92

8.6K 771 191
                                    

"Beni senle evlendiğime pişman ettirdin resmen!"

Jimin, kıyafetlerini bavuluna fırlatırken konuşuyordu. Bir kaç saat önce Jungkook'a söylediği aşkımlı sözler iyi yöndeydi, birazcık affetmiş gibiydi ama Jimin gruptan ayrıldıktan sonra Jungkook'tan gelen 'Annem gitme dedi,hastaymış' mesajıyla içindeki sönmeye hazır ateş tekrar alevlenmişti.

"Evlendiğimiz günden beri beni üzüyorsun!...Evlenirken bile mutlu değildim. Annenin suratsız ifadesi ne kadar moralimi bozdu biliyor musun?"

Jungkook,sindiği yerde daha çok küçülüp başını eğerken Jimin,sinirini yenmek için derin derin nefesler alıyordu.

"Ne güzel düşüncelerle gelmiştim halbuki. Evleniriz,gezeriz,güzel yerler görürüz,hiç yemediğimiz yemeklerden yeriz demiştim."

Elindeki son kıyafetide bavula fırlatıp fermuarı kapadı ve yataktan indirdi. Komidine bıraktığı telefonuna uzanıp yatağa koydu ve kulaklık,pasaport gibi eşyalarını aramaya başladı.

''Güzel düşüncelerle geldiğim yerde, kocamı gizlice görüyorum, kocam ile gizlice dışarı çıkıyorum. Bu normal mi? Ben neden kocamla gizli gizli buluşuyorum?"
"Annem-"
"Annen! Kadın bana minnettar kalmalıyken yaptığı şeylere bak!"

Jungkook, oturduğu yerden kalkıp etrafta dolanan kocasının yanına ilerledi ve arkasından sımsıkı sarıldı. Jimin'de beline dolanan kollarla kafasını geriye atıp kocasının omzuna yaslamış ve gözlerini kapatmıştı. Sakinleşmeye ihtiyacı vardı ve onu sakinleştirecek şey bu sarılmaydı.

"Ben sana minnettarım."
"Öyle olmalısın zaten."
"Jiminie, kocacığım, özür dilerim. Buraya mutlu olman için gelmiştik ama sen daha çok mutsuz oldun. Bu yüzden özür dilerim. Lütfen,gitme. Halledeceğim."
"Bu son şansın..."

*

Bayan Jeon, televizyonda anlamadığı diziyi izlerken Jungkook'da sessizce söyleyeceği şeyleri düşünüyordu.

Konuşmaya nasıl başlamalıydı?

"Jimin geri dönüyor."

Jungkook,sessizce mırıldanmıştı ama Bayan Jeon oğlunu duymuş ve hızla ona dönmüştü. Jimin geri dönüyor da ne demekti?

"Neden? Ne oldu?"
"Anne...bu durumu fazla abarttın. Evlendiğim günden beri kocamla doğru düzgün vakit geçiremiyorum ve Jimin'de mutsuz olduğunu söyledi. Jimin'in üzgün olmasından nefret ediyorum. Bu yüzden, bizi rahat bırakta kocamı mutlu edeyim."
"Bize evleneceğinizi söylemeden buralara kaçmayı planlıyorsunuz... Öğrendiğimizde sessiz kalacağımızı mı sandın?''

Bayan Jeon, ne dediklerini bile anlamadığı televizyonu kapatıp derin bir nefes aldı. Kendinin haklı olduğunu düşünüyordu.

Oğlu evlenecek, sevdiği insanla aynı eve girecekti ama Bayan Jeon onun düğününü görmeyecekti. Bir anne olarak bu dünyadaki en kötü şeydi.

"Ben seni bu yaşına kadar yetiştirdim, sana gözüm gibi baktım, seni hep kendimden önce tuttum ama sen beni hayatındaki en mutlu gününe çağırmayacak mıydın?"
"Anne..."
"Çok gücendim, Jungkook. Neyse, size kendi çapımda bir ceza verirken Jimin'in gitmeye karar vereceğini hiç düşünmemiştim. Gitmesin, güzelce vakit geçirin."

Jungkook, oturduğu yerden kalktı ve annesine yaklaşıp ona sımsıkı sarıldı. Annesinin alına küçük bir öpücük kondururken, Bayan Jeon gülümsemiş,oğlunun yanağını öpmüştü.

"Git hadi. Jimin'in kaçmasını istemiyorum."

*

Jungkook,yatakta uzanan kocasının yanına atlayıp ona sarıldı ve yatakta sağa sola savurmaya başladı. Jimin, savrulmanın etkisiyle gözlerini sımsıkı kapatıp kahkaha atarken Jungkook, kulağına dolan sesi dinliyordu.

"Jungkook başım döndü!"

Jimin, kahkahaların arasında bağırdığında Jungkook, durmuş ve kocasını yatağa yatırıp üzerine çıkmıştı. Sevimli dudaklardan başlayıp altındaki bedenin yüzünün her yerini öperken Jimin,ellerini kocasının beline koydu ve kıkırdadı.

"Hallettin sanırım."
"Jeon Jimin'i mutlu etme zamanı başladı."
"Bunu sevdim."
"Ne yapmak istersin? Söyle. Her şeyi yaparım."

Jungkook, Jimin'in burnuna son bir öpücük kondurduğunda Jimin,elinin altındaki tişörtü birazcık sıyırdı.

"Soyunabiliriz mesela."
"Oh,havuza mı girmek istiyorsun?"
"Hayır, Jungkook. Yatağa girmek istiyorum."

*bu boku paylaşıp gidiyorum,hadi güle güle.

like for like = kookmin [texting] ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin