Yeni başlangıç

160 2 0
                                    

Mucize.Kimine göre diğer adıyla aşk.Bir ay sonraki doğum günümde mumları üflerken içimden söyleyeceğim dileğim.
Okulun açılmasına yalnızca 1 hafta vardı.Üniversite 1. sınıfta öğrencisi olarak okulda yeni olanlardan olmak en son istediğim şey olsada kadere karşı gelinmiyordu.Çalan alarmımı yere fırlatıp uykuma devam ettim.Beni uyandıracak kimse yoktu.Kanada'ya gelmiştim.Herkesten,herşeyden kaçarak.Boğmuştu beni İstanbul kendi doğduğum yere dönmek istemişti içimdeki küçük kız.Ben Irmak Özgün.Kanada'da doğdum ve 5 yıl orda yaşadım sonra İstanbul'a taşındık.Aslında birkaç kez Kanada'ya geldik ama tüm hayatım İstanbul'da geçti.Tüm hayatım dediğim öyle dillere destan rüyalardaki hayatlar gibi değildi benim küçük dünyam.Sayılı insanla,sayılı duyguyla ve hep aynı olan günlerle geçip giderdi.Sıkılmıştım aslında hep aynı şeyi yaşamaktan.Buraya gelip değiştirmeye karar verdim hayatımı.Her ne kadar başka bir ülkede yalnız olsam da her şeyin daha güzel olacağına inancım tamdı.
Çalan telefonumu duymamaya çalışırken en sonunda sinirle kalktım yatağımdan."Ne var ne!"diye bağırarak açtım telefonumu "Okulla konuşmalıyız Irmak kusura bakma ama öküz gibi uyuyorsun sen küçükken böyle değildin bak hep böyle giderse her sabah sana zindan olur burda gün erken başlar güzellik."sesin sahibi en iyi arkadaşım canım kankam,can yoldaşım ve aynı zamanda beni en çok sinir eden insan Doruk Tuncay."Alışkanlıkları bırakmak zordur bunu bana diyen çocuk şimdi 2 günde erken kalkmamı bekliyor öyle mi?" iğneleyerek cevap verdim ona "He öyle Irmak.Canım bu arada kapıyı açarsan çok güzel olur odun oldum lan."telefonu suratına kaptıp kapıyı açtım."Sonunda kapıyı kırdım nerdeyse sen uyu tamam mı?"bir anda içeri daldı eşyalarını köşeye bıraktı ve mutfağa geçip yüksek sandalyelerden birine oturdu "Hazırlanıyorum bekle burda.Doruk bak bir yeri karıştır kırarım kafanı."dedim ve hızla odama girdim.Valizimden kısa kollu bir bluz ve pantolon çıkartıp üstüme geçirdim.Saçlarımı topuz yaptım ve ayakkabılarımı ayağıma geçirip çıktım odamdan."Tamam yapalım da bitsin sonra yemek yeriz."dedim geldiğimde Doruk hızla ayaklandı montunu giydi ve çıktı evden sonra bende kapıyı kapatıp çıktım.Doruk zengindir yani ailesi öyledir o da bundan iyi yararlanır.Özellikle kızların bayıldığı spor bir arabası var."Buyrun"diyerek arabanın kapısını açtı bende gülümseyerek bindim.Gideceğim üniversiteyle İstanbul'dayken konuşmuş ayarlamıştım.Yani herşey hazırdı.Okula gidip son bir kez hiçbir sorun olmasın diye konuşmak kalmıştı.Psikoloji bölümüne girecektim.Buraki dersler ve eğitim sistemi bana biraz daha zor gelse de hayalimden vazgeçmek olmazdı.Okula geçip müdürle konuşup herşeyi ayarladıktan sonra "Yemek yemeliyiz."dedim arabaya binerken."Güzel bir yer biliyorum ben seni aç bırakır mıyım?" Doruk'un gülen yüzüne karşı gülümsedim.Çoğu arkadaşlarım İstanbul'da kalmış olsa bile Doruk bana şimdilik yeterliydi.Gittiğimiz yer hızlı servisliydi yani hemen gelmişti yemeklerimiz.Karnımızı doyurduktan sonra Doruk bana okula nasıl gideceğimi,nasıl alışveriş yapacağımı ve bunun gibi şeyleri anlatıp gösterecekti.Çünkü okullarımız farklıydı ve ben onun her sabah beni almasını kabul etmiyordum.Evimin yakınlarında bir otobüs durağından otobüse bineceğimi,evimin karşı tarafındaki marketten alışveriş yapabileceğimi,yan sokaktaki kuaförde saçıma başıma şekil verdirebileceğimi,alışverişimi yapmak istediğim zaman beni şehir merkezine götürebileceğini,her insana güvenmemem gerektiğini,yasak olan,ayıp karşılanan her şeyi bir güzel anlattı bana Doruk."Tamam beynim daha fazla kaldırmaz bak yeter"diyerek susturabilmiştim onu.Sonra beraber küçük evime geldik.Salondaki koltuklara uzanıp uyuyakaldık ikimizde.Çünkü yorulmuştuk.Güzel bir öğle uykusu çektikten sonra kalkıp uyandırdım onu.Evde olan birkaç parça şeyle beraber yemek hazırladık.Sonra da kendimizi öve öve yedik yemeklerimizi.Ortalığı toparladıktan sonra televizyonu açıp saçma sapan şeyler izleyip güldük.Okul açılana kadar olan bir hafta Doruk benle kaldı ve günlerimizin çoğu yemek yiyip,uyuyup,gülüp,konuşup geçti.Okulun açılmasına bir gün kala erken uyandık.Yarına biraz daha alışabilmek için.Erken kalkma işinde Doruk'tan başarılı olmuştum.Yani bu durumu kendisi her ne kadar kabul etmese de bu bir gerçekti.Bir hafta boyunca her gün yemekleri hızlı getiren o yere gidip yemek yedik.Sonra Doruk bana tekrar yapacaklarımı ve bir sorun olursa onu aramam geretiğini söyledi.Ve bende tekrar tekrar anladığımı söyledim.Eve gidip onun eşyalarını hazırladık.Öğle yemeği vakti gelince yemeğimizi yedik."Hafta sonu burdayım ve herşeyi bir bir rapor alıcam ona göre"dedi sonrasında arabasına bindi.Başımla onu onayladım ve gülümseyerek el salladım.Umarım herşey çok güzel olur dedim içimden.Her seferinde olduğu gibi yine uyuyamamıştım.Okul açılmadan bi gün önce her sene uyku tutmazdı.Neden bilmiyorum ama hep öyle olurdu ve balon gözlerle giderdim okula.Süt doldurduğum kaseye boşlattığım gevrekten biraz yere dökülmüştü.Gözlerim acıyordu ve ben ne yaptığımın farkında değildim pek.Uzun sandalyelerimden birine oturdum ve gevreğimi bitirdim.Siyah bir pantolon ve öylesine bir bluz geçirdim üstüme.Çok süslenip okula giden kızlardan olmamak benim için hep en iyisi demekti.Saçlarımı yine topuz yapıp çantamı hazırladım.Kot ceketimi ve ayakkabılarımı giyip çıktım evden.
Gönderen:Deli Doruk
"Günaydınlar,okulunuzun ilk günü güzel geçsin."
Okuduğum mesajla gülümserken hızlı adımlarla yürüyordum.Doruk'un bana gösterdiği otobüs durağına gelip otobüse binmiştim.Aceleci görünüyordum çünkü ilk günden derse geç kalmak pek hoş olmazdı.Bana verilen şu dizilerdeki yeşil dolabıma baktım.Küçükken hep okulumda onlardan olsun isterdim.Ders programıma da bakıp sorarak sınıfı öğrendim ve arka taraflarda boş bulduğum bir sıraya oturdum.İlk gün normal geçmişti.Dil konusunda problem yaşamamıştım.Dersler güzeldi ve her zaman ki gibi hayatım sıradandı.Kimseyle arkadaş olmamayı seçmiştim.Yani şimdilik.Derslerim bittiğinde otobüse binip eve döndüm.İç sesim "Ne yani her gün böyle mi olucak hep sıradan mı olucak?"diye sorsa bile onu susuturdum."Hayır yani ne bekliyorsun"diye karşılık verdim.Aslında hayalim daha farklıydı ama daha her şey yeni yeniydi.İçimdeki küçük
kız getirmişti beni buraya ve ben ne zaman onu dinlesem her seferinde bir mucize yaratıyordu sanki.Yada en azından ben buna inanıyordum.

İlk AşkWhere stories live. Discover now