Çalışkan İkili 2

42 11 0
                                    

Emre: Mustafa inanamıyorum. Bugün ki sınav da neredeyse hepsi senin sorduğun sorulardan çıktı ve sınavı mı 10 dakika içerisinde bitirdim. Yüksek alacağıma eminim. Kağıdı neredeyse doldurdum. Boş yeri kalmadı ek kağıt alacaktım ama son anda vazgeçtim. Senin sınavın nasıl geçti?

Mustafa: Aynı senin sorduğun sorulardan çıktı çoğunluk. Hepsini de doldurdum bende kağıdım da boş yer kalmadı. Senin sayende yine yüksek alacağım. Bu fikri sen mi bulmuştun ben mi? Şuan acayip derece de merak sardı yaa...

Emre: Sende de ne bu merak ya tamam bende meraklıyım ama sen benden daha betersin. Sanırsam benim aklıma gelmişti. Senin aklına o zamanlar gelmesi imkansız. Çünkü sen ahmak ders çalışmaz ders nedir? Bilmeyen bir Mustafaydın.

Mustafa: Ahaha çok komik gülelim mi şimdi buna evet doğru ahmaktım ama neden ahmaktım onu hiç sormuyorsun ki bence sormalısın.

Emre: Sormama gerek yok ki zenginsin yani işin ucunda çalışmasan da olur. :))

Mustafa: Hayırr bilemedin. Benim iç doğru düzgün arkadaşım hiç olmadı ki kimse gel ders çalışalım demedi herkes bilardo yok pes, basketbol, yüzmeye gidelim derken zaman akıp geçiyordu. Zaman geçtikçe de dersler aksıyordu ve sınav zamanı geliyordu. Ama sonra ne oldu şans eseri seninle tanıştık. Sonra iki yakın arkadaş olduk ve şuan beraber ders çalışıyoruz. Düşünmesi bile bambaşka bir duygu...

Emre: Ahaha bilmez miyim yaa zorla seni yüzme havuzundan eve getirtip ders çalıştırmıştım. Hatırladın mı o günleri?

Mustafa: Hatırlamaz olur muyum yaa hemde deli gibi hep bahanen belliydi hep engellerim veya konuşmam seninle diyordun. Ama var ya bir gün bile konuşmasak sanki bir ay gibi geliyordu bana nedense seninle konuştukça insana öz güven geliyor. İnsan kendini tanıyor. Seninle iken kendimi özel insan gibi hissediyorum. Bana bu duyguyu hiç kimse yaşatamadı sen harici tabi ki de. Ne yapıyorsun bilmiyorum ama bu eskiden çizgi filmler de olurdu ya hani sihirli insanlar o gibisin aynı...

Emre: Yaa ne alaka saçmalama sadece sana ilgi ve alaka gösteriyorum. Bu sadece senin için geçerli bir şey değil. Genel olarak herkese ilgi ve alaka gösteririm. Ama şuan pişman mısın? Ama sende yüzmeye ve basketbol oynayarak kaç tane kupan mevcut yani lisanslı sporcuydun. Bende lisanslıydım ama nedense hiç kupam yok vallah kıskanıyorum. Hatta birini alıp gidesim bile var. :)) İstanbul'a geldiğim zaman kazandığın kupaları gösterirsin inşallah gerçi dolabının üstünde duruyor da neyse işte... Ama içinde birini alasım var bunu bil yani ciddi ciddi alabilirim. Neyse benim seninle yarışmak istediği mi biliyorsun değil mi? Hatta ortaya bir de ödül koyalım ne dersin? İki yüzücünün kıyasıya mücadelesi gibi olur galiba :))

Mustafa: Ahah tabi ki gösteririm. Sen gel daha neler var neler geldiğin zaman görürsün hepsini istersen verebilirim. Beğendiğin olursa al git vlh duruyor öyle görüntü versin yeter gibi yani yarışma konusuna gelecek olursak tamam peki sen kaşından ama sonra yok ben doğru nefes alamadım. Yok uzun zamandır yüzmüyorum gibi bahaneler uydurma sakın.

Emre: Tamam olur gelince bakarız. Ben o lafını sana yedireceğime çok eminim. Geldiğim zaman görüşürüz. Hatta seninle tek yüzme de yarışmayalım ne de olsa ikimiz de sporcuyuz. Görelim kimin daha iyi olduğunu...

Mustafa: Vayy demek yarış istiyorsun. Tabi ki de seve seve göreceğiz kim kimi yeniyormuş kim eziliyormuş çıkacak ortaya...

Emre: Ahah tabi ki de görelim bakalım. Ben kedime güveniyorum seni ezeceğime de güveniyorum hatta gerçi sende solaksın bende off bu var ya acayip bir rekabet olacağına çok eminim. İki yüzücü ve ikisi de solak kıyasıya rekabet :))

Gezgin ve Meraklı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin