Yerimi Unutuyorum

11.5K 337 18
                                    


Bu bölümü arkadaşım Fadime'ye atfediyorum geçmiş doğum günün kutlu olsun...

Havaalanına gelmiştik ben otobüsle gideceğimi düşünmüştüm. Şimdiden heyecanlanmaya başlamıştım ilk defa uçağa binecektim. Öylece durmuş etrafa bakarken Altan "Beni takip et." dedi Altan'ın peşinden gittim. Havaalanına girerken aklıma valizleri almadığımız geldi.

Altan çok hızlı gittiği için ona yetişemiyordum adımlarımı hızlandırdım ve Altan'a yetiştim. Söylemeli miyim diye düşünürken bir tane görevlinin yanımıza geldiğini gördüm Altan görevliye bir şeyler söyledi ve görevli arabaya doğru gitti. Etraf çok kalabalık olduğu için bir şey duyduğum söylenemezdi ama düşündüğüm şey olduğunu bildiğim için ses etmedim. Pistten uçakların kalktışına gözüm kayıyordu ama burası çok kalabalık olduğu için Altan'ı kaybedebilirdim dikkatimi tekrar Altan'a verdim. İçeri girdiğimizde Altan bana ilerideki masayı göstererek "Şu masada beni bekle."dedi masanın yanına gittim ve oturdum.

Altan gözden kaybolduğunda aklıma bilet almak için kimliğimi vermediğim gelmişti. Kimliğim olmadan nasıl bilet alabilirdi. Hızla yerimden kalktım ve kolumdaki çantadan kimliğimi çıkarttım Altan'ın gittiği yöne doğru ilerledim ama görünürde yoktu. Dümdüz devam ettim ve önüme çıkan ilk merdivenden yukarı doğru çıktım. Önümde uzun bir koridor vardı ve koridorun sonunda da birkaç masabaşı çalışan vardı. Köşeyi döndüm ve daha kalabalık olan yere girdim ama bir türlü Altan'ı bulamamıştım daha fazla aramak yerine beklememi istediği yere dönme kararı aldım. Hem zaten kimliğimin onda olmadığını fark edince geri dönerdi ne diye onu aramaya çıktıysam. Beni bıraktığı yerde görmeyince kesin çok kızacaktı. Bir hışımla geldiğim yolu geri döndüm ama bulunduğum yer hiç Altan'ın bıraktığı yere benzemiyordu. Ben geri dönene kadar o çoktan gelmiş olurdu.  Görevlilere sorsam Altan'ı tanırlar mıydı diye düşündüm sonra bundan vazgeçtim ve tekrar onu aramaya koyuldum. Sonunda geri dönebilmiştim masanın yanındaydım ama Altan hâlâ gelmemişti.  İçimi bir korku kaplamıştı onu hiçbir yerde bulamamıştım belki de şansım varken kaçmalıydım. En az yarım saattir öylece Altan'ın gelmesini bekledim ama gelmedi. Belki de uçak kalkmıştır ve Altan beni almadan gitmiştir zaten yeterince ayak bağı oluyordum. Bütün gün burada beklenemeyeceğime göre kalmamın da bir anlamı yoktu ama gidecek hiçbir yerim yoktu. Tamamen yalnız olduğumu hissetmiştim yalnız ve çaresiz. Geldiğimden beri ayaktaydım ve yorulmuştum sandalyeye oturdum ve düşüncelere daldım.  Camdan kalkan uçakların yansımasını seyrederken gözlerim dolmuştu. Kimsem yoktu tek gidebileceğim yer konaktı ama artık orası benim için çözüm olamazdı. içKaldı ki konağa nasıl gidildiğini de bilmiyorum hem beni konakta istemezlerdi.Kimsesiz ne yapacaktım, bundan sonra umut edecek hiçbir şeyim kalmamıştı.Annem kendisiyle birlikte umudumu da götürmüştü.İsteksiz olarak dolan gözümden bir yaş damladı.Güçlü olacağım diyorum ama olmuyor.Kendimi hayatın akışına bırakacağım diyorum olmuyor.Benim hayatım bir fırtınaya kapılmış alabora olmuştu suların durulmasını beklemek zaten hataydı.

Elimin tersiyle göz yaşımı sildim.Aniden birinin omuzuma dokunmasıyla irkildim.Hızla arkama döndüm ve arkamdakinin Altan Ağa olduğunu gördüm.Hızla sandalyeden kalktım ve ona sarıldım.O an sanki alabora olmuş hayatımdan güçlü bir halatla çekilmiş gibi hissettim.Neden bunu yaptım bilmiyorum ama iyi hissettiğim bir gerçekti.Altan Ağa bir süre öylece hareketsiz kaldı.Bende daha fazla dayanamadım ve hıçkırıklarla ağlamaya başladım.Bir süre sonra Altan Ağa'nın elini belimde hissettim.Bir yandan ağlarken bir yandan da inşallah gömleğini pisletmemişimdir diye düşündüm.Altan Ağa bir elini başıma götürdü ve beni göğsüne daha sıkı bir şekilde bastırdı.O an yaptığım şeyin farkına varmıştım.Altan Ağa'ya sarılmıştım ve şu an o da bana sarılıyordu.Bu yaptığımın her ne kadar yanlış olduğunu bilsemde çok iyi hissettiriyordu.Birinin bana sarılıp destek vermesi yalnız olmadığımı hissettiriyordu.Ama bana sarılan kişiye gelince bunu beni teselli etmek için yapması biraz tuhaftı.Bundan daha tuhaf olan ise benim ona hala sarılıyor olmam.Sonunda elimi omzundan yavaşca çektim ve başımı önüme eğdim.Yanaklarımın kızardığını hissediyordum.Ortamı sessizlik kaplamıştı.Altan Ağa da elini belimden çekti ve çenemi tutup kaldırdı.Gözlerimiz birleştiğinde gülümsediğini gördüm işte bir de bu halime gülmediği kalmıştı.Altan Ağa da tam ağzını açmış bir şey söyleyecekti ki buna izin vermeden soze girdim çünkü beni daha fazla utandırmasını istemiyordum."Iıı şey ben gittin sandım da so- sonra işte korktum.."

KİMSESİZ #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin