Unknown

118 8 11
                                    

2 Aralık 2015

Oturduğum koltuktan kafamı hafifçe kaldırıp Kai'nin önündeki bilgisayara bakmaya çalıştım.Kumral saçlarından birkaç tutam alnının üzerindeydi,dudaklarını büzmüş bir şeyleri çözmeye çalışıyor gibiydi.

''Biraz daha bakarsan kör olacaksın ve ben kör bir sevgili için fazla güzelim.''
''Malia,ailenle ilgili hiçbir şey bilmek istemediğine emin misin?''
''Kesinlikle.''
''Babanın iş ortaklarından binlerce mail alıyorum,bilirsin işte kızıma soyadımı vermek, tanımak istiyorum gibisinden.''
''Ne güzel. Kahve yapacağım içmek ister misin?''
''Sütlü olsun.''

Mutfak dolabından fincanları çıkartırken aklımda olan ''neden'' sorusunu durduramıyordum.Bir insan neden kendi çocuğunu daha doğmadan önce başka birine satar.Bunu ilk duyduğumda 7 yaşındaydım.Ailem olarak bildiğim Teressa'lar oldukça zengin bir aileydi fakat onlara ait olmadığım her zaman yüzüme vurulurdu.

''O güzel kafanın içinde dönenleri anlıyorum.''

Kai,ellerini belime dolayıp hırkamın açıkta bıraktığı omzuma dudaklarını değdirdi.Yüzümü ona çevirdim.

''Onunla konuşmam için üzerimden birkaç inşaat tırını geçirmesi gerek.''
''Bunu yapabileceğine eminim.110 yeni tır almış.''

Hafifçe güldüm.

''1 günlük bir bebeğini daha satmıştır.''
''Bunun ne kadar acı verdiğini biliyorum.Sana asla ısrar etmeyeceğim.Yaralarını onarmak,ördüğün duvarların arkasını görmek için çok uğraştım.Bana sadece üzgün olduğuna dair bile günde 50 mail atıyor,can sıkıcı olmaya başladı bilirsin işte.''

Alnıma bir öpücük kondurdu.

''Ona ihtiyacım yok Kai.Sen varsın.''
''İstediğin sürede burada olacağım.'' 

                                                   Haziran-2017

Su içtiğim bardağı tezgaha koyduğumda evin içi yankılanacak kadar boştu. Düşüncelerimden kurtulmak için yapmadığım tek bir şey kalmamıştı ama olmuyordu,Kai ismi, siması bir şekilde beni gün boyu hakkında düşünmeye itiyordu. Ama yoktu,kocaman bir boşluktan başka bir şeye rastlayamıyordum.

''işe gittiğini zannediyordum.''
''Günaydın Alec,bugün 10'da gideceğim.''
''Bırakmamı ister misin?''
''Teşekkür ederim.''

Aramızda esen soğuk rüzgarların günlerdir nedenini soruyordu ancak diyebileceğim hiçbir şey yoktu.Elini tutamıyordum,yüzüne bakamıyordum.Onu eskisi gibi kabul edemiyordum.Ve buna sebep olan şey içimi kemiriyordu.

-

Ofise geldiğimde ben hariç 2 kişinin daha olması kendimi kötü hissettirmişti.Masama oturup gelen dosyaları incelemeye başladım.Bir romanın konusu oldukça sıkıcıydı okuyucuları sarmayacağına emin olduktan sonra Hayley'e göstermeye karar verdim.Bilirsiniz ki hiçbir kararı kendi başıma veremeyecek kadar 2 yasında görünüyordum.

Hayley'in kapısını hafifçe tıklattım.

''Günaydın.Bu hikaye çocuklar için oldukça uygun fakat giriş bölümünde yazdığı şey yetişkinler için aşk hikayeleri.''
''Malia,bunu bana değil Bay Parker'a söylemelisin ve umarım geçerli tezlerinde vardır aksi taktirde günün ilk kavgasını edeceksiniz.''

Gözlerimi devirip sol tarafta duran odaya girdim.

''Günaydın Bay Parker.Bu eylül bilmem ne daniskasının sizin onayınızdan geçmeden yayınlanmaması gerektiğini düşünemediğim söylendi.''

Lacivert takımı içinde ne kadar çekici göründüğünü betimleyemeyecek kadar muazzam görünüyordu.

''Günaydın Malia,Bay Parker demene gerek yok Kai diyebilirsin.''
''Herneyse işte.''
''Bunun dışında eylül daniskasının neyi olduğunu açıklarmısın?''

Büyük masanın önünde duran deri sandalyelerden birine oturup kitabı önüne attım,gerçekten attım.

''İlk girişini gördünüz mü?Rezalet!Aşkı vişneli pasta olarak tanımlıyor,bir kadının elinden çıkıyor ancak erkek egemenliği altında bir kitap.Daha da kötüsü aşkı nesnelleştirmeye çalışıyor.Duygularla hissedebildiğin bişeyi nasıl nesnelleştirebilirsin ki? Ve tüm kitap saçma sapan bir kovalamacadan ibaret.Bunu okuyacak tek kişi büyük ihtimalle sadece bendim,isteyerek değil işim olduğu için.''

Kocaman bir kahkaha yayıldı.

''Belkide aşkın gerçekten vişneli pastaya benzediğini düşünenler vardır.''

''Sizde onlardan biri gibisiniz.''
''Aşkı vişneli pastaya benzetmiyorum.Bence aşk zaten tanımlanamaz birşey.''
''Aşık olmuş gibi konuşuyorsunuz.''

Alay edercesine söylediğim cümleden sonra gözlerini gözlerime dikti.

''Olmuştum.''
''Geçmiş zaman eki kullanıyorsunuz.''
''4 yıl önce bir kazada onu kaybettim.''
''Öldü mü?''
''Evet.''

Bir an benimle ilgili olduğunu düşünüp şaşırmıştım.Ancak yaşadığı şeyin ne kadar acı olduğunu anladığımda şaşırmaktan ziyade derin bir üzüntüye kapılmıştım.

''Özür dilerim.Bu kadar özel sorular sormamam gerekirdi.''
''Kitabı Lou'ya ver yazarına geri göndersin.''
''Peki Bay Parker.''


---

Son kitabın önizlemesini incelerken baş ağrısından ölmek üzereymiş gibi hissediyordum. Saatin 7 olması ve işkolikliğim sebebiyle ofiste bulunan tek kişi güvenlik ve bendik. Sonunda pes ederek çantamı aldım. Uzun kolidorun yalnızca 3 ışığı açıktı,topuklularımın sesi etrafta yankılanıyordu.

Asansöre geldiğimde kapı sesi duydum,Kai elindeki dosyalarla asansöre doğru geliyordu. Gerildiğimi hissettiğimde derince nefes aldım.

Asansöre bindiğimizde gerginliğim daha da artmıştı.


''Malia,kahve içmek ister misin?''

Garip gözlerle ona baktım.

''tabi.''

Zemin kata geldiğimizde Alec'e toplantım olduğuna dair bir mesaj attım.

--

Greenwood'un Haziranda olmamıza rağmen esen havası beni delirtiyordu. Sıcak kahvemi içerken Kai'ye bakmamaya çalışıyordum. İpek gömleği gözlerimi ondan ayırmamam için zorluyordu ama kendimi tutuyordum.

''Evleneceğini duydum.''


Hafifçe boğazımı temizledim.Kahve fincanını masaya bırakıp arkama yaslandım.

''Evet öyle.''

Hafifçe gülüp kafasını sola doğru çevirip etrafı izlemeye başladı.

''Kazadan sonra.''

Tekrar bana doğru baktı.

''Gittin.Annem kazaya senin sebep olduğunu,çok pişman olduğun için gittiğini söyledi.''
''Malia,beni hiç hatırlamıyor musun?''

Sesinde ki çaresizlik beni mahvediyordu.

''Deniyorum.Bana yardım et.''
''Etmemin başına neler açacağını bilsen şuan vazgeçersin.''
''Üstesinden gelemeyeceğim hiçbir şey yok. Anlat bana.''

Alaylı şekilde gülüp tekrar başını çevirdi.

''Anlatamam Malia.''

Hesabı istediğinde beni daha derin birşeyin içine itmişti.Derin birşeyin içine batarken ona daha çok yaklaşıyordum.Bir bağlantımız,bir çekimimiz olduğuna emindim.Ama bunu ne zaman çözeceğime dair hiçbir fikrim yoktu.




PhotographМесто, где живут истории. Откройте их для себя