip bir duygu ama sanırım biz insanlar buna aşk diyoruz.
Yemeklerimizi yedikten sonra yine beraber toparladık ortalığı.Sonra oturma odasına geçip koltuğa oturduk.Bu sefer ben onun dizine uzandım.Saçlarımı okşadı başımı öptü.Yine onunla hayatımda geçirdiğim en güzel dakikaları yaşadım.Bir süre sonra uykuma yenik düşüp dizinde uyudum.Ve bu benim en huzurlu uykularımdan biriydi.
Ege'den
Saçlarını okşarken yüzüne baktığımda uyuduğunu gördüm.O kadar masum uyuyordu ki göğüs kafesimden içime alıp onu orda saklayasım geliyordu.Boynunun acıyacağını düşünerek kucağıma aldım onu.Tam uykuya dalmamış olacak ki ellerini boynuma doladı.Yatağın yanına geldiğimizde bırakmak istemediğimi fark etsemde yatağa uzanmasını sağladım.Onu bıraktığım anda elimden tutup.
"Korkuyorum." dedi küçük bir kız çocuğunda farksızdı o an.
"Neden?" diye sordum cevabını merak etmiştim.
"Seni unutmaktan,kaybetmekten,gitmenden." uykulu bir şekilde söyleyince bu sözlerin bu kadar tatlı olabileceğini düşünemiştim.
"Korkma sevgilim.Ben yanındayım artık benimlesin bırakmam." tuttuğum elini daha da sıktım.Sonra yanına uzandım.O bana sarıldı ben ona.Ve o an kendime kızdım.Neden onu daha önce bulmadım diye.Kapanan gözlerine baktım,elimi sıkıca tutan eline,kıvrılmış bedenine,dudaklarına,uzun saçlarına.Benim gözümde tüm kadınlardan güzeldi.O yüzden güzelim diyordum ona.Güzeldi ve benimdi.Bunu söylediğimde mutlu olduğunu da görebiliyordum.Kulağına yaklaşıp.
"Güzelim,seni senden çok seviyorum." dedim ve gülümseyerek kapattım gözlerimi.Sürekli ben daha çok seviyorum diye kavga etmemize karşılık sevgilerimizin eşit olduğuna ve el ele tutuştuklarına karar vermiştik.Bunu söylemem ve onun cevap vermemesi benim zaferi elde ettiğim anlamına geliyordu.Uykuya dalacağım sırada kulağımda hissettiğim fısıltıyla gülümsedim.
"Sevgilim,ben daha çok seviyorum."

İlk AşkTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang