İPUCU

1.1K 522 25
                                    

Yeni ortamlara yelken açmanın insana en büyük katkısı yeni insanlarla tanışmaya yol açmasıydı.Kötü veya iyi, farklı insanlar tanımak bakış açınızı, benliğinizi, düşüncelerinizi büyük oranda değiştiriyor,genişletiyordu.Hiç Avrupa'ya gitmeden, oranın insanıyla alakalı genelgeçer, işe yaramaz sabit bilgilerle dolu kafanız, oradan birileriyle tanışıp konuşunca sabitliğini yitirir, bilgiler genişler ve dışındaki kabuk bağlamış duvarları yıkardı.Aynı durum farklı ırklardan insanlar hakkındaki sabit düşüncelerimiz için de geçerli olup çapı daha da arttırılabilirdi.

Tanımadığım bu kız, sorusunu sorduktan sonra bir hışımla içeri girip salona doğru ilerledi.Peşinden Anıl ve ben de gittik.Kız koltuğa kendi eviymiş edasıyla oturdu ve gözlerini Anıl'a cevap vermesini bekler şekilde dikti.Anıl da onun oturduğu koltuğa oturdu.Ben ise karşılarındaki koltuğa geçtim.

"Cevap beklediğimin farkındasın değil mi?"

"Evet, farkındayım."Devamında bir şey söylemedi.Bir süre bakıştılar.

"Ne yani,gerçek mi bu,birkaç hafta ortalarda yokum ve sen birine aşık olup evlendin mi?"

"Olamaz mı?Vurulmuş olamaz mıyım?"Bana bakıp gülümsedi.

"Herkesi inandırabilirsin ama beni değil, ben seni çok iyi tanıyorum.Söyle şimdi ne dönüyor burada?"

"Sana hiçbir şey kanıtlamak zorunda değilim.Beni çok iyi tanıyormuş gibi davranma, komik oluyor."Kız Anıl'dan cevap alamayacağını anlayınca önce kafasını bana çevirip baştan aşağıya beni süzdü.Sonra sıra ağzımdan laf almaya geldi.

"Tatlım, sana soralım.Burada ne döndüğünü anlatmak ister misin?"Anıl'a baktım ama kafası bana dönük değildi.Cevabı bana bırakmıştı demek ki.Ya da kızın bilip bilmemesi umrunda değildi.Ne demeliydim şimdi, saklamalı mıydım?Durumu anlayamamıştım.

"Siz, kimsiniz tam olarak?"

"Ben kim miyim?Biriyle evlenmeden önce çevresi öğrenilir diye biliyorum."Kendince laf sokmaya mı çalışıyordu.

"Düğünde olsaydın, tanışırdık illaki."Kıza iyice sinir olmaya başlasam da belki de Anıl'ın eski sevgilisi falandı,o zaman bana hoş davranmaması normaldi.Dünyanın en kötü olaylarından biri buydu.Karşınızda kim olursa olsun, onunla empati kurup yaptığı davranışı anlamaya çalışarak ona göre davranmak ama onun size karşı böyle bir çaba göstermemesi.Dünyadaki çoğu çatışmanın ortak nedeni, empati yoksunluğu.

Anıl, cevabımı duyunca kafasını bana çevirdi.Şaşırmış gibiydi, hemen döküleceğimi düşünüyordu herhalde.Yine de konuşmaya katılmaya cüret etmedi, sonucu merak ediyor gibi dikkat kesilmişti.Kızın ise yüzü düşmüş, vereceği cevabı düşünüyordu.Derin bir nefes aldı, sakinleşmeye çalıştığı her halinden belli oluyordu.

"Ben Anıl'ın yakın arkadaşlarındanım.Düğünden sonradan haberimin olması, sorun burada zaten, durumdan kıllanmamın sebebi bu...İsmin..?"

"Hazal."

"Sebebi bu Hazalcım."Tatlımlı,canımlı cicimli konuşan insanların en samimiyetsiz insanlar olduklarını söylerlerdi, şu ana kadar gördüğüm örneklerin hepsinde aynı samimiyetsizliği hissetmiştim.Konuşmaya devam edesim yoktu, tanımadığım birine gereksiz bir şekilde cevap yetiştirmek istemiyordum.Suskunluğumu koruduğumu gören Anıl, konuşmaya girişti.

"Düğüne seni çağırmamamın neresine şaşırdın acaba?Sebep buymuş,sikeyim."Boynunu geriye atarak seslice güldü.Kız kafasını ona çevirdi.

"Bu konuyu aştığımızı sanıyordum."

"Aştığımızı mı?Benim aşmam gereken bir şey yok ortada farkındaysan.Tatlıımm."Tatlımı onunla dalga geçer bir şekilde söylemişti.Anıl, hafifçe gülmeye devam ederken kızın gözü onun yüzündeydi.Az önce onunla dalga geçen adama hafiften tebessüm ederek onun gülüşünü izledi.

OYUNWhere stories live. Discover now