Yurttan Sesler Korosu

307 21 3
                                    

ECRİN

‘Sence hangisini giymeliyim Ceylin?Bu mu yoksa bu mu olsun?’

Elimde iki tane  aynı tenis kıyafeti vardı.Tek fark ikisinin de farklı renlerde olmasıydı.Biri beyaz biri siyah olmak üzere.

‘Ablacım zaten ikisi de aynı istediğini giy işte.Hem ne bu tavırlar böyle?’

‘Iıı olur mu öyle şey işte güzel olsun diye şey ettim.’

‘Tamam hadi git artık geç kalacaksın.’

Tam bu sırada korna sesi duyuldu ve hemen siyah olanı alıp dışarı fırladım.Yiğit ise arabasına yaslanmış beni bekliyordu.Çok karizmatikti tamam inkar edemeyeceğim.Ben ona dikkatlice bakarken o da bana çapkınca sırıtıyordu.

‘Hoş geldin.’

‘Hoşbuldum’

Hemen arabaya bindik.Yiğit yine centilmenliğini göstererek benden bir adım önce davranarak arabanın kapısını açtı ve eliyle oturmam için işaret etti.Aslında çok heyecanlıydım çünkü uzun zamandan sonra tenis kortuna çıkacaktım hem de Yiğitin karşısında.Bunları düşünürken yüzümü Yiğite doğru çevirdim.Daha önce gördüğüm kimseye benzemiyordu.Bir kere gözleri beni çok etkiliyordu.İnsanın baktıkça bakası geliyordu.Keskin yüz hatları vardı.Yiğit elini uzatarak radyoyu açtı.

Akcent feat Lidia Buble & DDY Nunes – Kamelia şarkısı çalıyordu.Bu aralar çok dinlediğim bir şarkıydı.Yiğit bana döndü gülümsedi ve yola devam etti. 

Çok zaman geçmeden de tenis kortuna gelmiştik.Kıyafetlerim de hazır olunca bir sorun olmamıştı.Hemen soyunma odasına doğru ilerledim.İçerden kahkaha sesleri geliyordu.

‘Bir erkek bu kadar mı yakışıklı olur ya?Benimle yarışması için nelerimi vermezdim.’

‘Off sorma ya o gözler beni benden alıyor zaten.’

‘Kızlar çok güzel görünmeliyiz.Unutmayın tek hedef Yiğit!’

Yiğit mi?! Ahh tahmin etmeliydim.Kim bilir kaç kız geliyordu Yiğiti görmeye.Tabi çocuk yakışıklı.Gelin gelin.Allahım ne diyorum ben ya iyice saçmalamaya başladım.İçten içe sinirlenmeye başlamıştım.Onu mu kıskanacağım ben? Yok artık.İçeri girince kızların gözü direk bana doğru kaydı.Tamam itiraf ediyorum hepsinin ayrı bir güzelliği vardı ama hepsi itici bir o kadar da yapmacıktı.

‘Sen yenisin galibaaaağğ hiç görmemiştik deeeğğğ.’

‘Evet.’ dedim zoraki bir gülümsemeyle.

Neyse kızlarla bir daha konuşmadık.Zaten hemen üstümü giyinip bu lanet odadan çıkmak istediğim gerçekti.Hemen Yiğitin yanına gidip maça başlamak istiyordum.Hızlıca kabinde üstümü giyinip dışarı çıktım.Maç yapacağımız korta ilerlerken kızları Yiğitin yanında gördüm.İçimde oluşan kıskançlık duygusunu yok sayarak yanlarına doğru ilerledim.Gözüm direk Yiğite kaydı.

Hay Allahım bu ne tatlılık ya.Neyse iyice ergen kızlar gibi davranmaya başlamadan bu düşüncelerimden kurtuldum.

‘Hadi başlamıyor muyuz artık?’

‘Tamam raketleri alıp geliyorum.’

Bu sırada kızlar bana öldürücü bakışlar atıyordu.Çok zaman geçmeden Yiğit yanımıza geldi.

‘Eee maç kuru kuruya mı olcak ortaya bir şey koyalım bence.’

‘Peki benim için uygundur.’

‘O zaman kaybeden yemek ısmarlar.’

‘Kabul’ deyipYiğitin uzattığı eli sıktım.

‘Buyrun bayanlar önden.’diyerek kortun kapısını gösterdi.İkimiz de yerlerimizi aldık.

Raketi tuttum ve oynamaya başladık.Ne kadar iyi oynuyordu o öyle.Ne saçmalıyorum ben ya adam zaten tenis hocası. :D Sonra bir yerde bir yanlışımı yakalamışcasına yanıma geldi.

‘Aslında rakibine biraz daha sert atman gerekiyor ki karşılaması güç olsun.Raketi ne kadar sağlam tutarsan karşındakinin şansı o kadar düşük olur.’

Raketin üstündeki elimin üstüne koydu ve benim kalbim küt küt atmaya başladı.Kokusu büyüleyiciydi.Okyanus gibi ferah bir kokusu vardı.Kokusu beni benden almıştı.Beni benden alırsan seni sana bırakmaaağğğğmm.İçinde bulunduğum durumdan dolayı delirmeye başladım.

‘İşte tam da böyle.’ dedi ve iç sesimi susturarak kendimi maça verdim.Maç heyecanla devam ediyordu.İkimiz de çok hırslıydık.Yiğitin servis kırmasıyla maç sona erdi ve tahmin de edilebileği gibi Yiğit kazandı.

‘Tebrik ederim.Çok iyiydin.’

‘Teşekkür ederim.Sende öyleydin.Neyse hadi bir an önce gidelim.Açlıktan ölüyorum bir an önce yemek yiyelim ne dersin ?’

‘Aynen bende açlıktan ölüyorum .’dediğim an midemdeki yurttan sesler korosu harekete geçip 3 oktav kalınlığında bir gurultu gönderdi.İnanamıyorum rezil olmuştum resmen.Utancımdan başımı öne eğdim.

‘Utanılacak bir şey yok aynısı bizde de oluyor merak etme.’dedi ve gülümsedi.Ben hala utancımdan yüzüne bakamıyordum.

‘Bak sana bir anımı anlatayım 1-2 yıl önceydi sanırım sabah önemli bir sınavım vardı ve sabaha kadar çalıştım.Sabahta sınavı yetişmek için erken kalkınca kahvaltı etmemiştim.Sınava başladık herkes sessiz sessiz sınavı çözerken birden midemden bir ses geldi ama öyle böyle değil gurultu değil resmen iş makinası çalışırken çıkardığı sesi çıkardı.Bütün sınıf birden bana dönüp gülmeye başladı.’ derken bende gülmemek için kendimi zor tutuyordum.Yiğit bu halimi görünce ;

‘Kendini tutmana gerek yok bu olay yaşandıktan sonra bütün sınıf bir yıl boyunca buna gülmüştük.’ Dedi ve ben kahkahalarımı serbest bıraktım.Uzun bir süre buna güldükten sonra soyunma odalarına girip hızlıca duşumu alıp üstümü giyindim.Ve dışarı çıktım Yiğit karşımda hazır bir şekilde bekliyordu koluna girmem için kolunu bana doğru uzattı.Olumlu bir cevap almak için gözlerimin içine bakıyordu.Bende başımı hafifçe sallayıp hafifçe gülümseyerek uzattığı koluna girdim ve arabaya doğru ilerledik.

Bölümler geç geliyor farkındayız ama kusurumuza bakmayın Bu bölüm Reyhancığımıza :)) @minoz199 a itafen yazıldı :)) 

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 15, 2014 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Tenisle Gelen MutlulukWhere stories live. Discover now