13-) Is she your older sister?

1K 95 61
                                    

Bölüm şarkısı, Dua Lipa - Begging

"Gidiyoruz" diyerek bileğimden beni çekiştirmeye başladı Zayn. "Gitmiyoruz" dedim gözlerimi bir an olsun on beş metre ötedeki bir çift gözden ayırmadan. "Maddie!" Sesinde panik ve endişe vardı. Ben ise sadece öfkeyi hissediyordum. Sebebi onu görmem değildi, kolunu beline sardığı kızdı. Kızın arkası dönüktü, o ise başını bize çevirmişti. Kolumu Zayn'den kurtarıp kalabalığı bölerek yanına ilerledim.

Normalde asla böyle bir şey yapmazdım ama şuan yapacaktım.

"Selam" saçımı elimle arkaya savurup tüm samimiyetsizliğimle gülümsedim. Arkamdan  yetişen Zayn muhtemelen delirmiş olduğumu düşünerek bana bakıyordu. O benim selamıma karşı donuk bir ifadeyle bakınca devam etme gereği hissettim.

"Görüşmeyeli uzun zaman oldu Liam, en son konuşmayı biliyordun." Yüz ifadesinde şaşkınlık vardı, onun yanına gitmemi beklemiyordu bu yüzden öylece kalakalmıştı. "Zaten biliyorum." dedi aniden yüzüne rahat bir ifade yayılırken. Yanındaki kız, pardon kadın, ya da teyze bize döndü. "Bizi tanıştırmayacak mısın Liam?"

"Eski arkadaşlarım." dedi kısaca. Elimi kadına uzattım. "Ah ben, Maddie. Ve o da erkek arkadaşım Zayn. Tanıştığımıza memnun oldum?" Adını sorduğumu farkemtişti, o da rahatsız bir ifadeyle elini uzattı. "Cheryl. Ben de memnun oldum."

Liam'a döndüm. "Baksana, birbirinize gerçekten çok benziyorsunuz, özellikle gözleriniz! Tanrım bana bir ablan olduğunu söylememiştin!"

Cheyl'in yüz ifadesine baktığımda daha çok şey gibiydi, mor.

"Çünkü ablam değil."

"Annen olamayacak kadar genç!" dedim ve bir kahkaha patlattım. Zayn muhtemelen benim ondan gizli içip-içmediğimi düşünüyordu gözlerini kısmış beni izlerken. Ortamda gülen tek kişi bendim, ki bunun tek sebebi artık aklımı kaçırmak üzere oluşumdu.

"Liam!" diye cırlayan kıza sanki onların sevgili olduğunu gerçekten anlamamışım gibi masum bir şaşkınlıkla baktım. "Ah, pardon... Yoksa siz çıkıyor musunuz?"

"Ben sanırım makyajımı tazelemeliyim." dedi Cheryl, sonra ben ve Liam'a ölümcül bakışlar yollayarak çantasını alıp yanımızdan uzaklaştı. Kollarımı önümde bağlalayıp Liam'ın tam gözlerinin içine baktım. "Sonunda kendine duvara çarpabileceğin bir sürtük bulmuşsun, sevindim."

Arkadaki duvara yaslandı ve gülümsedi. "Ve sen de seni duvara ça-"

"Sakın o cümleyi tamamlama!" diyerek bir adım öne atıldı Zayn. Onu tutmadım, mümkünse ağzını burnunu kırabilirdi, sevinirdim.

Ben 'acaba uyuşturucudan kurtulmuş mudur? acaba bensiz çok yanlız hissediyor mudur?' diye onun için günlerce uykusuz kalmıştım o videolardan sonra, ve o şimdi bu barda kırışığın tekiyle mi sürtüyordu?

"Bunun özgüvenine hayranım." diyerek kahkaha attı Liam, eliyle Zayn'i işaret ediyorsu. Anlamamıştım. "Ben senin yerinde olsaydım Zayn, olası bir felaketi önlemek için kız arkadaşımı alır ve buradan siktir olurdum. Sadece senin iyiliğin için söylüyorum."

"Siz en son lisede görüşmediniz mi?" diye sordum çünkü sanki uzun süredir görüşüyor gibiydiler. "Evet, yıllar oldu." dedi Zayn ve kolumdan tutarak beni çekmeye başladı. Liam'ın yanında kavga etmek istemediğim için giderken ona "Sonra görüşürüz, ablana- ay! Kız arkadaşına selam söyle!" dedim ve yine sahtece gülümseyerek Zayn'i takip ettim.

Sonunda bardan çıkıp otel'in koridoruna giridğimizde müzik sadece kısık bir yankı halinde duyuluyordu. Beynimdeki uğultu ise hala geçmemişti. Birden bire neler olmuştu öyle. "O, sana siktir ol dedi ve sen de tam olarak dediğini yaptın farkında mısın Zayn? Neden beni çekiştiriyorsun!"

A Bad Liar || Zaylenaजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें