2. bölüm- Alışkanlık

16.9K 662 36
                                    


Berzan....

Bir saat sonra uçağım var ve ben Siraçla oturmuş muhabbet ediyorum. Allahtan dün akşam bavulumu hazırlamıştım. Şimdi bu geveze arkadaşımı oturmuş dinliyorum. Harbi manyak bu adam.

"Berzan olum beni dinliyo musun? Neyse bugün seninle uğraşamam mutluyum. Gelip arkadaşımızı havaalanına bırakalım dedik ama takmıyorsun ki beni."

"Lan geveze sen ve beni havaalanına bırakmak? Buna inanır mıyım?  Kesin bi haltlar karıştırıyorsun sen değil mi?"

"Tamam lan tamam evet aslında oraya gidip kıymetlimi alacam o yüzden yoksa banane senden kardeşim" demesiyle kahkaha attı. Ben malımı biliyorum işte. Yalnız bir dakika kıymetlimi dedi o? Siraç gereksizin sevgilisi mi var?

"Ooo gereksiz kardeşim kimmiş kıymetlin? Allah'tan bir kaç sene ayrı kaldık olaylar olmuş Siraç bey."dedim gülerek.

Son on iki yılımı İstanbul'da geçirdim. Ordaki şirketlerin başına geçtim. Kardeşimi isteyecekler diye geldim. Şimdi tekrar İstanbul'a dönüyorum. İşlerimi halledip Mardin'e yerleşmem gerekiyor. Sanırım kaçmak gibi bir lüksüm yok. Zira ağa olmam gerekiyor. Töre değişmediki buralarda.

"Değişen bişey yok aslanım. Havinimi alıcam havaalanından. Cennet gözlüm yaa nasıl da özlemişim güzelimi"deyince afalladım.

Havin kim ki? Cennet gözlüm mü dedi o?   Tam Havin kim diye soracaktım ki telefonum çalmasıyla sustum. Evet işte buna ihtiyacım vardı. Sevgilimi özledim bi kaç günde. Hemen açtım telefonu bekletmeden.

"Alo Lizgem nasılsın?"

"İyiyim aşkım. Ne zaman geleceksin? Çok merak ettim seni. Özledim."

"Geliyorum güzelim. Sen bana geç. "

"Tamam canım görüşürüz."diyince telefonu kapattım. Siraç burun kıvırarak bana bakıyordu.

"Ne oldu Siraç ne bakıyorsun? Hadi kalk gidelim geç kalıcaz"

"Nasıl İlgileniyorsun o kızla Berzan? Çok fazla açık değil mi? Hem salak bir kız. On kilo makyaj yapıyor. O boyayla bizim bütün konak boyanır lan."diyerek kahkaha atmaya başladı. Tamam biraz fazla abartıyor olabilir ama o benim sevgilim.

"Siraç kafan gövdende güzel kardeşim. Hadi kalk geç kalıyorum. Sende Cennet gözlüne kavuş."

"Tamam lan hadi. Çok özledim zaten delalamın burnumda tütüyor"

Daha fazla dinlemeden şirketten dışarı çıktım. Bu gereksiz birine değer veriyor hadi hayırlısı. Aşağı Siraç'ın arabasının yanına gittim. Oda çok geçmeden geldi. Arabaya binip beni havaalanına bıraktı. Tokalaşıp ayrıldım ondan. Tam uzaklaşırken birden Siraç'ın sesini duydum. Boşuna gereksiz demiyorum ben buna Delalamın(güzelim) diye bağırıyordu.    Bir kız yanına gelmişti arkası dönük olduğu için yüzünü görmüyordum ama kapalı bir kızdı. Bu sapığın kapalı bir kızla ne işi olurdu ki?. Tam kıza sarılacağı sırada kız kafasına vurup bavullarını ona doğru uzattı. Bu hareketi istemeden kahkaha atmama sebep oldu. Sonra Siraç da kıza gülüp yürümeye başladılar kol kola. Tam yanlarına gitmek için yürürken uçağın anonsunu duyunca geri döndüm. Havin kim merak etmiştim doğrusu. Neyse görüşürüz illaki Siraç efendinin kıymetlisiyle. Çok düşünmeden uçağı binip İstanbul'un yolunu tuttum.

Zaten aklıma kardeşim Şilan takıldı. Daha ben bile evlenmemişken babam onu Diyarbakır'da bir ağa oğluyla evlendiriyordu. Şilan istiyor diyince bişey demedim ama aklım hala ondaydı.

Lizge beni bekliyordu evimde. Bunu düşününce gülümsedim. Onu seviyor muyum bilmiyorum ama alışkanlık yapmıştı bu kadın bende. Alışmıştım ona....

Kalp Cerrahı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin