Giriş

16.3K 462 8
                                    

Uzunca bir süre yatakta kaldım. Odamın yüksek tavanına gözlerimi dikip bugün yapacaklarımı düşündüm. Yaz tatiline gireli birkaç gün olmuştu ama ben şimdiden sıkıldım. Yatakta doğrulup karşımdaki aynaya baktım kısık gözlerle. Kumraldım sanırım. Saçlarım uçlara doğru renk değiştirip açılıyordu.

Başucumdan kaptığım tokayla dağınık saçlarımı tepemde sabitleyip kapıya yöneldim. Merdivenleri büyük bir hızla inip büyük salona girdim. Babam her zamanki gibi tüm dalgınlığıyla bir dosyaya gözlerini dikmiş sessizce duruyordu. Yanağına kocaman bir öpücük kondurup mutfağa geçtim.

"Günaydıııın! Saliha abla biraz fazla patates kızartırmısın lütfeen?" Tüm cilvemle mutfak hizmetlimize masum kedi bakışımı attım. Gülümseyip birkaç patatesi daha poşetinden çıkartıp tezgaha dizdi. "Tabii ki Alya hanım."

Biliyorum, fazla mutlu gibiyim. Aslına bakarsanız öyle değil... Babam büyük bir holdingin kurucusu ve işi yüzünden çoğu gece eve gelemiyor. Evde olduğu sabahlar mutlu kız rolünü üstlenip ona iyi davranıyorum, belki bir kızı olduğunu hatırlar. Annem. Hiç tanımadım. Ben doğduktan birkaç hafta sonra hem babamı hem beni terk etti.
Aslında ona kızamıyorum, bu kadar duyarsız bir kocam olsa ben de giderdim sanırım. Ama ufacık kızımı hiç düşünmeden bırakabilir miydim? Sanmıyorum.

Saliha ablayla birlikte kahvaltı yaptıktan sonra bir koşu odama çıkıp üzerimi değiştirdim. Uzun koyu yeşil eteğimi giyip üzerime beyaz bir askılı tişört geçirdim.

~
Alya babasına haber verme gereği bile duymadan büyük evin kapısına doğru ilerledi. Son bir defa girişteki aynadan kendine bakıp evden çıktı.
Telefonu eline alıp en yakın arkadaşı Burcu'yu aradığında konuşmaya o kadar dalmıştı ki taksiye binerken siyah range roverdan onu izleyen koyu bakışları fark etmedi bile.

Zor AdamWhere stories live. Discover now