10.Bölüm

11.5K 665 93
                                    

Okula gidib gitmemek arasında karar veremiyordum. Uğura aşkımı itiraf etmiştim ama bundan sonra nasıl davranacağımı bilemiyordum. Bu saatten sonra hiçbir şey olmamış gibi davaranamayacağımı biliyordum. En iyisi şimdilik ondan uzak durmaktı. Yani buna karar vermiştim.

Sınfa girdiğimde her zaman oturduğum sıraya değil diğer taraftakı arka sıraya geçmiştim. Evet, okula gelmek istemesemde buradaydım. Sıraya doğru yürürken Uğurla göz göze gelmiştik ama o hemen yüzünü başka tarafa çevirmişti.

Onu suçlayamıyordum aslında. Bu tepkisi gayet normaldi. Sonuçta yıllardır kardeşim dediği adamın bir anda ona aşık olduğunu öğrenmişti. Empati kuruyordum ve ona hak veriyordum istemesemde.

Barışın bana yaklaşmasıyla hemen girdiğim transtan çıkmıştım. Önümdeki sıraya oturarak geri döndüğünde zorlada olsa gülümsemiştim.

"Noldu kanka? Uğurla kavgalımısınız yine?"

Barış Uğurdan sonra aramın iyi olduğu tek çocuktu. Uğurun aksine diğerleriyle pek anlaşamıyordum açıkcası.

"Boş ver."

Fazla ısrar etmemişti. Barışın bu huyunu çok seviyordum işte. Eğer birinin derdi varsa üstüne gitmiyordu, bir şey sormadan karşı tarafın kediliğinden anlatmasını bekliyordu.

"Kalkta duvar tarafa ben geçeyim o zaman."

Cevap vermedim, sadece ayağa kalkıp Barışın sıraya geçmesini bekledim.

"Sen ne yapıyorsun Barış? Bayadır konuşmuyoruz."

Sitemkar bir şekilde bana baktığında onu ne kadar çok ihmal ettiğimi fark etmiştim. Her zaman olduğu gibi onu arka plana atmıştım.

"Baya uzun zaman oldu, evet. Uğurla kavga falan etmesen yanıma geleceğin yok zaten."

"Lan göt yine sen geldin."

Söylediğimle gülerek omzuma geçirdi bir tane.

"Böylede iyi bir adamım ben oğlum. Yardıma muhtaç, senin gibi çaresiz insanlara yardım ediyorum. Yeminle Robin Hood gibi adamım."

Yine yüzümü güldürmeği başarmıştı. Uğurla bir problemim olduğumda okulda yalnız kalmayayım diye hep yanımda olurdu. Sosyal biriydi ve baya arkadaşı vardı. O yüzden ben Uğurla takılırken o yalnızlık çekmiyordu. Kötü gün dostuydu yani. Karşılık beklemeden arkadaşlık ediyordu benimle.

"Bu sefer ne yaptı peki?"

Anlamayarak yüzüne baktığımda 'ne var' der gibi bir bakış attı.

"Kim?"

Bıkkınca nefes verdiğinde gülmek sırası bendeydi.

"Kim olacak oğlum, Uğur işte. Yine ne yaptı?"

Uğurun adını duymamla hemen yüzüm düşmüştü. Bakışlarımı önümdeki deftere çevirdiğimde dirseğiyle dürtdü beni.

"Şşttt, sana diyorum."

"Bir şey yapmadı."

Cevabı gözlerimi defterden ayırmadan vermiştim.

"Senin bir şey yapacak halin olmadığına göre, kesin o bir boklar çevirdi."

Elimdeki kalemi defterin üstüne bırakıp bedenimi tamamen ona döndürdüm.

"Ben yaptım bu kez."

"Hayatta inanmam. Sen Uğura bir şey yapacaksın? Kim inanır lan buna? Git ötede oyna."

"Lan ben yaptım dedim işte. Ben bir şey yapamazmıyım? "

Kaşlarını şaşkınla havalandırdı.

"Sen ciddisin. Ne yaptın lan? Yoksa yüzünü o mu dağıtdı?"

"Evet."

Kaşlarını çattığında Uğura sinirlendiğini düşünmüştüm ama beni yanıltmıştı.

"Ne yaptınki, bu kadar kızdırdın onu? Sana vurmuş lan. Kesin bir piçlik yaptın."

İnanamadığımı belli eden bir ifade yerleştirdim yüzüme.

"Daha 1 dakika önce 'Sen Uğura bir şey yapmazsın' diyordun lan piç. Şimdi ne oldu?"

Kaşlarını kaldırdı ve aynı zamanada dudaklarını sağ tarafa doğru büzdü.

"O Uğurun seni vurmadığını öğrenmeden önceydi. Şimdi işler değişti. Seni vurduysa kuyruğuna basmışsın demektir."

"Nasıl arkadaşsın lan sen?"

"Senin gibi mal arkadaşa benim gibi arkadaş. Model bu yani? Kabullenmekten başka şansın yok."

Gülümseyerek Uğura baktığımda sinirle bana baktığını görmüştüm. Kalbim hızla atmaya başlamıştı. Gözlerimi o alev püsküren gözlerden çekmek istiyordum ama bir türlü yapamıyordum. Beynim yine bana ihanet ediyordu.

Ben ona bakamaya devam ederken o telefonuyla uğraşıyordu. Telefonum cebimde titrediğinde hemen heyecanla çıkardım. Tahmin ettiğim gibi mesaj Uğurdandı.

"Konuşmalıyız. Okul çıkışı sana geleceğim, zaten sizde kimse olmuyor bu saatte ama beni bekleme, kendim gelirim."

ÇaresizlikWhere stories live. Discover now