C.H.A.R.A.C.T.E.R. Files [ŞİMDİLİK ASKIDA]

MATT

(Le Yazarın Notu;Neslimizin yeni Jack Frost'u lol)

*Ad:* Matt
*Soyad:* Jackson
*Lakap(varsa):* Junior Jack,Buz Çocuk,Matty
*Kökenleri (doğduğu yer ve nereliyse):* ?

*Yaş:* 13 görünümlü ama 25 yaşında
*Doğumgünü:* ?
*Kilo:* 42
*Boy:* 1.48
*Hastalık(varsa):* ?

*Cinsiyet:* Erkek
*...Dere?(varsa):* Bilmiyorum lol
*Cinsel tercihi:* Biseksüel(Homoromantik)
*Sevgilisi:* Gülen Palyaço Hınk ( ustabirhayalci )

*Kişiliği:* Neşeli, şakacı,oyuncu, inatçı,sevimli, sadık
*Takıntıları(varsa):* Dışarıda bulduğu eldivenleri.
*Ek bilgiler:*
✓ O bir ölü ve bundan haberi yok.
✓ Kar/buz gücü vardır.Hatta su gücü de vardır.
✓ Babası onu istediğini yerine getirmediği için döverek öldürmüştür.

*Hikaye(kısaca veya hiç):* Daha tanıtacağım bir sürü karakter var,o yüzden kısa keseceğim.

Matt'in babası ve annesi ayrıldığında Matt'in velayetini babası aldı.

Babası çok içerdi.Hem de çok fazla.Sarhoşken bir sürü kadınla beraber olmuştu.Ancak birkaçının hamile olduğunu öğrenince Matt'i alıp başka bir ülkeye kaçtı.

Aradan yıllar geçti, babası hep sarhoştu.Matt ise yardım etmek istiyordu.Babasının bu hali içini acıtıyordu.Bu yüzden bir gün onunla konuşmak adına yanına gitti.Babası hafif sarhoştu ama Matt fark etmemişti.

Konuşma giderek başka yerlere sarkıyordu.Matt elinden geleni yapıyordu ancak pek işe yaramıyordu.

Babası da uzun zamandır seks yapmıyordu.

Bu yüzden oğlunun cılız bedenini inceledi.Minik kalçaları, pürüzsüz,minik dudakları,kocaman mavi gözleri vardı..Birden onunla olmak için inanılmaz bir istek duydu babası.

Oğlu henüz organların bilimsel adını veya seks terimlerini bilmiyordu.13 yaşında olmasına rağmen çok saftı.Bu yüzden onunla oyun oynayacağını söyledi babası.

Zavallı Matt de babasını özlemişti, küçükken oynadıkları top yakalamaca gibi oyunları..Ama yanılmıştı.

~•~•~•~•~•~

Babasına zor karşı koyuyordu Matt.Adamın sıkı kasları vardı ve güçlüydü.

Matt babası ne derse yapmayı reddediyordu.Babası o her reddedişinde ona vuruyordu.

Saatler geçmişti.Matt'in minik bedeni kanlar içinde,salon halısının üzerinde duruyordu.Babası onunla iyi eğlenmişti.Ancak cesedin orada kalmasına izin veremezdi.

Cesedi taşıyıp çöp konteynerlerinin yanına attı ve gitti.Babası hayatına devam ederken Matt'i öldürmüştü.

Matt oraya atıldıktan sonra sadece bir dakika daha yaşamıştı.Bedeni işlevsizdi,hissizdi.Ancak her nasıl olduysa duyguları hala kalbindeydi.Sıcak göz yaşı soğumuş yanağından aşağı süzülürken gökyüzüne baktı Matt.Yavaşça ona doğru düşen kar tanesini görmüştü.İlk defa kar görüyordu,bu ona mucize gibi gelmişti.Mutluydu ve bir iki damla daha akmıştı gözlerinden.Kar tanesi ardında bir sürü kar tanesini getirmişti.Kar taneleri onun saçlarına ve bedenine düşerken Matt onların ne kadar güzel olduğunu düşündü.Hem güzel,hem buz gibi..Tıpkı annesi gibi...

Matt