Var mısın Tenis Maçına ?

343 14 6
                                    

ECRİN

Sabah,sabah,sabah.

 Alarm,alarm,alarm.

 Yeter,yeter,yeter.

 Biraz daha uyuma şansım var mı acaba.Ahh HAYIR.Bugün vizelerim başlıyor ve ben yorgunluktan ölmek üzereyim.Neyseki çalıştım içim rahat.Çalışmasaydım kesin uyuyamazdım zaten.

 Neyse ki kardeşimin istediği şeyi yapmıştım.Dün ,gerçekten çok güzeldi.İnkar etmeyeyim bir an hiç bitmesin istedim.Ceylin demişken sahi o nerde?Şimdiden tepeme çıkması gerekiyordu o cadının.

 Odamda çıktığımda Ceylin’in odasına gittim.Bir kağıda not bırakmış.

 ‘BEN BORAYLA OLACAĞIM.SABAH SENİ UYANDIRMAK İSTEMEDİM.BU ARADA SINAVDA BAŞARILAR.’

 Ahh deli kardeşim.Beni hiç de unutmaz hani.Neyse hemen kahvaltı yaptım ve tam kapıdan çıkacakken telefonum çalmaya başladı.Bilmediğim bir numara.Hayırdır inşallah?

 ‘Alo.’

 ‘Alo,Ceylin.Yiğit ben.Nasılsın?’

 ‘İyiyim sen nasılsın?Kusura bakma yani bilmeğim bir numara olunca çok resmi oldu.’derken gülüyordum.

 ‘En iyisi.Her neyse bugün konuşalım mı şu tenis işini?’

 ‘Benim bugün vizelerim başlıyor.Dolayısıyla önce okula gitmem gerek.Çıkınca arasam olur mu?’

 ‘Tamam o zaman.Görüşürüz.’

 Aslında aradığı iyi oldu. Yakında tenis turnuvasının ne zaman olacağı açıklanacak.Ben çok heyecanlıyım bir bakımdan.Hele ki ödülü dört gözle bekliyorum…

 Neyse şimdi düşünmem gereken biz vize var.Hemen arabaya binip üniversitenin yolunu tuttum.Geç kalma korkusuyla hemen sınıfa geçtim.Tam zamanı.Hoca benden hemen sonra girdi.Haydi bismillah.Hemen kağıda odaklandım.Ve sürenin bitimine yakın konrolünü yapınca verdim.Oh be bir tane bir tanedir.

 Azram da azram.Canım ya hemen yanıma geliyor.Bir de ufak tefek çok tatlı.

 ‘Eee nasıldı?’

 ‘İyiydi senin nasıldı.’’

 ‘Benimde iyiydi.Bir şeyler yaptım.Eee dün neler oldu?’

 ‘Aslında neler neler oldu bir bilsen.Hadi kantine geçelim.Zaten pek vaktim yok.’

 Hemen kantine gidip boş bir masaya oturduk.

 ‘Hani ben birinin arabasına çarpmıştım ya.’

 ‘Evet sana anahtarlık getiren mavi gözlü çocuk.Hatta Mert’i çılgına çeviren.’

 ‘Evet.Dün Boranın ağabeyi de gelcekti ya meğersem o Bora’nın ağabeyiymiş.’

 ‘Ay yok artık!Tesadüfe bak.’

 ‘Aynen şimdi de onun yanına gideceğim.Sana şu tenis işinden bahsetmiştim değil mi?’

 ‘E mantıklı olarak Ceylin’in hocası yani tenis oynuyor’

 ‘Aynen.İşte okuldaki turnuvalar için de ondan yardım isteyeceğim.’

 ‘Oha ciddi misin.Vuhuuu burnuma güzel kokular geliyo hani.Şimdi Allah’ı var yakışıklı çocuk yani.Tamam o zaman haberleşiriz.’

  Bu kız çok tatlı ya.Tam eşimi bulmuşum valla.Evlenirsem nikah şahidi yapcam onu.Allah Allah ben daha düne kadar evlenme lafını duymak istemiyordum.Valla iyice şaşırdım bende.

 Yiğit’i arayıp hemen nerde buluşacağımıza karar verdik.Arabaya bindim ve yine radyoyu açtım.Aslında,türkçe ve güzel bir şeyler olsun istiyordum.Tam sırası.

 İREM DERİCİ. > ’KALBİMİN TEK SAHİBİNE.’

 Bu sıralar düğünlerde moda olan ama anlamları olan güzel bir şarkı.Aslında O Ses Türkiye ile tanındı.Ama sadece Hülya Avşar döndü.Garip çok garip :P (bizim düşüncemiz:D)

 Bunları düşünürken ‘IŞIK CAFE’nin önüne gelmiştim.Yiğit benden önce gelmiş.Hemen elini kaldırdı.Gülümseyerek yanına gittim.Bu adamın gülüşüne bayılıyorum ya.Zaman dursun Yiğit gülsün bende izliyim böylede bir hayalim var işte ama olmuyo neyse diyerek Yiğit’in tam karşısına oturdum.Yiğit;

‘’Hoşgeldin.Nasılsın sınavın nasıl geçti?’’

‘’Hoşbuldum.İyiyi.Sınavında güzel geçti.’’dedim ve ardından yüzümdeki gülümsemeyle Yiğit’in pürüzsüz suratına baktım.Aslında tam batkımda denilemez çünkü utanıyordum.Göz Göze geldiğimiz zaman avuç içlerim terlemeye başlıyor sıcak basmaya başlıyordu.Bu normal miydi?Birden yanımıza gelen garsonu fark ettim.Beni gözleriyle yiyecekmiş gibi bakıyordu.Yiğit hafif öksürüp dikkati kendi üstüne çekti.Rahatsız olmuştum adamın bakışından.

‘’Ne alırsınız efendim?’’

 '’Ben bir latte alıyım.’’

 ‘’Tamam o zaman bende bir elmalı soda alayım.’’

 ‘’Peki hemen geliyor.’’dedi ve uzaklaştı.

 ‘’Iıı şimdi Ecrin sen bana müsait olduğun zamanları söyle sanırım sınavların başladı bu hafta erteleyebiliriz yada Cuma gününden itibaren çalışmaya başlayalım diyorum sen ne dersin?’’

 ‘’Benim içinde uygun aslında sınav haftası geçtikden sonra hafta içi her zaman müsaitim.’’

 ‘’Tamam o zaman senin içinde sakıncası yoksa turnuvaya kadar sıkı çalışmamız lazım pazartesi,çarşamba,cuma ve cumartesi günleri çalışırız sonra duruma göre günleri artırır yada azaltalım.’’

 ‘’Tamam benim içinde uygun.’’Bu sırada siparişlerimiz gelmişti.Gasron hala bana çapgınca bakışlar atıyordu.Çirkefliğimi gösteriridim ama karşımda Yiğit oturuyordu susmak zorunda kaldım.Neyse ki Yiğit’in öldürücü bakışlarıyla masadan uzaklaşmıştı.

 Bende bu arada çok mutluydum en azından tenis işini halletmiştim.

 ‘’Ecrin senin içinde uygunsa bu gün bir maç yapalım ki seviyene bakalım.Ne dersin?’’Aslında benim içinde süper bir fikirdi uzun zamandır maç yapmamıştım hemde Yiğitle daha çok vakit geçireceğim diye içten içe seviniyordum.

 ‘’Güzel fikir zaten yarınki sınavıma daha önce çalışmıştım.Peki nerde yapıcaz sizin Ceylin’le çalıştığınız yerde mi?’’

 ‘’Evet orası gayet güzel.Tamam o zaman saat 19.00 da buluşalım.’’

 ‘’Tamam o zaman.’’Bu sırada içeceklerimizi bitirmiştik.

 ‘’Artık kalkalım mı?’’dedim.

 ‘’Tamam ben hemen geliyorum.’’dedi. ve masadan uzaklaşmıştı.Sanırım hesabı ödeyecekti.Yiğit yanıma geldiğinde bende ayaklandım ve eve gitmek için yol aldık.

Biliyorum bölümler biraz geç geliyor ama kursum vardı ve kuzenimle beraber yazıyoruz dolasıyla bir araya geldikçe yazıyoruz. Votelarınızı ve yorumlarnızı bekliyoruz.Bu bölüm söz verdiğimiz üzere kıvırcığımız Aleynaya ithaf edildi.

Tenisle Gelen MutlulukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin