1.2

1K 84 32
                                    


"Günaydın Bay Graham! Balık tutmayı gerçekten seviyorsunuz değil mi?" diye sordu Hannibal Will'in takımıyla göle doğru gittiğini gördüğünde.Saat sabahın erken saatleriydi ve Hannibal günlük rutin olarak kahvesini ve gazetesini alıp bahçeye geçmişti.Will'i görünce gazetesini katlayarak doğruldu.Neredeyse her sabah aynı saatde göle giden bu adam dikkatini çekmeye başlamıştı.

Will gülümsedi."Günaydın Bay Lecter! Evet,Babam balık tutmayı çok severdi.Her zaman onunla giderdim.Eskilerden kalma bir alışkanlık oldu."

Hannibal gülümsedi."Bu iyi bir şey Bay Graham.Peki Bayan Graham nasıllar?"
Uzun süre gölde duran Will'i düşününce bu sürede Bayan Graham'ın ne yaptığını merak etmişti.Tanıştıklarında yazar olduğundan bahsettiğini anımsadı.Her geçen gün dahada yakınlaştıklarından Hannibal çekinmeden soru sorabiliyordu.

Lecter'ın sorusuna karşı Will'in gülümsemesi aniden sönerken Hannibal şaşırmadan edemedi.

Aralarında bir sorun mu vardı?

"Molly mi,o biraz gergin ve yorgun.Evden pek çıkmak istemiyor."

Evet öyleydi.

"Kadınlar..." diyerek düşünceli bir bakış attı bu arada çapkınca gülümsüyordu.
Aslında kadınlar hiç dikkatini çekmemesine rağmen devam etti Lecter,
"Bence su gibidir.Şartlarda dereceleri çabuk değişir,her kaba ayakda uydurabilirler,yokluklarıyla bize onlara muhtaçda ederler..."

"Öyle," dedi Will.Biraz çekimsenerek "Sizin..."

Hannibal sıcak bir gülümsemeyle sözünü kesti,"Ne yazık ki Bay Graham bir hayat arkadaşım yok.Sanırım bunlar için fazla meşgul bir adamım."

Will şaşırdı.Böyle bir adamın elbette güzel bir karısı olucağına emindi.

"Bu arada Bay Lecter,ne işle meşgulsünüz?"

Lecter gülümsedi."Doktorum.Burdaki şirin kasaba halkına olabildiğince yardım etmeye çalışıyorum."

Will bu zengin ve seçkin aurayı şimdi açıklayabiliyordu.

"Peki ya siz Bay Graham?"

Will Hannibala anlamsızca fazla güveniyordu ve onu bir dost olarak görmeye başlamıştı bile.
Biraz daha yaklaşarak ve sesini alçaltarak,"İnzivaya çekilmiş bir Dedektifim.Aslında pek dedektif denemez.Dedektif danışmanı." dedi Will.Olayın tam olarak aslını,FBI'ı ve aslında nelerle uğraşmış olduğunu söyleyemedi.

"Danışmanı mı?" duyduğu şeyden emin olmak istermişcesine sordu Lecter.

"Evet.Zorlandıkları işler de bana danışırlar.Bende yol gösteririm."

"İlginç bir mesleğe benziyor."

"İnanın öyle."

Lecter gülümsedi,"Sizi meşgul ettim,"

Will zamanın nasıl geçtiğini anlayamamıştı."Sorun değil.Kafa dinlemek için için balığa gidiyordum zaten."

"Size katılmamı ister misiniz?" diye sordu Lecter.

"Meşgul olduğunuzu sanıyordum?"

"Bugün izin günüm."

"O zaman bana gölü daha iyi gezdirebilirsiniz." diye gülümsedi Will.Konuşacak biri olması hoşuna gitmişti.

"Tabi ki,Efendim!" dedi Lecter alaylı bir şekilde.İkisi de güldü.Yoldan geçenler bu iki adam hakkında ne kadar iyi anlaştıklarını düşünebilirdi.

"Aslında," dedi Lecter,"herkes balığın derinlerde bir yerde olduğunu sanar,"

Will meraklı bakışlarını ona dikti.

"Ama sığ yerlerdedirler.Çünkü güneş ışığını severler." diye devam etti Lecter.

Will bunu ilk kez duyuyordu.Babası da çoğu kez oltayı olabildiği en derin kuytulara atar balığın oralarda bir yerlerde olduğuna yemin ederdi.

"Fakat güneşin dalgalara vurduğu ve oluşturduğu ışıklar,balıkların pullarına yansıyan güneş ışığından onları seçmek zordur." Gülümsedi.

"Doktordunuz değil mi Bay Lecter?"

"Balık bilgimi mi sorguluyorsunuz?"

Will güldü,"Hayır sadece neler üzerinde uzmanlaştığınızı merak ettim."

"Psikoloji.Bir Psikyatr'dım.Doktorluk üzerine de çalışmıştım.Ayrıca Anotomi ile de ilgilenirim.Bende sizin gibi sakim bir yerin bana iyi geleceğini düşündüm ve şehirden ayrılıp buraya yerleştim.Şuan da buranın doktoru olmayı kabul ettim ve bazen şehirden bazen burdan hastalarımı ağarlıyorum.Çoğu ilacın getirilmesinde öncü olduğum için kasabalılar beni sevdi ve bana saygı da duydular."

"Şehirdeki hastalarınızla zor olmuyor mu?" Will kayığa çıktı fakat açılmayacaklardı.Oltayı gelişi güzel salladı.
"İnsanların üzerinde bıraktığın etkiye bağlı Bay Graham."

"Popüler olmalısnız."

"İşimde iyim sadece Bay Graham." diyerek karşıladı onu Hannibal hafif mahçup bir gülümsemeyle.

"Bana Will diyebilirsiniz,Bay Lecter." dedi Will arlarındaki bu mesafeden sıkılarak.Ayrıca kimse ona bu ksdar uzun süre 'Bay' dememişti.

"Öyleyse Will,güneş batmadan evlerimize dönelim.Bayan Graham'dan azar işitmenizi istemem."

Will gülümsedi."Şuan eve dönmek istemiyorum.İsterseniz siz dönün Bay Lecter." dedi nazikce.

Lecter gözlerini dikti."Tabiki sizi burda böyle bırakacak değilim.Vahşi hayvanlara yem olursunuz." dedi gülümseyerek.ve ekledi "Eve gitmek istememenizde ki sebepi sorabilir miyim?"

Will başını eğdi."Hala alışamadık sanırım," dedi.

Hannibal az çok kavramıştı.Bahsettiği 'biz' ikisi değil karısıydı.Oturup bir arkadaş tavsiyesi vermek isterdi ama bu konuda da yetersizdi.Ayrıca o tarz konuşmalara kim olsa girmezdi.

"Bayan Graham sizi huzursuz ediyorsa bende kalabilirsiniz.Biraz ayrılık aranızdaki ilişkiyi düzeltebilir." diye bir teklif sunsada şimdiden pişman olduğunu hissetmişti Hannibal.

"Bilemiyorum..." dedi Will oltasını toplamaya başlamıştı.Evden konuşmak evde olmak kadar huzursuz ediyordu.

"Sadece bir öneriydi tabii" dedi Hannibal geçiştirerek.Gülümsedi.

Will aniden doğruldu,"Aslında iyi fikir! Evet,balık yeriz ve içki...Kafam dağılır.Belki de buna ihtiyacım vardır.''

Hannibal'ın gülümsemesi sönerken toparlanıp tekrar bir sırıtış ekledi."Memnuniyetle!"

𝘭𝘢 𝘷𝘪𝘦 𝘦𝘯 𝘳𝘰𝘴𝘦 | 𝘩𝘢𝘯𝘯𝘪𝘨𝘳𝘢𝘮Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora