BULLET OF BULLETS

13 2 0
                                    

Turnuvayı son bir saat kalmıştı.Bu andan itibaren ikinci bir komut gelene kadar bungalovlardan çıkamazdık.Dördümüzde şu anda havuzun dört köşesine kadar ulaşan devasa turnuva alanına bakıyorduk.Dronelardan biri bungalovun içindeki havuza tam tepeden haritanın 3 boyutlu projeksiyonunu yansıtıyordu.Devasa bir harita.
Connor bir ıslık çaldı.
-Oğlum bu ne?Acayip büyük.
Max ve Carolineda haritayı inceliyorlardı.
-Ne düşünüyorsun.Nereye inmeliyiz sizce.
Onların fikirlerini almayı seviyordum çünku her biri farklı bir açıdan görebiliyordu.Belki de benim kaçırdığım küçük bir yeri onlar görüyordu.İlk konuşan Caroline oldu.
-Anlaşılan fantastik bir harita bu.Yani bu demektir ki vahşi hayvanlar da var.İneceğimiz yeri belirlerken bunuda düşünmeliyiz.Hayvanlara yem olmak istemeyiz.
Çok haklıydı.Turnuvanın ne kadar süreceği muammaydı.Yani dinlenmek için oyun içinde uyumamız gerekebilirdi.Uykumuzda da yem olmak istemezdik.
-Haklısın.Doğal olanlar tehlikeli olabilir.
Kafamız karışmıştı.20 dakikadır nereye ineceğimizi planlıyorduk.Harita çok büyüktü.
Birden Connor elini bir noktaya koydu.
-Burası.
-Cennet Vadisi.Garip bir yere benziyor.
Connor haritayı eliyle büyüttü.Harita artık sadece Cennet Vadisini ve çevresini kapsıyordu.
-Binalar var.Yıkık terkedilmiş eski binalar.Doğanın kendi içine kattığı.Hayvan yerleşkesinin en azından yırtıcıların daha o bölgeye yerleştiklerini sanmıyorum.Buvbir avantaj ve 4 yol ağızları var.4 kisi için 4 köşe.Planımızı uygulayabilmemiz için mükemmel bir konum.Üstelik etrafı çöl.Bölgenin etrafı kuru toprak baksanıza yanı bu bölgeye girmek isterlerse kesinlikle onları görürüz.
İste bahsettigim sey buydu.Belki ben göremiyordum fakat onlardan biri illaki göruyordu.Max'e ve Caroline'a döndüm.
-Bence uygun siz ne dersiniz?
İkiside kafasını salladı.
-Tamam o zaman bizim ineceğimiz nokta.Cehennem Vadisi.Drone haritayı kapatmıştı ve bungalovdan çıkmıstı.Drone çıkar çıkmaz içeriye sağlık görevlileri girdi.Birde 2 tane güvenlik bölümünden adam.Oyunda ölenleri direk çıkarmak içindi sanırım.
Sağlık görevlilerinin arkasından 2 tane de hademe bir takım cihazlar getirdi.Biz oyunun içindeyken vucüdumuzdaki tepkimeleri bu cihazlardan takip ediceklerdi.Herhangi tehlikeli bir durumda turnuva ile olan bağlantımız kesilecekti ve çıkış yapabilecektik.Sağlık görevlileri hepimizin üstümuzü çıkarmalarını istedi.Caroline'nın gözleri bu esnada faltaşı gibi oldu.
-Bunu yapmak zorunda mıyım?Yani o yapışkan seyler derime üstümde bir şeyler varkende yapışabilir bence.
Sağlık görevlileri bayandı ama dördümüz havuzun dört tarafındaki yataklarda yatacaktık birde güvenlik görevlileri vardı tabii.
Caroline ne kadar dirensede sonunda pes etti ve üzerindeki t-shirtu çıkardı.Tabii bize ters ters bakmayıda ihmal etmiyordu.Şimdi sadece sütyeniyle orada yatıyordu.Fakat kafamı toparlamalı ve turnuvaya konsantre olmalıydım.Sonunda beklediğim an gelmişti.Yatağımda sırtüstü uzanıyordum.Sazlıkdan çatının üstüne yağmur damlaları düsmeye başlamıstı.Şimdi platform kendini bir kubbe şeklinde kapatacaktı.Ama ben bunu göremiyecektim.O an keşke bu turnuva yazın yapılsaydı diyordum.Eminim daha güzel olurdu derken görevlileri tam dalış kaskını çalıstırdı.Aynı mekanik kadın sesi
'Welcome to the Bullet of Bullets' ve silah sesleri.
Kendimi bir anda New York'un üzerinde buldum.Evet az önce oyuna giriş yaptığım yerin üstündeydim.Bulutların üstünde.Bir fark vardı ama burada hava güzeldi ve gün daha yeni batıyordu.Yani sanal gerçeklikteydik.Dördümüz yanyana duruyorduk.Çevremizdeki kalabalığa bakıyorduk.Çok fazla oyuncu.Çok fazla yetenekli oyuncu.Sonra pistleri gördük.Uçak pistlerini bulutların arasındaki saf beyazlığı kirleten büyük siyah makineleri.Sonra ilahi bir ses gibi gökten gelen bir ses ve biri konuşuyordu.Herkesin sessiz olmasını ve kendisinin dinlenmesini istediğini bildirdi.Şu anda tüm dünyada izlendiğimizi hem oyun içinde hem oyun dışında canlı yayın yapıldığını anlatıyordu.Turnuvada geçerli olan kuralları ve birileri öldükçe haritanın değişeceğini,değişmezse bile bir nebze daha küçülecegini bildirdi.Turnuvada ki bazı değişiklerden bahsetti.Bu turnuvada ölen arkadaşlarımızın cesetlerinin olduğu yerde kalacağından ve onun ekipmanlarını kullanabileceğimizden bahsetti.Şaşırtıcı bir bilgiydi gerçekten.Sonra herkesin en yakıbdaki kargo uçağına yerleşmesini söyledi.Hepimiz uçaklara bindik.Kargo kapısının tam kenarında oturuyordum.Kapı han gibi sonuna kadar açıktı.New York'un ayaklarımın altından kayabildiğini görebiliyordum.Nefesimi tutmuştum.Uçak ekiplerin belirlediği yerlerin üstünden geçerken oturduğumuz yerlerin altında kapaklar açılıyordu ve aşagı doğru uçuşa geciyorduk.Cennet Vadisinin üstünden geçtiğmizi tam anlamışken kapaklar açıldı ve aşağıyadüşmeye başladık.

SADECE BİR OYUNWhere stories live. Discover now