Tencere Kapak // Tamamlandı

10. Bölüm

ASLI

Bugün resim sergim vardı. Bu yüzden normalden daha erken kalkmıştım. Evet, kendime ait bir galerim var. Resim yapmaya bayılırım. Ayrıca resimlerimi çok beğenirler. Eslem bugün babasından izin alıp şirkete gitmeyecek. Sıla ise abisiyle beraber gelecek. Eslem ile dün telefonda konuştuk ve bana olup biten her şeyi anlattı. Bugünün mükemmel geçmesini istiyordum. Bugünde ilk sergimin günündeki kadar heyecanlıydım. Hızlı bir duş alıp saçımı kuruttum. Daha sonra saçımı düzleştirip üzerime bahar renklerinde, dizimin hemen altına gelen askılı bir elbise giydim. Makyajımı hafif tonlarda yaptım, rujumu elbisemin üzerindeki pembe renkten sürdüm. Son olarak beyaz Kama topuk*( Ön tarafının alçak arka tarafının ise dolgu topuk ve yüksek olan ayakkabıdır.) ayakkabımı giyip aşağı indim. Annem ve babam ile vedalaşıp galerime doğru yol aldım. Oraya vardığımda süslemelere başladım. Bahar havasını katmak için elimden geleni yaptım. Sözde Eslem ve Sıla erken gelip bana yardım edeceklerdi (!) Duvarlara resim tablolarımı güzel bir şekilde astım ve artık gelecek olan kişileri beklemeye başladım. O anda biri belirdi kapıdan. Siyah saçlara sahipti ve harika bal rengi gözleri vardı. Boyu benden en fazla iki üç santim uzun olmalıydı. Beni görünce gülümsedi. Gülümseyince bal rengi gözleri kısıldı. Çok tatlı gözüküyordu. Bende karşılık olarak gülümsedim ve ayağa kalktım.

''Hoş geldiniz.''

''Hoş buldum. Sanırım erken geldim. Daha kimse gelmemiş.''

''Biraz önce sergiye açıldı, yani hiçbir sakınca yok.''

''Teşekkür ederim.'' Etrafına bakınmaya başladı.

''İsterseniz sizinle gezebilirim etrafı, hem resimler ile ilgili sorunuz olursa cevaplarım.'' dedim dayanamayarak.

Yüzündeki gülümseme daha da arttı. ''Çok sevinirim.''

ESLEM

Sabah uyandığımda şok oldum. Sergiye geç kalmıştım. Üstelik Aslı'ya söz vermiştim. Duşa girmeye zamanım yoktu. Bu yüzden hemen mor, kalın askılı balon elbise giydim. Saçlarımı maşa yapıp siyah İskarpin* (Klasik topuklu ayakkabı modeli ve ökçeli ve yüksek topuklu olan ayakkabı modelidir.) ayakkabımı giydim. Duş almadığım için bir şişe parfümü üstüme boca ettim. Odamdan çıkıp aşağıya indim. Babam çoktan şirkete gitmişti. Anneme kocaman kocaman öpücükler yollayıp evden çıktım. Arabama binip son sürat sürdüm. Eğer geç kalırsam Aslı'nın çenesini çekemezdim.

SILA

 ''Abi! Hadi geç kalıyoruz sergiye! Gelmiyor musun?''

Abimi neredeyse tam yarım saatten beri odasından çıkmasını bekliyordum.

''Tamam, şu bölümüde okuyayım geliyorum.''

Abim ve kitapları (!)

''Sen gelme o zaman ben kendim gidiyorum!'' der demez kapı açıldı ve abim elinde kitabıyla dışarıya çıktı.

''Hadi gidelim.''

Hele Şükür(!)

Tam aşağıya inecekken abim engel oldu.

''O giydiğin şey ne?''

Üzerime baktım. Bildiğin elbiseydi işte, ne başka olabilirdi ki?

''Elbise.''

''Neden o kadar kısa?''

Yuh!

''Abicim, farkındaysan elbise tam dizimin hizasında.'' dedim sabır dilenircesine.

''Git üstüne düzgün bir şeyler giy gel.''

Eğer şimdi itiraz edersem inatçılığı tutacaktı ve daha fazla geç kalacaktım bu yüzden ses çıkarmadım. Odama gidip elbisemi çıkarıp siyah pantolon ve beyaz renkte bluz giydim. Saçımı tepeden at kuyruğu yapıp aşağıya indim. Abim bu sefer pek bir memnun olmuştu. Arabaya binip son sürat Aslı'nın yanına ilerledik.