11: confession

14.5K 904 1.6K
                                    

*Bölüm parçası: Boy Epic-Wicked

Multimedya'da bölümü anlatan bir gif ve external link'te ise benim favori bromance çiftim Zouis ile karşılaşacaksınız :*

Artık daralmaya başladığım küçük odadan çıktım ve kasvetli malikanenin tüm kasvetini içine çeken salona doğru gittim.Her yer filmlerden çıkmış gibiydi.Duvarlara asılı olan tabloların her biri bu düşüncemi destekliyordu.Salonun geniş,giriş kapısına doğru gitmeden önce köşede duran kapısı kapalı oda tüm dikkatimi dağıtmıştı.

Kapalı kapılar açmak içindir değil mi?

Hem ne olabilirdi ki?

Benim gibi meraklı biri için bu kadarı bile yeterdi.O kapıyı tabiki açacaktım.Sonucu ne olursa olsun.

Salonun girişine yakındım ama beni görmelerine neden olmaya yeterli değildi.Yönümden saptım ve kapalı olan kapıyı merak içinde açtım.Odanın kapısını açar açmaz karşıma çıkan tablolar karşısında şaşkınlığıma engel olamadım.Ses çıkarmadan kapıyı arkamdan kapattım ve her yanı tablolar ve kara kalem çalışmalarıyla dolu olan odanın içinde gezmeye başladım.Tek camından da bahçeyi gösteren odanın her yanı O kokuyordu.

Resim ile mi ilgileniyordu?

Gözüme ilişen bir tablonun önüne geçtim.Sadece kara kalem ile çizilmiş bir çift göz resmi vardı.Gözlerden biri mavi renge boyanmıştı bile.

Kapının açılma sesi ile irkildim ve hızla arkamı dönmemle karşımda gördüğüm hizmetli bayan ile derin bir nefes verdim.

"Bay Styles'ın çalışma odasında ne arıyorsunuz?"

Duyduğum şey ile düşüncelerimin onayını almıştım.Kapının önünde duran hizmetliye doğru yürüdüm ve daha da yaklaşıp,"Bundan kimseye bahsetmek yok.Yoksa işinden olman için elimden geleni yaparım" diyerek yalan söyledim.Karşılığında hızla kafasını yukarı-aşağı sallamasıyla sırıttım ve,"Uslu kız" diyerek odadan çıktım.

Demek Styles resim yapıyormuş,hah.

Odadan çıkmamla yapmam gerekenleri hatırladım ve hızlı adımlarla salon girişine doğru yürüdüm.Geniş salona girer girmez Claire'ı ve o piçleri görmemle tüm sinirim tekrar vücudumu ele geçirmişti.Claire'ın ihaneti yüzüme bir tokat gibi çarpmıştı ama daha kötüsü ise bunu o çeteden öğrenmemdi.Bunu asla affedemezdim ama lanet olsun ki sevdiğim kişiler beni güçsüzleştiriyordu.Sanki hafif bir rüzgarla yıkılacak dal kadar hassastım sevgi konusunda.

Siktiğimin sevgisi.

Zayn ve diğerleri hala Liam ve peşinden ayrılmayan sürtüklerini döverken Styles ortada yoktu.Claire ise köşede durmuş ağlıyordu.

Ah.

Bu kız ne ara beni bu kadar derinden etkiler olmuştu?

Geçmişe perde çekmekte çok becereksizdim ne yazık ki.Claire bunun en büyük örneğiydi işte.

Basamaklardan indim ve Zayn'i kolundan tutup geriye ittikten sonra Liam'ı yakalarından tutarak ayağa kaldırdım.Michael ve Niall,Matt ve Calum'u tutuyordu o sırada.Liam'ın yüzünü kendi yüzümle aynı hizaya getirdim ve "Kim?!" dedikten sonra yumruğumu suratına geçirdim.

"Kim o Claire'a dokunan başkası ?!"

Liam,vuruşlarıma karşı sırıttıkça daha çok sinirle doluyordum.Normalde beni yere devirebilecek güçte olmasına rağmen şuan onu böyle dövmemi,sinirimle ve onun hiçbir şey yapmamasıyla açıklayabilirdik.Her kelimeden sonra vurarak, "Bana.Cevap.Ver." dememle,"Bunun için beni bırakman gerek" dedi.

say my nameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin