16. bölüm BALAYI

14.5K 1.1K 126
                                    

Nilda, kreşte çalışmaya başlayalı neredeyse bir hafta olacaktı. Kreş sahibiyle yaptıkları görüşmede, kabul edilirse bu işin onun ilk iş deneyimi olacağını konuşmuşlardı. Hem bu sebepten hem de Oktay'ın referans olması sayesinde onunla birlikte çalışan herkes, kendisine karşı çok anlayışlıydı. Çocuklarla yaptıkları etkinlikler, oynadıkları oyunlar, gün boyunca ona huzur veriyordu. Akşam olup da yaşadığı cehenneme döndüğünde ise daima sessiz kalıyordu. Mehmet'le her zamanki gibi yemek masası dışında mümkün olduğunca bir araya gelmiyorlardı.

İki gün önce, onların arasındaki soğukluğu daha yoğun hisseden Müzeyyen kardeşine, "Neden Nilda'yı da alıp bir yerlere gitmiyorsunuz? Mesela gidip bir yerlerde bir şeyler için, ne bileyim biraz hava alın. Siz nasıl yeni evlisiniz?" diyerek dışarıya çıkmaları konusunda ısrar etmişti. Mehmet de ablasının ısrarına daha fazla dayanamayıp genç kızla birlikte dışarıya çıkmış, onu bir kafenin önünde indirip, "Ben gelinceye kadar burada bekle!" demişti. O gün Nilda saatlerce orada bir başına kocasının kendisini almasını bekledi. Mehmet onu almaya gelmişti gelmesine ama kafe kapandıktan yarım saat sonra gelmişti. Tüm olanlara rağmen genç kız ağzını açıp tek kelime etmedi. Arabanın içi aşırı derecede alkol kokarken, beni neden saatlerce burada beklettin diyecek hâli yoktu. Susmanın en iyisi olduğuna karar vererek hiç konuşmamış, eve geldiklerinde ise saat gece yarısını çoktan geçmişti.

***

İşten geldikten sonra odasında bavulunu hazırlayan Nilda, iki gün öncesi yaşadıklarını düşündükçe yerinde duramıyordu. Böyle bir adamla birlikte geçireceği hafta sonu, tam bir işkence olacaktı. Nefessiz kaldığını hissederken odaya Müzeyyen geldi. Genç kızın hazırladığı bavula bakarken gördüğü papatya desenli pijama takımı dikkatini çekti. "Bana bunları götürdüğünü söyleme sakın! Tatlım, siz balayı tatiline gidiyorsunuz, izci kampına değil. Şöyle seksi bir şeyler almalısın yanına."

Nilda ne söyleyeceğini bilemeyip, sessiz kaldığında Müzeyyen şaşırdı. Karşısında suspus olan kıza bakarak, "Sakın bana geceliğim yok deme!" dedi. Genç kız sıradan bir şeyden konuşuyorlarmış gibi o tarz gecelikleri sevmediğini, çok rahatsız edici olduklarını ifade etti. O konuştukça karşısındaki kadın için duydukları daha ilginç geldi. İlk günlerden birbirlerinden soğumuş olabileceklerini düşündü ve aklına gelen şeyle hemen Nilda'nın kolundan tuttu. "Kalk hadi, alışverişe gidiyoruz. Saat daha yedi. Açık bir yerler bulabiliriz."

İkisi birlikte apar topar en yakın alışveriş merkezine girdiklerinde Nilda yaşadıklarına inanamıyordu. Bu aile hayır kelimesini anlamıyordu. İlk önce iç giyim mağazasına girdiler. Satış elemanının gösterdiği her modele bir bahane bulan Nilda, sonunda Müzeyyen'i çıldırttı. Genç kızın ondan utanmış olabileceğini düşünerek, "İş yine başa düştü!" diyerek gecelik modellerini kendisi seçti. Alışverişe hazır gelmişken, yeni bikini almadan olmazdı. Ancak Türkiye'de yaz sezonu bittiği için bu mevsimde bikini bulmak daha zordu. Ama onu da buldular. Hatta kırmızının en güzel tonunu aldılar.

Eve döndükten sonra Nilda odasına çıktığında ayaklarının şiştiğini hissetti. Bu Müzeyyen ne kadar sakin sessiz kendi hâlinde görünse de aslında içinde çok çılgın bir kadın taşıyordiye düşündü. Çılgın ve bir o kadar iyi niyetli. Bunları düşünürken, bir yandan da onun seçtiği geceliklere yüzü kızararak baktı. Onu ilgiyle izleyen köpeğine bakarak, "Bunları giyecek hâlim yok, öyle değil mi?" diyerek aldıklarını dolaba kaldırdı.

Daha sonra bavula kendi pijama takımlarını koydu. O, tam bavulu kapattığında odaya Mehmet girdi. "Sabah altıda hazır ol," diyen genç adam, başka bir şey söylemeden tekrar dışarı çıktı. Bu adam odunluğundan hiç vazgeçmeyecekti.

Onun gidişinden sonra tam uyumak için hazırlanırken odasının kapısı çaldı. Aslında kimin geldiğini tahmin edebiliyordu. Çünkü odasına gelen iki kişi vardı. Biri hiç sormadan direkt dalar, diğeri de kapıyı çalardı. Müzeyyen kapı aralığından başını uzatarak, "Nildacığım, bir sorunumuz var. Vaktin varsa birkaç dakikalığına gelebilir misin? Hazal çok huzursuz, bu saat oldu, daha uyutamadım. Masal yaşını geçmeye başlasa da ona masal anlatabilir misin? Benim anlattıklarımı, okuduklarımı duymamak için kulaklarını tıkıyor," dedi.

Kara Yazım (Tüm bölümleriyle tekrar yayında)Where stories live. Discover now