BÖLÜM 5

1.8K 308 1.3K
                                    

"Sen güzel bir düştün.
İmkansızdın.
Ve ben yine de, o düşün peşine düştüm...

Nazım Hikmet "

💙💙💙


Aradığı kişiyi -Vuslat'ı- bulduktan sonra ne olacağını etraflıca düşünmemişti Asya. Sesini duyunca etkileneyim de sonrasını düşünürüm, demişti adeta.

Dakikalar önce ona mesaj atarken de ne yazacağı üzerine düşünmemişti. Bir anda yazmış ve göndermişti. Gergin bir bekleyiş içine girmişti şimdi de. Mesaj iletilmişti fakat Vuslat henüz okumamış veya cevaplamamıştı.

Vuslat istemezse Asya ne yapardı bilmiyordu. Vuslat'ın istemek için bir sebebi de yoktu sonuçta. Asya istiyor diye onun da tanımadığı biriyle arkadaş olmayı isteyeceği söylenemezdi.

Ama belki ister, diyordu Asya umut ederek. En iyi yaptığı şey umut etmekti zaten.

Mesaj atmasının üzerinden henüz on dakika geçmişken odasının kapısına vuruldu. "Efendim?" diye seslendi Asya.

"Asya Hanım, anneniz sizi salonda bekliyor."

"Geliyorum!"

Kadının uzaklaşan ayak seslerini duyarken son birkez daha aynadan kendini kontrol edip odadan çıktı. Merdivenlerden inip büyük salona girdi. Annesi elinde kahvesiyle tekli koltuklardan birinde oturuyordu. Asya'nın girdiğini fark edince başını kaldırıp baktı. Gözleri kızın üstünü tararken memnun olmuş olmalı ki onay veren bir homurtu çıkardı.

"İyi, bakalım bu geceyi sağ salim atlatabilecek miyiz!" Derin bir iç çekti. "Eğer bir sorun daha yaratırsan Asya, gözünün yaşına bakmam!"

Bunun Asya'nın kalbini kırması gerekirken hiçbir şey hissetmedi. Hem de hiçbir şey...

Annesi ne zaman görmüştü ki onun sorun çıkardığını? Her zaman kabuğuna çekilip sessizliğe gömülürdü. Kimsenin onunla işi olmadığı gibi onun da kimseyle işi yoktu.

"Selin'le konuştum biraz önce," dedi annesi tok bir sesle. Asya aniden içine yayılan korku ile kadına baktı. Selin, anlatmış mıydı yani?

"N-ne... konuştunuz?" dedi gerginliğini bastıramadan.

"Bugün okulda kavga etmişsiniz. Daha doğrusu sen etmişsin." Asya'nın kaşları şaşkınlıkla havaya kalktı.

"Ben mi kavga etmişim? Ne anlattı sana? Kavganın... konusunu da söyledi mi?" Sesinde öyle bir korku ve panik vardı ki annesi olayı öğrenmemiş olsa onu bir konuda köşeye sıkıştırdığına emin olabilirdi.

"Hataların konusunda seni uyarmış fakat sen onun tavsiyesine, iyi niyetine ters düşerek kızı itip kalkmış herkesin içinde bağırmışsın üstelik Asya! Bu demek oluyor? Nasıl bir kendini bilmezliktir bu? Ailene yakışan bir kız olman gerektiğini ne zaman öğreneceksin?"

Asya bu dediklerinin hiçbirine takılmadı. "Ha-hatalarım... neymiş ki?" diye sordu korkarak. Annesi Vuslat'ı öğrenirse aradığı arkadaşlık başlamadan bitecekti nihayetinde. Kadın bir süre ifadesiz bakışlarla Asya'nın yüzüne baktı. Daha sonra yeniden kahvesine dönerek bir yudum aldı.

"Derslerinle ilgilenmediğinden, sınıf arkadaşlarınla geçinemediğinden falan bahsetti." dedi umursamaz bir sesle. "Şimdilik sessiz kalıyorum fakat ikinci hatanda bu sakinliğimi göremezsin!"

Asya, Selin'in neden yalan söylediğine anlam verememişti. Madem doğruyu anlatmayacaktı, neden annesini arayıp da onu şikayet ediyordu? Seni korkutmak istiyor, diye düşündü.

CEVAPSIZ | Yarı TextingWhere stories live. Discover now