HAYALET MERMİ

31 3 0
                                    

Etrafımızda 15 adam vardı.Öldürmeye aç gözlerle bize bakan 15 adam ve bir olay çıkmasını iple çeken karanlıkta kol gezen katiller.Burası birazdan fena karışacaktı orası kesin.Peki biz buradan sağ çıkabilecek miydik?O kısım muammaydı işte.Şimdi ne yapmalıydım.Önce sakinleşmeli ve çevremi bi analiz etmeliydim.15 adam.Bizi hilal şeklinde az önce oyundan sildiğim tüccarın köşesine sıkıştırmış durumda.Connor'da silah yok.Benim tüfeğim ise bu mesafede bu kadar adama karşı hiç bir işe yaramaz.Belki kıyafetlerimi giyersem bir iki solo oyuncunun gözünü korkutabilirdim.Ya sonra, iki ekip her ekip beş kişi on adam ikisi keskin nişancı bu mesafede onlarda tüfeklerini kullanamaz.İkisi paramedic tahminen arkada kalıp ekiplerini kollayacaklardır.Kaldı altı adam ve geriye kaç tane solo oyuncu kalırsa.Altı adamın ikisi tank çok büyük sıkıntı.Bu mesafeden çok ölümcüller.Anlaşılan bir çıkış yolu yok.Oyundan çıkabiliriz tabii ki ama bu benim oyun kariyerime çok kötü yansıyacaktır.Eğer bir oyuncu şikayet ederse sınıf bile düşebilirim.Savaştan kaçtığım için.
-Pekala bir çıkmazdayız.Yavaşça arkama geç.
-Tamam.Bana silah lazım.
Üçgene gerçek kıyafetlerimi istediğimi söyledim.Artık fısıldamanın bi anlamı yoktu.Nasıl olsa birazdan yüksek ihtimalle ölecektik.Ama savaşarak ölücektik ve yanımızda götürebildiğimiz kadar adam götürerek.
-vaoovv.Dostum bu kıyafetlerde ne!
Gerçek kıyafetlerim artık üzerimdeydi.Siyah üzerinde kırmızı dövmeler bulunan cübbem.Gözlerimi karanlığa hapseden kartal başlı kapuşonum.Burnumu ve ağzımı kapatan üzerinde röntgen cihazından çıkmış gibi duran diş dövmeli maskem.Dar fakat çok amaçlı siyah pantolonum ve neredeyse diz kapağıma dayanan botlarım.Evet muhteşem duruyordum.Bir royalty gibi.Anlaşılan bu duruşum işe yaramıştı çünkü beş solo oyuncuda hilalin gerisine çekildi.Gittiler mi?Hayır.Sadece ölme riskini almak istemiyorlar.Büyük ihtimalle hp'm azaldığında saldırıp beni öldürme şerefine erişecekler.Takımlar ise hala aynı yerdeler.
-Sana şimdi dediğimde sol bacağımdaki tabancayı çek ve öldürebildiğin kadar adam öldür.Arkamdan çıkma ama anladın mı?
-Evet.
Güzel bu işi yapıcaksak çift baretta tabancalarımla yapıcaktık.Benim güzel tabancalarım.Eğer bir keskin nişancıysan bu tabanca stili en uygun olanıdır.Uzatılmış şarjör kapasitesi ve çift tabanca oluşu yakın mesafede bir mermi yerine iki mermi atmanıza ve daha çabuk sarjör değistirmenize olanak sağlar.Fakat şu anda çift barettalarımın sadece birini kullanabilirim.Diğerini Connor kullanacak.Hançerim ve tabancam, belkide son savaşım bu silahlarımla olacak.Ben tam hançerimi sağelimden sol elime alıp saymaya başlamıştım ki 3....2....1 ve bir anda önümdeki tankın hpsi %10a vurdu.Halbuki ben daha hiçbir şey yapmamışken.Daha ne olduğunu anlayamadan önümdeki ekibin suikastçisi ve keskin nişancısı yere yıkıldı.Son anda onu gördüm meydanın karşısındaki bizim az önce yanından gectiğimiz binanın 6.katında bir keskin nişancı.Neden bu adamları vurduğunu bilmiyordum ama fırsat ayağımıza gelmişti işte.Buradan ölmeden çıkabilirdik.
-Redkill!Şimdi.
Sağ baldırımdaki tabancayı çekmem ve önümdeki tanka iki mermi sıkmam bir oldu.Tank artık yoktu.Tabancayı tutan elimi sol kolumun üstüne koyarak destekledim.Bu sayede hem silah tepmesini azaltıyor hemde ani bir suikastçi saldırısına karşı hançerimi hazır tutuyordum.Ortalık bir anda savaş alanına dönmüştü.Keskin nişancının atışından sonra bizimde iki ekibin üstüne aniden atılmamız ve ara sokaklardaki karanlık yerlerinden çıkıp oyuncu avlamaya başlayan katiller ile meydan savaş alanına dönmüştü.Toz bulutları birbir gökyüzüne yükselirken tek düşenebildiğim önüme gelen herkesi öldürmekti.Hayvansı bir içgüdü ile ölmemek için öldürüyordum.
-Haytham mermim bitti.
-Arkamda kal.
-Cephane lazım.
Bir an durup meydanı analiz ettim.Az önceki iki ekipten geriye kimse kalmamıştı fakat ara sokaklardan sürekli oyuncular çıkıyordu ve ekipler geliyordu.Daha fazla tabanca ile burada savaşamazdık.Bir şekilde kendimizi bu cehennemden kurtarmalıydık.O sırada aklıma ilk atışı yapan keskin nişancı geldi.6.kat. Hala oradaydı ve birilerini indirmeye devam ediyordu.Şu zamana kadar bizi vurmadığına göre düşmanımız değil diyebilirdim.Yeri çok iyi yüksek meydana tam bir görüş açısına sahip ve silahındaki susturucu sayesinde sıktığı mermiler tespit edilemiyor.Ben nasıl mı gördüm?Tecrübe diyelim.Ben de olsam aynı yeri seçerdim.
-Meydanın karşısındaki bina.Oraya gitmeliyiz.
-Neden?Oraya gidene kadar ölürüz oğlum.Görmüyor musun?Mermiler havada uçuşuyor.
-O binanın 6.katında bir keskin nişancı var.İlk atışı o yaptı.Amacı ne bilmiyorum ama bu zamana kadar bizi vurmadığına göre düşmanımız değil diyebilirim.
-Ya bizi sona saklıyorsa.
-Olabilir.Ama başka çıkış yolumuz yok.Ara sokaklarda karıştı.Herhangi bir dar alana giremeyiz.
-Neden küçük ara sokakları denemiyoruz.Mesela şu batıdaki küçük sokak iki kişi rahatlıkla tutarız orayı.
-O sokağa girdiğimiz anda ölürüz.Tepemize bir suikastçinin inmesi an meselesi olur.Cephanemde fazla yok.Tek umudumuz o oyuncu.Onun yanına çıkarsak tüfeğimi kullanabilirim.
-Tamam.Arkandayım.
-Tabancayı bana ver ve yanımda kal sakın uzaklaşma olabildiğince yakın hareket edeceğiz.Durmak yok sadece koş.
-Tamam ama silahı neden aldın.
-Çünkü show vakti.
Bu cümlemi söyler söylemez sol tarafımda mekanik ortam bozukluğu pelerinine sahip bir suikastçinin belirmesi muhteşem oldu.Destek için kullandığım elimdeki hançerimi bir anda adamın şakağına sapladım ve ağzı açılan oyuncunun ağzına tabancamı soktum 'requiest in pace' bu o oyuncunun duyduğu son sözler oldu.Connor ağzı bir karış açık bir şekilde beni izlerken iki eliyle bana tabancamı sundu.Şaşkınlığından çıkması için yanağına bir çizik attım ve 'uyan ve koş'diye bağırdım.Tam o anda iki şarjörümüde yenileyip koşmaya başladım.Mermiler sağımızdan ve solumuzdan geçerken ben önümüzü temizliyordum.Çift barettalarım ve ben eminim ki muhteşem gözüküyorduk.Ta ki bir mermi sağ bacağıma saplanana kadar.

SADECE BİR OYUNTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang