twelve

2.7K 195 72
                                    

Schistad: Hayatımı mahvettin.

Schistad: Kendini gizleyen bir korkakla dertleşmek aptallıktı.

Bilinmeyen Numara: Kendi hayatını kendin mahvettin.

Bilinmeyen Numara: Benim tek yaptığım Eva'nın senin nasıl biri olduğunu görmesini sağlamaktı.

Bilinmeyen Numara: Yaşadıklarını hak ettin.

Bilinmeyen Numara: Şimdi kendi ellerinle kazdığın o çukurda, kendi pisliğinin içinde boğul.

Schistad: Onu kırmak istemiyordum.

Schistad: Ona değer veriyorum.

Bilinmeyen Numara: Anlaşılan değer verme anlayışlarımız çok farklı Penetrator.

Bilinmeyen Numara: Söylediği her şeyi hak ediyorsun.

Schistad: Biliyorum.

Schistad: Ve bu acıtıyor.

Bilinmeyen Numara: Buna üzülmüyorum nedense.

Bilinmeyen Numara: Kırdığın kalplere say.

Schistad: Bana bir hiç olduğumu söyledi.

Bilinmeyen Numara: Ne diyebilirim ki?

Schistad: Bir hiç olmadığımı söyleyebilirsin?

Bilinmeyen Numara: Bir şey söylemeyeceğim.

Schistad: Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.

Schistad: O benim tek umudumdu.

Schistad: Farklı olduğumu düşünmüş.

Schistad: Bana inanmış.

Schistad: Ve ben bütün bunları bir hiç uğruna harcadım.

Schistad: Canım yanıyor. Canını yaktığımı biliyorum ve bu daha da çok acıtıyor.

Schistad: Kafamı dağıtmaya çalışıyorum ama olmuyor işte. Bana bakışını unutamıyorum.

Schistad: Yaptıklarıma gülecek gibi olmasını ama sert tavrından ödün vermemeye çalışması hoşuma gidiyordu mesela, çıkmıyor aklımdan yüzü.

Schistad: Dans ettiğimiz zaman kollarını boynuma yerleştirdiği anı unutamıyorum. Şu an dediklerim senin için hiçbir anlam ifade etmiyor belki ama parmaklarının değdiği boynumda küçük bir yanma hissediyorum hâlâ.

Schistad: Kısa zaman oldu. Çok bir şey yaşayamadık.

Schistad: Ama hissettim. İlk defa kalbimin attığını hissettim onun yanındayken.

Schistad: Sadece aptalım işte.

Schistad: Dedim ki; bu kız sever. Bu kız beni çok güzel sever. Tenimdeki yabancı elleri siler. Ve unutturur, her şeyi. Bazen yaşadığımı bile.

Schistad: Kahretsin!

Schistad: Bugün üstünde çiçeklerin olduğu hiçbir şey yoktu. Oysa her gün mutlaka, küçük bir bileklik olarak bile olsa yanında taşırdı onları. Onu tanıdığımda ilk bunu fark etmiştim.

Schistad: Eva'ya yakıştığı kadar kimseye yakıştığını görmedim o papatyaların.

Schistad: Her gün çiçekleri benliğine kavuşturan kız, bugün onlardan uzaktaydı. Onun güzelleştirdiği çiçekler, yoktu.

Schistad: Benim yüzümdendi.

Schistad: Ve ben, Christoffer Schistad.

Schistad: Onun kalbindeki çiçekleri yaktım sanırım.

Schistad: Kendimi de ateşe verdiğimi unutarak.

▶▶ Drama.

jente blomster; [chris + eva]Where stories live. Discover now