Boğuk çıkan sesi yüzünden arkamdaki şahısın kim olduğunu anlayamamıştım. Arkama dönmeye çalıştım fakat arkamdaki buna engel oldu. Boynuma birkaç öpücük kondurdu ve beni orada put gibi bırakıp gitti.
Birkaç dakikanın ardından kendime geldim ve salona gittim. Taehyung telefonuyla ilgileniyordu.
"Sen yaptın değilmi?"
Bana anlamaz bakışlar attı."Neyden bahsediyorsun Kook?" Ne yani.. O değilmiydi?"O zaman kim?"
Kaşlarını kaldırdı ve elindeki telefonu koltuğa fırlattı. "Daha olayı bile bilmezken kim olduğunu nereden bileyim Jungkook .. SENDE ANLAT ŞUNU!"Bağırdığında biraz geriledim. Korkutmuştu beni. Korktuğumu anlayınca hemen sinirli yüz ifadesini bırakıp ciddi yüz ifadesini takındı.
"Korkuttuğum için üzgünüm ama anlat şunu Jungkook" Koltuğa oturdu. Ben hala ayaktaydım. '' Birisi arkamdan sarıldı ve ben o kişinin sen olduğunu düşündüm. Üzgünüm.'' Elini yumruk yapıp çenesine koydu. ''İyide evde sadece ikimiz varız. Ben de birazdan holdinge gideceğim."
Holding mi? ''Taeyung ne holdinginden bahsediyorsun?'' Şaşkınca bana baktı.''Uh sana söylemedimmi?'' Kafamı olumsuz anlamda salladım ve gülümsedim.
''Babam. Ona baba demem gerekiyormu bilmiyorum ama.. Herneyse o şahısın yurt dışına gitmesi gerekiyormuş ve holdingi tamamen bana bıraktı. Tabiki mafyalığıda..'' Taehyung mafya olsaydı çevresindekileri yaşatmazdı. Sinirli bir insandı yani.
''Peki sen kabul ettinmi Taehyung?'' Sırıttı. '' Bu fırsatı değerlendirmeliyim Kookie.''Anladım dercesine kafamı salladım. Yanına oturdum."Kahvaltı etmeyecekmisin?" Başımı olumsuz anlamda salladım."İştahım kaçtı..."
"İstersen benimle gelebilirsin.Ne dersin Jungkookiee~?"
Okuduğunuz için teşekkürler..
