Berzan ve Havin beraber kahvaltı sofrasına indi.
Havin mide bulantısı ve baş dönmesinden şikayetçi olsa da gülmeye çalıştı. Kimse telaşlansın istemiyordu.
"Günaydın"dedi Berzan otururken.
Havin de yanındaki sandalyeye oturup "Günaydın" dedi tebessüm ederek.
Adar ağa ve Heja hanım gülerek baktılar onlara. Maşallah Allah bozmasın mutlulardı.
"İyi misin kızım? biraz halsiz gibisin"dedi Ayşe yengesi Havin'e bakarak.
"İyiyim yenge. Halsizim sadece"dedi Havin tebessüm ederek.
Berzan karısına endişeyle baktı. Kusarken içi gidiyordu sanki. Bu hamilelik ona yaramamıştı. Ama bunlar normal diyince de bişey yapamıyordu. Dokuz ay boyunca bu sorunları yaşayacaktı.
"Havin abyaaa!!"dedi Poyraz neşeyle. Elindeki oyuncak ayısıyla uyku mahmuru gözlerle Havin'e koşuyordu.
Havin tebessümle kucağına aldı onu.
"Efendim yakışıklım"dedi Havin saçlarını eliyle geriye atarak.
Sibel ve Miran'da onlara gülerek sofraya oturdular. Azad ağa ve Ayşe hanımda mutlulukla izliyorlardı torunlarını ve onu kurtaran melek kalpli Havin'i.
Bu tabloyu kıskançlıkla izleyen tek kişi Berzan'dı elbette. Küçücük sıpa karısını rahat bırakmıyordu ki. Poyraz'ı canından çok seviyordu ama Havin'i de kıskanıyordu.
"Havin abya. Hani bij şeninle çikolata yedik yaa. Yine yiyelim mi?"dedi Poyraz gülerek.
"Tabi yakışıklım yeriz ama önce kahvaltı yapalım"dedi Havin anlayışla.
"Amcam sen benim kucağıma gel Yengen kahvaltısını yapsın"dedi Berzan Poyraz'ı kucağına almak için elini uzatarak.
Poyraz çatık kaşlarıyla döndü Berzan amcasına.
"Hayıyyy!!"diye bağırdı.
Herkes gülerek bu ikiliyi izliyordu. Kimse Berzan'a kıskanıyorsun diyemezdi açık açık. Henüz ölmek istemiyorlardı.
"Tamam biz beraber kahvaltı yaparız yakışıklımla sorun değil"dedi Havin Berzan'a gülümseyerek.
Poyraz'ı çok seviyordu genç kadın. Beraber kahvaltı yapmayı seviyordu.
Jiyan da her zamanki gibi sofraya geç gelmiş oturmuştu.
"Uyanmasaydın sıpa!"diye sitem etti Adar ağa Günaydın bile demeyecek kadar uyanamayan oğluna.
"Ya baba evlenecek yaşa geldik hala sıpa diyorsun oluyor mu?"dedi Jiyan ağzına zeytin atarak.
"Yok artık!! Jiyan ve evlilikten bahsetmek? Amca senin bu oğlun uykuyu fazla kaçırmış sanırım"dedi Miran kucağındaki kızıyla ilgilenirken.
"Yok yiğenim bu sıpada kendine birini bulmuş çok şükür. Bugün yarın istemeye gideriz"dedi Heja hanım gülerek. Dün Jiyan ona Gül'den bahsetmiş o da hem kocası hemde Azad ağa ve Ayşe hanımla paylaşmıştı bunu. Onlarda çok sevinmişti bu olaya.
"Hayırlı olsun yengem kim bu kız?"dedi Miran gülerek.
Jiyan da saf saf sırıtıyordu. Çayını içerken annesinin söylediği şeyle çay soluk borusuna kaçtı.
"Köyden bir kız işte oğul. Şukufe'ymiş ismi"dedi Heja hanım gülmemeye çalışarak.
Sofradaki herkes bıyık altından gülerken birden Jiyan öksürmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Cerrahı
Teen Fiction"Ben senin her anında yanında olmak istiyorum. Gülüşünden öpmek istiyorum her gece. Nefesin olmak istiyorum nefessiz kaldığın zaman. Sen benim şiirim ol istiyorum ben de senin şairin. Gül istiyorum benimle. Gözyaşları uğramasın kirpiklerine. Sonsuz...
