25. Bölüm

2.5K 173 42
                                    

3 Hafta Sonra

ESLEM

''Hadi ama sıra bende.''diyen Aslı'ya tekrardan ve tekrardan göz devirdim. Beş dakika bile sırada duramıyorsa ben ne yapabilirdim ki?

Şimdi beni biliyorsunuz; bir iddia üzerine Rüzgar'ı harcayacak olan Eslem. Ama ben bu üç hafta boyunca bir şey fark ettim ve o saçma iddiadan vazgeçtim. Zaten neden küçücük bir çocukla iddiaya girdim hiçbir fikrim yok, saçmalıktan başka bir şey değil. Ben gerçekten bu üç hafta boyunca Rüzgar'a ne kadar bağlandığımı anladım. Affet beni Rüzgar, asla bu yaptığım saçmalığı kimseye söylemeyi düşünmüyorum. Söylersem belki güvenini kırarım diye düşünüyorum, ben söylemezsem kimden öğrenecek ki hem?

Rüzgar'ın beni istemeye geldiği günü hatırlıyorum da... O kahveyi Rüzgar'a vermek yerine babama nasılda vermiştim. Ah ah.

2 hafta önce Nesli ve Emre evlendiler ve şimdi ise ben... Kalpten gidiyorum sanırım. O gün gelin çiçeğini ben kapmış bulunup işimi garantilemiştim. Eh sonuçta her zaman Eslem Eslem'dir.

İddiaya uyduğum sürece değiştiğimi fark etmiştim ama ona aşık olduğuma gerçekten emin olunca kendime geldim.

Nesli bana o gün gelinlik denediğimde beğendiğim gelinliği düğün hediyesi olarak almış ve beni gelinlik seçme konusundan kurtarmıştı. Canım arkadaşım...

Şimdi ise ayakkabımı ele geçirmiş durumda olan kızlar isimlerini altına koca koca yazıyorlardı, bir kişi hariç. Nesli aşkına kavuşmuştu ve yazmayada ihtiyacı yoktu, eh yakında benimde olmayacak.

''Ya Sıla banada yer bırak biraz, ayakkabının altı senin isminle kaplandı.''

''Ya kızlar bir sessiz olunda sıranızı bekleyin.''diye azarlayan Hayal di.

Nesli'ye dönüp ''Sanırım ayakkabısız kalacağım.''dedikten sonra birlikte kıkırdadık.

''Çiçeğim nerde?''diye sorunca Nesli komodinin üzerindeki lavantadan oluşmuş demedi bana uzattı. Ayakkabısız olarak son kez boy aynasından kendime baktım. Kahve saçlarım belime kadar dalgalanmış bir şekilde uzanıyordu. Gelinliğim çok fazla şatafatlı olmadığı için saçımıda sade yaptırmaya karar kılmıştım. En tepeye ise küçük bir taç bırakıp saçımı kusursuz bir görüntüye bırakmıştı.

''Eslem..'' Hayal elindeki ayakkabımı bana verince tamamlanmıştım.

Geriye tek şey dışarıya çıkıp Rüzgar ile evlenmekti(!)

''Ben bir Eren'i arayım, ne zaman çıkacaklar.''diyen Sıla'ya kocaman sırıttım. Bu üç hafta boyunca çok fazla şey değişmişti sanırım. Başta tesadüfen olan masum karşılaşmalar bir kavgaya dönüştü. Zamanla kavgalar, tartışmalar azaldı ve şu sıralar ufak atışmalardan başka bir şey yok ve aralarında bir şeyler olduğu apaçık belli.

''Bende Doruk'u arayım. Geldi mi bir öğreneyim.'' Eh zaten çıkıyorlardı, ama siz görmediniz tabii... Doruk Aslı'ya Evlenme teklifi etti, eh benim kadar havalı olmasa da Aslı'nın teklifi romantikti.

''Hayal kız sanada bulalım mı bir tane, haftayada siz evlenirsiniz.''diye Hayal'e imalı bakışlar atınca Aslı hemen oradan atıldı.

''Ben evlenmeden kimse evlenemez, senden sonra sıra bende.''deyince Aslı, hepimiz kendi aramızda gülüştük.

''Ben gerçek aşkı arıyorum kızlar yani çok beklersiniz.''deyince Hayal gülüşmelerimiz kahkahaya dönüştü.

RÜZGAR

''Hala hazır değil mi Eslem.''diyerek Eren'e doğru döndüm.

Son kez papyonumun doğru olup olmadığını kontrol ettim ve cevabını sabırsızca bekledim.

Tencere Kapak // TamamlandıWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu