4.bölüm

9.2K 716 96
                                    

İyi okumalar (^^)

|Önceki bölümden...
_______________________________________

Bambi bir kapının önünde durunca kararsızlıkla bana baktı. Sanki benden izin istiyor gibiydi. İki grubun arasında kalmak o kadar mı kötüydü yani. Her ne kadar emin olmasam da onay verircesine kafamı salladım.

Bambi derin bir nefes alarak tombiş ellerini önümüzdeki devasa kapıya dayadı ve kolayca ittirdi...
_______________________________________

Kapı, çatal bıçak sesi dışında tek çıt çıkmayan yemekhanede büyük bir ses etkisi yaratırken tüm bakışlar bana ve Bambiye döndü.

Ne yapacağımı bilemediğimden tedirginlikle Bambiye baktım. Anlayışla bana baktı ve "Beni takip et." dedi. Olumlu anlamda kafa sallayıp önden ilerleyen Bambiyi takip etmeye başladım. Yemekhanedekiler hâlâ bakışlarını çekmemişlerdi ve bu beni yeterince tedirgin etmeye yetiyordu.

Yemekhaneye göz attığımda sağ ve sol olmak üzere ayrılan masalar bulunuyordu. Sağ taraf daha çok benim gibiyken, sol taraftakiler sanki ayrımı daha da belirtmek istercesine cübbelerini giyinmişlerdi. Cübbeli olanların büyücüler olduklarını anlamam pek de zor olmamıştı. Ortadaki boş alanda boş bir masa vardı, ne soldaydı ne de sağdaydı. İki tarafında ortasında, sanki bir buluşma alanı gibiydi ama herkes kesin tarafını belirtmek için oraya oturmamıştı.

Yemeklerin açık büfe olduğu yere geldiğimizde Bambi elime bölmeli bir yemek tabağı verdi. Buradaki yemekleri bilmediğim için sırayla Bambi'nin önerdiklerinden tabağıma koydum. Şu bağlanma işini pek anlamasamda Bambiyle zevklerimizin ortak olduğunu düşünüyordum. Böyle rahat bir şekilde, neyi sevip neyi sevmeyeceğimden tereddüt etmeden öneride bulunması da bunu doğruluyordu zaten.

Bambi'nin yönlendirmesiyle doldurduğum tabağımı alıp etrafa bakındım. Neredeyse herkes bana bakıyordu, sanki hangi tarafa oturacağımı merak ediyor gibiydiler. İki tarafa da istediğini vermeyecektim, ne yapacağım belliydi.

Benimle aynı kararsızlığı yaşayan ve yüzündeki ifadeden de benimle aynı şeyi düşündüğünü anladığım Bambiyle birbirimize bakıp gülümsedik. Emin adımlarla ilerlerken herkesin gözü hâlâ bizdeydi. Bambiyle karşılıklı olarak tabaklarımızı masaya bıraktık ve ortadaki boş masaya yerleştik.

Yemekhanede büyük bir uğultu başlarken kimin ne dediği anlaşılmıyordu ama herkesin bana bakarak konuşması rahatsız etmeye başlamıştı.

Uğultu devam ederken etrafıma bakmamaya özen göstererek yemeğimi yemeye başladım. Üstelik şaşırtıcı olansa yemeklerin benim önceden yediğim favori yemeğim olan ıspanaklı enginardan bile daha güzel olmasıydı. Ağzıma aldığım lokmanın tadını almamla şaşkın bir şekilde Bambiye baktım. Böyle güzel bir yemeğin adını merak etmiştim.

"Bambi bu yemeğin adı ne?"diye sordum. Sesimden oldukça şaşkın olduğum anlaşılıyordu. Bambi benim bu şaşkın ve heyecanlı halime küçük bir kahkaha attı. Anlaşılan bu huysuz Gelban'ı biraz da olsa neşelendirmek başarmıştım.

Kahkahası söndüğünde bu sefer de genişçe gülümsüyordu. "Maria şimdiye dek bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum. Anlaşılan seninle çok iyi anlaşacağız. Bu yemek burada çok ünlüdür, nerdeyse bilmeyen yoktur ama seven de nerdeyse yoktur. Anlaşılan ikimizin zevkleri diğerlerine göre farklı. Bu arada yemeğin ismi 'Devede Kulak'."dedi ve yemeğine geri döndü. Aslında son cümlesine kadar onu mutlu edebilmemin memnuniyetle gülümsesem de son cümle bana büyük bir darbe olmuştu.

Devrede kulak? Ciddi misin? Kim yemeğe böyle bir isim verirdi ki? Bu...bu iğrençti.

Midemin ağzıma geldiğini hissettiğimde hemen elimi ağzıma götürdüm ve kusmamaya çalıştım. Yemek benim kilit noktamdı, böyle bir yerde ne olduğunu bilmediğim bir şey yediğime inanamıyordum.

Elementliler ve Büyü Akademisi [ASKIYA ALINDI] Where stories live. Discover now