16. bölüm BALAYI

Start from the beginning
                                    

Genç kız, "Elbette," diyerek Müzeyyen'in arkasından onu takip etmeye başladı. Tabii yaramaz köpeğinin onları takip ettiğinden habersizdi.

Odaya girdiklerinde Hazal yatak örtüsünü başına kadar çekmiş, ağlıyordu. Ne annesinin ne de Nilda'nın sözleri küçük kız için yeterli oldu. Örtünün altında ağlamaya devam etti. Ta ki Barbaros'un sesini duyana kadar. Nilda, "Sen buraya nasıl geldin?" derken, köpeğin oyun yaparak çıkarttığı sesler, Hazal'ın ilgisini çekti. Ağlaması durup, saklandığı örtünün altından hafifçe başını çıkartarak yaşlı gözlerini sildi.

Genç kız, onun Barbaros'a bakan mavi gözlerindeki heyecanı fark edince köpeği yatağın üzerine bırakmak istedi. Ancak önce annesinin iznini alması gerekiyordu. Kızındaki sevinci gören Müzeyyen, Nilda'ya başıyla onay verirken dolan gözleri fark edilmesin diye dışarıya çıktı.

Hazal'ın odasından çok geç saatte dönen Nilda, sabah uyanmakta güçlük çekti. Ama mutluydu. Eve geldiği günden beri ilk kez, küçük kızın yüzünde gördüğü gülücük, uykusuz kalmasına değmişti. Hızlıca banyoya girip, hazırlanmaya başladığında zamanla yarışıyordu. Saat tam altıda odaya gelen evin çalışanı, bavulunu alırken Mehmet kapıda belirdi. Gitme zamanı gelmişti.

Yol boyunca gerekmedikçe ikisi de konuşmadı. Kıbrıs'taki otele varıp, kalacakları odaya girdiklerinde Nilda daha fazla dayanamadı. "Ne yani, şimdi aynı odada mı kalacağız?" diye sordu. Mehmet, bavulu odaya çıkartan görevlilerin dışarı çıkmasını bekledikten sonra, "Otel yöneticisi ablamın en yakın arkadaşı. Daha iyi bir fikrin var mı?" diye sordu. Genç kız için verilecek cevap kalmamıştı.

Öğlene kadar iki yabancı gibi odada vakit geçirdiler. Mehmet bilgisayarında işle ilgili çalışırken Nilda da televizyon kanallarını karıştırdı. Yemek saati geldiğinde birlikte otelin restoranına indiler. Siparişlerinin gelmesini beklerken yanlarına Müzeyyen'in arkadaşı olan otel yöneticisi geldi. "İşlerimin yoğunluğu nedeniyle sizleri karşılayamadığım için üzgünüm," diyen kadın, Nilda'ya elini uzatıp, "Merhaba, ben Nuray," diyerek kendisini tanıttıktan sonra Mehmet'e tebriklerini sundu. "Müzeyyen'in evlenmen konusundaki ümitleri tükenmek üzereydi. Sizin adınıza çok sevindim."

Nuray, Mehmet yaşlarında uzun boylu ve esmerdi. Ayrıca birçok kadının kıskanabileceği kadar çekiciydi. Nilda bunları düşünürken kadın elini kocasının omzuna koydu. "Her zaman söylemişimdir. Senin gibi adamları etkileyebilecek bir kadın nasıl olmaz diye!" Mehmet gülümseyerek, karşılık verirken genç kız esprili sohbetten huzursuz oldu. Kadın, ablasının arkadaşı olmasa flört ettiklerini sanabilirdi. Çünkü daima sert ve aksi görünen Mehmet, ilk kez bu kadar içten ve samimi gülümsüyordu. Onun başka bir kadının söylediklerine tebessüm etmesi, Nilda'nın kalbini sızlattı. Her ne kadar kocası ona düşmanca davransa da her şeye rağmen içinde bitiremediği bir şeyler vardı. Bu duygu öyle derin ve sarsıcıydı ki, canı ne kadar yanarsa yansın, azalacak gibi görünmüyordu. Bir kadın, kendisine acı veren bir adamı nasıl sevebilirdi? Bir gün hayatını altüst eden bu adamdan ve hastalıklı aşkından kurtulabilecek miydi?

Nuray'ın gidişinin ardından yemeklerini yemeye başladıklarında genç adam, "Benim işlerim var, çıkmam gerekiyor. Otelden ayrılma," dedi. Konuşma şekli ve ses tonu, sıradan bir istekten çok emirdi. Nilda aldırmıyormuş gibi görünerek, "Tamam," diye cevap verdi.

Sadece yasalar önünde kocası olan, kendine gönül bağıyla bağlı olmayan adama, nereye gittiğini ya da ne zaman döneceğini sormaya hakkı yoktu. O an Mehmet'in sevdiği kadın değil de nefret ettiği kadın olduğunu bilmek, daha çok zoruna gitti. Her şey başka türlü olabilirdi. Eğer karşısındaki adam, onu gerçekten sevmiş olsaydı, balayılarının nasıl olacağını düşündü. Düşündü ve canı daha çok acıdı. Yaşadığı belirsizlik, her geçen gün daha büyük bir ızdıraba dönüşürken dudaklarından sözcükler kendiliğinden döküldü. "Bu intikam oyunu daha ne kadar sürecek? Neyin intikamı olduğunu bilmesem de ne zaman biteceğini bilmek benim hakkım."

Kara Yazım (Tüm bölümleriyle tekrar yayında)Where stories live. Discover now