Güzel İsim

432 17 2
                                    

ECRİN

 İşte en sevdiğim koku!Dünyada eşi benzeri olmayan bir koku kahve kokusu.Ben aldığım kokuyla gülümserken gözüm Yiğit’e takıldı oda gülümsüyordu demek ki kahve kokusunu oda seviyordu.Ona elimle boş olan masayı gösterdim tam yerimize doğru otururken Ayten ablayı gördüm.Bu kafeyi lise yıllarında keşfetmiştim o zamandan beri boş vakit buldukça fırsatım oldukça buraya gelir Ayten abla ve oğlu Can’la vakit geçirirdim.Ayten abla benim için bir abla olmuştu dertlerimi dinler her zaman bana fikir verirdi.Oğlu Can ise 2.5 yaşlarında şeker mi şeker bir çocuktu.Aynı annesi gibi sarı kıvırcık saçları ve yeşil büyük gözlere sahipti.Yiğit’e;

 ‘’Sen şu masaya geç hemen geliyorum.’’ deyip Ayten ablanın yanına gittim.

Beni görür görmez sarıldı.Bu sırada Yiğit’in gözlerinin üzerimizde olduğunu anladım.Yavaşça arkama dönüp baktım ve Yiğite ufacık bir gülümseme gönderdim ve tekrar önüme döndüm.Ayten abla bana soru sorar gözlerle bakıyordu heralde gözlerle konuşulsaydı bu işi en iyi Ayten abla yapardı gözleriyle ‘bu çocuk kim?’ bakışı attı ve;

 ‘’Ooo Ecrin hanım kim bu yakışıklı?’’ dedi.

 Arkamı dönerek Yiğit’e küçük bir bakış attım ve önüme dönerek sabahtan beri yaşadığım olayları kısaca anlattım.Ayten abladan izin isteyerek Yiğit’in yanına gittim.Beni görünce yine yüzünde bir gülümseme oluştu.Gülmek bir insana ancak bu kadar yakışırdı.Neyse biz konumuza dönelim deyip gözlerimi kaçırdım.

‘’Heralde tanıdık bir kafe.’’dedi.

‘’Evet yıllardır buraya gelirim.Lise yıllarımda keşfetmiştim burayı harika bir yerdir.Kafa dinlemek için süper oluyor.’’dedim.

Bu sırada Ayten abla yanımıza gelip ne alırsınız diye sordu.

‘’Ben şekerli bir türk kahvesi alıyım Ayten abla.’’dedim.

Yiğit gözlerini benden ayırıp Ayten ablaya döndü;

 ‘’O zaman bende şekerli türk kahvesi alıyım.’’dedi.

Ayten abla kafasını tamam anlamında sallayıp yanımızdan uzaklaştı .Kahve gelene kadar ikimizde konuşmadık.Kahvelerimiz geldikten sonra bir yuduma alıp masaya bıraktım.

 ‘’Eee böyle susacakmıyız?’’dedim.

Artık birinin konuşmaya başlaması gerekti.Gülümseyerek cevap verdi.

 ‘’Bencede başlayalım artık ben çok sıkıldım.Kendimizi tanıtarak başlayalım ne dersin?’’

 ‘’Peki ben başlayayım o zaman.Adım Ecrin.20 yaşındayım.Bildiğin üzere Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuyorum.Kardeşimle beraber yaşıyoruz.Kitap okumaktan,araba sürmekten ve tenis oynamaktan hoşlanırım.Yarışmaya Ankara’dan katılıyorum.Yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum.’’dedim gülerek.

Tenisle Gelen MutlulukWo Geschichten leben. Entdecke jetzt