23 ❦ Düş Ruleti Ve Kırıklar

11.8K 614 487
                                    

Keyifli Okumalar Dilerim✨

Dizlerim beni daha fazla taşıyamayarak yeri sertçe öptüğünde, belimden enseme kadar bir ağrı uzandı.

"Erdenay..."

Filmlerde yavaşlatılan sahneler gibi olmamıştı, nefesim hızlıca dudaklarımdan dökülmüş ve acı zamana dokunmamıştı. Her şey ve herkes normal hızındaydı. Alaz'ın ismimi söylediğini net bir şekilde duymuştum, bana koşarken ayakkabısının kaldırımda çıkardığı o hafif sürtünmeli sesi bile.

"Esila!" dedi beni hızla kollarımdan yakalarken, sesi dehşetle dolup taşmıştı ve kaşları normalden daha fazla çatılmaktan aralarındaki boşluk kırış kırıştı.

"Erdenay..." dedim okyanusun dibinden çıkarılmış gibi nefessiz kalarak. Devamını getirmeye ne nefesim ne de kalbim müsaade etmişti. Bu akıl almaz bir gerçekti ve zihnim inkar etmekte ısrarcıydı.

"Ne oldu? Erdenay'a bir şey mi olmuş?" dedi hafif gergin sesiyle.

"İntihar etmiş..."

Sanki konuşan ben değildim, ruhum bedenimin içinden çıkmış dışarıdan bizi izliyordu ve iskeletim et yığınlarını ayakta tutmaya çalışıyordu.

"Esila, sakin ol. Ben neler oluyor öğreneceğim ama önce seni arabaya götürelim." dediğinde başımı iki yana salladım.

"Kardeşimi görmek istiyorum." dediğim sırada bedenim tam aksini istiyor gibi Alaz'ın kucağına doğru yığıldı ve pili bitmiş robot gibi kala kaldım.

"Esila,"

Kapalı göz kapaklarımın altından yaşlar sızarken dudaklarım titredi. İçimde şiddetli bir deprem vardı ve ben binlerce enkazın altında kalmış gibi acı içindeydim.

"Ona bir şey olmasın..." dedim karnımı tutarak. Bir yanda kız kardeşimin acısı diğer yanda bebeğim vardı. Bu ikilem ilik çürütecek cinstendi.

"Esila sakin ol," dedi Alaz sesinin kulaklarıma dolmasının hemen ardından bedenimin yükseldiğini hissettim.

"Erdenay..." yineledim.

Bilincimi kaybetmemiştim, elden ayaktan kesilmiş bir hasta gibiydim, acı nidalarım dudaklarımdan dökülüyordu fakat hareket edemiyordum.

"O iyi Esila hayatta." dedi Alaz, başkalarına seslendiği duydum fakat devamını anlayamadım. Deri koltuğun soğuğu tenime hücum ettiğinde bilincim avuçlarımın arasından kum tanesi gibi kayıyordu.

Derin bir iç çekme sesi kulaklarıma dolduğunda,burnumdan ciğerlerime sinen tarçın aromalı parfüm kokusunu aldım.

"Esila,"

Alaz cevap verecek gücüm yoktu bu his uzun bir süreden sonra uykuya dalmak üzereyken her şeyi duymak ve anımsamak gibiydi. Dudaklarım yerinden kalkmak istemeyen kedi gibi gerindi ve olduğu yere geri serildi.

HASTA ADAM [BİTTİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin