Bugün tamamen boştum. Bugünü sadece savaşa hazırlık için ayırmışlardı ve ben odamda kös kös oturmaktan başka bir şey yapmıyordum. Bambi bir işi olduğunu söyleyerek sabahtan beri ortalıkta görünmüyordu. Bir işler çeviriyormuş gibime geliyordu. Sürekli bir yerlerde olması ve nerede olduğunu sorduğumda her zamanki huysuzluğunu dile getirerek beni terslemesi sinirimi bozduğundan bir daha sormamıştım. Kendisi baya bir dengesizdi. Bir bakmışsınız yavru kedi gibi sessiz sedasız tatlı ve cana yakın oluyor, bir de bakmışsınız ki tazmanya canavarı kesilmiş karşınızda.

  Kapıya doğru yöneldiğimde aklıma gelen şey yüzümde büyük bir gülümsemeye yol açtı. Kapıyı kilitlemiş olmama rağmen emin olmak adına tekrar kontrol ettim. Kilitliydi. Hemen kıyafet dolabıma ilerledim ve kıyafetlerimi kaldırarak müzik çalarımı çıkardım. Kulaklıklarım daima müzik çalarıma dolanmış bir halde bulunurdu. Müzik dinlemeyi bıraktığımda kaybolmaması adına hep dolardım, epey bir iş yarardı ve şimdi de yararını görüyordum.

  Yatağa oturdum ve kulaklığı alete takıp kulaklarıma yerleştirdim. Müzik çalardan şarkıları karışık ayarlarken çıkan ilk şarkı beni mutlu etmeye fazlasıyla yetmişti. Coldplay-Something Just Like This çalarken kendimi buraya geldiğimden beri ilk kez huzurlu ve mutlu hissediyordum. Her şarkıdan kendimden bir parça bulmamdı belki de beni dinlemeye iten. Bir şarkı indirdiğimde bir zaman sonra dinlemiyorsam bile yine de silmezdim. Çünkü onun da benden bir şeyler taşıdığı düşüncesindeydim, kendimden bir parça daha vermeye hiç niyetim yoktu. Şarkı bitip de Beethoven'dan bir piyano resitaline geçince rahatlamanın verdiği mutlulukla gülümsedim. Aklımda piyano tuşları varken evdeki piyanomu ne kadar özlediğimi farkettim. Kulağımda ezbere bildiğim şarkı çalarken ellerim istemsizce kalktı. Gözlerim kapalı, önümde piyanomun hayali, parçayı Beethoven ile beraber çalarken bütün olumsuz düşünceler aklımdan silinmişti bile.

  Ne kadar saat müzik dinledim bilmiyorum ama odanın loş bir görüntüye büründüğünü farkettiğimde kulaklığımı çıkardım ve müzik çalara dolayarak  tekrar kıyafetlerimin altına gizledim. Odamdaki pencerenin önüne gelerek perdeyi biraz araladım. Havanın kararmaya başlamasıyla ortaya çıkan loş görüntü oldukça güzel görünüyordu. Birazcık hava almanın iyi geleceğini düşünerek üzerime ince bir hırka alıp saçlarımı da açtım. Kapı kilidini çevirip koridora çıktığımda ani çıkışım birkaç kişinin dikkatini çekerek bana yönelmelerini sağladı. Bana bakmalarını yadırgamıyordum artık, her bulunduğum ortamda gözlerin bana çevrilmesinin sebebini biliyordum. Tek bir hatamı bekliyorlardı. Öldürülmem için, haklı çıkmaları için tek bir hatamı bekliyorlardı.

  Onları umursamamaya çalışarak hızlı bir şekilde binadan çıktım ve bahçeyi turlamaya başladım. Daha önce hiç görmediğim çiçekler dikkatimi çekerken hepsini tek tek inceliyordum. Mor, mavi, kırmızı, pembe, beyaz, her renk vardı burada. Bazı çiçekler bir çok renkten oluşurken göz kamaştırıcı duruyorlardı.

  Tam geri dönüp Eğlence Merkezine gidecekken gözüme çarpan renk cümbüşü duraklamamı sağladı. Gördüğüm çiçek rengarenkti ve adeta gökkuşağını andırıyordu. Her taç yaprağı farklı bir renkken ortası ve sapı simsiyahtı. Yaprakları dahil siyahken siyahlığın içerisindeki beyaz parlaklıklar oldukça dikkatimi çekti. Çiçeğe yaklaştım ve incelemeye başladım. Taç yapraklar renkli olmasına karşın parlak değillerdi. Daha sönük durmaları, onları uyumlu gösteriyor ve göz yormuyordu. Ortadaki siyahlıktı belki de beni etkileyen. Az önce farkettiğim beyazlıklar yakından bakınca daha parlak ve belirgin görünüyordu, üstelik bu görüntü bana sonsuz evrendeki parlak yıldızları anımsatıyordu. Yaydığı enerjiyse tarif edilemezdi. Sanki hem zehirdi hem de panzehirdi. Elim ona dokunmak için havalandı.

  "Dur!"

  Duyduğum ses elimi hızla kendime çekmeme ve birkaç adım gerilememe neden oldu. Kafam otomatikman sesin geldiği yere yönelirken daha önce görmediğim bir oğlanla karşılaştım. Endişeli bir şekilde hızla bana yaklaştı ve ellerimi avuçlarına alarak kontrol etmeye başladı. Bense hâlâ olayın şokunda öylece ona bakıyordum. Olayı idrak edebildiğimde hızla ellerimi kendime çektim.

Elementliler ve Büyü Akademisi [ASKIYA ALINDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin