fight and kiss each other hardly

1.9K 142 199
                                    

ALLAH IM HİÇ İÇİME SİNMEYEN BİR BÖLÜM OLDU

YARISINA GELMİŞKEN SİLECEKTİM SİLMEDIYSEM TEK SUÇ AYÇA'NIN

TEŞEKKÜRLER

LAV YU

BY

"Başım çatlıyor." Elimi yanağıma yaslarken gözlerimi yarım bir şekilde kapattığımda Zayn'in gözlerinin üzerimde olduğunu bilmek beni heyecanlandırıyordu. Sürekli beni izlediğinin farkındaydım. Ya da tüm o diğer şeylerin. Değişen auramızın, içimde kıpırdanan tüm o şeylerin ve şu aptal kız ortaya çıktığından beri kalbimin ortasına altın harflerle kazınan kıskançlığın.

Kafasını ellerimin arasında ezerken suratına doğru kahkaha atma isteğime engel olmak zorundaydım.

Zaten baş etmem gereken fazlaca bir baş ağrım ve de tutalan kemiklerim vardı. Zayn'in üzerinde uyumak için en iyi yer falan olmadığı aşikardı ama dün gece bunu yapmıştım. Sonuçlarında neye katlanmak zorunda olacağım umurumda değildi ama işte. Şimdi tüm kemiklerimin aynı anda ağrıyor olması bana hareket etmeyi işkence haline getiriyordu.

"Sana dün eve gidelim diyerek yalvarmama rağmen beni dinlemeyen sendin." Kızarmış gözlerini camdan dışarıya çevirirken burnunu çektiğinde kaşlarımı çattım. "Sarhoş bir insanı dinlememen gerektiğini çoktan öğrenmiş olman gerekiyordu."

"Eğer o sarhoş insan sensen geçerli olan tüm kuralların yıkıldığını bilmeni isterim. Çünkü dayanılmaz bir şekilde çekilmez bir insana dönüşüyorsun." Gözlerini kısıp yüzümü incelerken hapşurduğunda ona peçete uzattım, bana kötü kötü baktıktan sonra elimden aldı ve sümüklerini hiç çekinmeden sildi.

"Özür dilerim." Diye mırıldandım masayı incelemeye başlamışken. Sabaha doğru deniz kıyısı elbette ki dayanılmaz bir şekilde soğuk olmuştu ve henüz yaza bile girmemiştik. Uyandığımda onun ceketi bile bana sarılmıştı ve resmen üzerime kapanmış bir şekilde uyuyordu. Hava orada olduğumuz süre içinde yavaş yavaş ısınmış olsa bile onun hasta olmasına engel olamamıştı.

"Ah, bunu kuru bir özürle geçiştireceğimi sanıyorsan çok fena yanılıyorsun,  bebeğim." Dedi ve sonra söylediği kelimenin farkına varınca gözlerini irileştirerek özür diledi. "Ağız alışkanlığı söylemedim farz et." Haklı olduğunu biliyordum, kız kardeşlerine de böyle sesleniyordu ve buradayken o aptal kızaysa birkaç kez bu lakapla seslendiğini duymuştum.

Evet, kabul ediyorum ki biraz sinir bozucuydu ama ona müdahale edemezdim. Daha yeni arkadaş sayılırdık ve aramızda... Tuhaf şeyler vardı. Oldukça tuhaf ve onun da hissettiğinden emin olduğum şeyler.

Z A Y N

Gözlerini kaçırıp etrafa tuhaf bakışlar atmaya devam ettiğinde önümde ki çayı yudumladım. İkimizde bu aralar çok fazla garip davranıyorduk ve söylediğim önemsiz bir kelime yüzünden ondan neden özür dilediğimi bilmiyordum. Sadece ağzıma dolanıp duran bir şeydi ve ben bunu çoğu zaman fark etmeden herkese söylüyordum.

Louis'ye bile.

İkimizde dakikalar boyunca sessiz kaldık. Ben sümüklerimi silip durdum ve o da bizimkiler yanımıza gelip durduğunda bile telefonuyla uğraşıp gülümsemeye devam etti. Kiminle konuştuğunu biliyordum, onu gülümseten kişinin kim olduğunu ve diğer tüm siktiğimin ayrıntılarını. Onunla birlikte kaldığından beri daha sıkı fıkı olmaya başlamışlardı.

"Merhaba Arilyne." Ron elini onun yüzünün önünde salladığında gözlerimi devirip burnumu çektim.

Beynim burnumdan akıyormuş gibi hissetmeme engel olamıyordum ve sümüklerimi silip durmaktan yorulmuştum.

ZAYN'S aNd Rose'S🌹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin