15.Bölüm

734 55 4
                                    

"Sizden bir sey rica edebilir miyim ?" dediğinde ikiside terapiste baktılar.

"Birbirinize bakıp ne hissediyorsanız söyleyebilir mısınız? birbirinize bakıp 'Seni seviyorum'diyebilir mısınız? dediğinde iki gencin gözleri birbirini buldu...

**

Hazan derin bir iç çekti.Bu adama bakarken içi titriyordu bu adama bakarken içinden bir şeyler kopuyordu sanki her şey duruyordu sadece o ve Yağız oluyordu.İnsanlar susuyor rüzgar bile hızını kesiyordu.Düşüncelerinden ayrılarak bakışlarını odada gezdirdi.Yagiz işe Hazan'dan bir farkı yoktu.Her yeri Hazan koksun istiyor yüklerinden kurtulup sıkıca sarmalamak istiyordu kızı. O da bakışlarını Hazan'dan cekip öylece durdu.Terapist araya girecekken Yağız'ın telefonun çalmasıyla ortamda hava bir anda dağıldı. Yağız özür dileyerek ekranı açıp konuştu.

"Soyle " dediğinde Hazan dudaklarına yayılan gülümsemeye engel olamadı öküz dedi içinden öyle bir adamdı ki Yaģız başkaları gibi kendini göstermekten korkmuyordu şimdide yanlarında doktor olması bir sey ifade etmemiş her zamanki gibi açmıştı telefonu.

"Tamam geliyorum" dedikten sonra Yağız ayağa kalkıp konuştu. "Kusura bakmayın bizim gitmemiz gerekiyor iş" dediğinde sırıttı.Hazan da aslında sevinmişti bu durma çünkü biraz once doktorun dediği şeye dönmeye hiç niyeti yoktu. Doktor gülümseyerek karşılık verdi.Biliyordu aralarında ki etkileşimi biliyordu cevaplanmayan cevaplanamayan içlerindeki yangını...

Hazan kafasını arabanın camına yaslamış öylece yolu izliyordu.Hayat ne garipti aşık olduğu adamı hayatının en kötü gecesinde tanımıştı.Artık o gece ormana gittiğine lanet bile edemiyordu o adam için hala cani yansada öylece duruyordu.Aklina bir anda o genç çocuk geldi bakışlarını Yağız'a çevirip konuştu.

Yağız odada olanların devamı gelmesinden korkuyordu sevdiği kadın için sevdiği kadından vazgeçicem derken girdiği kuyuda kilitli kalmaktan o yolun tutsağı olmaktan korkuyordu.

"Yağız!" diye bağıran Hazan'ın sesiyle ani bir fren yaptı. Panikle ona bakarken.Hazan derin bir nefes alıp saçlarını geriye atıp konuştu

"Seslendim kaç kere " dedi sesi sitemle cikmisti. Yağız kafasını iki yana sallayıp

"Kusura bakma dalmışım " dedi. Arabada kısa bir sessizlik hakim olurken Hazan boğazını temizleyip konuştu "O çocuğu görmek istiyorum beni hastaneye götürür müsün ?" dediğinde Yağız anlamayarak ona bakarken kaşlarını çatıp "Mert'i mi ?" dediğinde Hazan demek ismi mert diye dusunup kafasını evet anlamında salladı.

"Bu ne kadar iyi olur bilmiyorum" dedi Yağız düşünceli bir şekilde.

"Lütfen görmek istiyorum" dediginde Yağız sadece başını tamam anlamında sallayıp arabayı çalıştırdı.

Hastanenin önüne geldiklerinde Hazan derin bir nefes aldı aşağı inicekken Yağız onu kolundan tutup durdurdu.

"Ben burdayim" dediğinde Hazan gülümseyerek aşağı indi. Hazan hastaneye girip danışmandaki kadından oda numarasını öğrenip 3.kata çıktığında çekingen adımlarla odanın kapısını açıp içeri.Yatakta yatan çocuk daha 18 yaşındaydı Hazan çocuğa üzülmeden edemedi yavaş adımlarla çocuğa yaklaştı.

"M- Merhaba Mert" dedi sesini kontrol etmek istiyordu ama titremesine engel olamıyordu.Mert duyduğu sesle gözlerini açtı kendiyle savaş veriyordu nasil boule bir insana döndüğünü düşünüp duruyordu annesiyle kardeşini düşünmediği için büyük bir çıkmazın içindeydi bakışlarını cama çevirip öylece dışarıya baktı.

"Merhaba " dedi biraz mahcup bir şekilde.Hazan burukça güldü çocuğun mahcupluguna hala çocuk diye geçirdi içinden.

"Nasılsın Mert ?" dedi Hazan biraz çekimser yanina otururken.Mert bakışlarını camdan çevirip Hazan'a baktı.

Hayat-ı OlmazımWhere stories live. Discover now