Bölüm 49

1.4K 30 11
                                    

Melis

En güzel sabaha uyanmış kendimi açmaya çalışıyordum. Dün akşamdan beri aklım gamzedeydi. Ne yaptı diye düşünmeden edememiştim. Eren çoktan kalkmıştı yanımda yoktu. Ben de hemen yataktan kalkıp hızlıca bir adım atmıştımki yine başım dönmüştü. Bu sıralar çok sık tekrarlanan bir olaydı. Yeniden kalktığım yata yavaşça oturdum. Kendimi iyi hissetmiyordum da bugün. Ben yatakta elim başımda otururken içeri eren girmişti. Neşeli sesi kulağıma doluvermişti. "Sevgili karıcım hadi kalk artık" beni yatakta otururken görünceyse hızla yanıma gelmiş benimle ilgilenmeye başlamıştı. "Neyin var miden filan mı bulandı başın mı döndü veya istersen hemen doktora gidelim" kafamı kaldırdım hayır anlamında salladım sonrasında yatağa geri kıvrıldım. Erende hemen yanıma oturup elimi tutuverdi. "Doktora gidip kontrol yaptıralım melis benle daha hiç doktora gitmedin hem" içinin rahat etmiyceğini biliyordum ben ne kadar inatlık yaparsam o da o kadar yapacak "Ama sadece için rahat etsin diye gidicez eren" yavaşça tuttuğu elimi bırakıp belimden destek alarak beni kaldırdı "Şimdi melis hanım on dakikanız var sonra hazır olmak zorundasınız kızım söz konusu" tebessüm ettim tatlı kocam her türlü güldürebiliyordu beni kızımız demişti yine umarıım erkek değilsindir annecim çünkü erkek olsaydın çok alınırdın. Bir elbise çıkarıp hemen üzerimi değiştirdim eren sonrasında yine odaya geldi. "Hazır mısınız?" kafamı salladım. yavaş yavaş aşağı indik. Eren gamzelere doktora gittiğimizi söyleyip kapıya yöneldik. Selim arkamızdan seslendi. "Bizi de bekleyin bende görmek istiyorum gamze bizde gidelim" gamze yine utanıp kzarmıştı "selim neyi görceksin ya başka zaman" seliminde erenden aşağı kalır yanı yoktu. Neyse çok uzun bir inatlaşma sonucu onlarda bizle gelip bebeklerine bakmaya karar verdiler. Ben annemi arayıp emire bakması için bizim eve çağırdım. O da geldikten sonra hemen evden çıktık. Hızlı bir şekilde hastaneye gelmiştik. Çok beklemeden de doktor odasına alındık. "Melis hanım hoşgeldiniz umarım bebeğinizle ilgili bir sorun yoktur" hemen her şeyi anlattım "Daha ilk iki ayda olduğunuzdan biraz baş dönmesi yapabilir" doktoru pür dikkat dinliyordum "İsterseniz bir ulturoson görüntüsünü alalım ama önce kan aldırın" kafamı salladım. Hemen hemşireyle beraber tahlil odasına gittik eren yine gülüyordu hemşire tüpü hazırlarken eren kulağıma eğildi "Buraya ilk geldiğimizde emire hamileydin daha kan alınmadan kolum çok acıdı diye sızlanıyordun tam bir baş belası oldun şimdi birde kız babası yapıyorsun beni" bende gülmüştüm. Haklıydı buraya ilk defa geldiğimde daha çok fazla sevmediğim kocamdan hamileydim ondan bile çok kararsızken şimdi bir tane daha bebeğim oluyordu. Çok garipti aslında hayat ah kahretsin hamileliğin salgıladığı hormonlar. Gözlerim dolmuştu ayağa kalkıp birden ağlamaya başlamıştım eren şaşkın şaşkın bana bakıyordu sıkıca sarıldı bana. "Meleğim ne oldu" biraz geriye doğru aldı beni göz yaşlarımı sildi "Eren ben bilmiyorum seni çok seviyorum ilk geldiğimiz deyince emir geldi aklıma onu sana söylemeden aldırmayı bile düşünmüştüm şimdiyse yine yanımdasın ve yine bebeğimiz için burdayız bilmiyorum işte seni çok seviyorum" diyip yeniden boynuna gömüldüm erenin. Adım gibi emindim hemşire şaşkınlıkla bize bakıyordu. Sonra yeniden gözlerimi sildim erenden ayrılıp koltuğa oturdum. Gözlerimi kapayıp erenin elini sımsıkı tuttum. Gözlerimi açtığımda yatakta yatıyordum. "Kendini o kadar sıkmana gerek yoktu meleğim orda bayıldın o yüzden seni buraya aldılar" kolumda serum başımda eren koltuktaysa birbirleriyle kavga eden gamzeyle selim vardı. "Peki tahlillerde sorun çıktı mı" olumsuz anlamda kafasını sallayıp yanıma yaklaştı. Yüzünde zafer gülümsemesi vardı yine anlamıyorum adam burda yatıyorum be az insaf "Sana demiştim" şaşkın şaşkın yüzüne bakmamı seven biriydi. "Hastaneden çıkalım sana süprizim olucak karıcım" gözlerimi kısıp erene bakınca dahada sırıtmaya başlamıştı "Sevgili kocam ne karıştırıyorsunuz" beni duymazdan gelerek selimlere döndü "Size soramadım sizin ne oldu selim" haklıydı bende hiç sormadım gerçi ne zaman soracaktım. "Abi gamze bir tutturmuş yapamıycaz diye anlamıyor ben istiyorum oğlumu" gamze yine ordan çıkışmıştı "Ya selim belki kız olucak niye oğlum diye tutturuyorsun he ayrıca ya bilmiyorum" selimse her zamanki rahatlığıya "Babalar anlar kızım siz ne bilceksiniz" diye oda içinde bağırıyordu müdehale etme vakti gelmiş geçiyordu "Yeterin yahu hamile olan biziz yani gamze ve ben. dinlencez biz sussun az" erende kendine oturcak bir yer baktı önce sonra yerinde duramaz gibi "Ben gidip doktora ne zaman çıkacağımızı sorayım" diyip odadan çıktı. Çok geçmeden doktorla geldi kontroller yapıldı çıkış izni alıp hastaneden çıkış yapmıştık. Eve gidip televizyonun karşısına oturmuş bir yandan oğlumla oynayıp bir yandan da ereni dinlemeye çalışıyordum "Melis bu akşam yemeği çıkcaz özel bir şey var hazırlan sekizde kapıda ol gelip alcam seni" oyuncaklarını emrle savaştırırken babsını dinlemek çokta kolay değildi "Kaplan geliyo emirr raurr. Tamam hazırlanırım kocacım" her ikisine de yetişiyordum. Saat yedi gibi emiri doyurmuş sonrasında üzerimi değiştirmek için yukarı çıkmıştım güzel ve şık bir elbise seçmiştim. Saçlarımıda şekillendirip saate baktım. Sekize geliyordu yavaş ve sessizce kapıya çıktım. Eren hemen gelmişti. Yol boyu tek kelime dahi etmeden gittik sanki yabancı gibiydik ya da sanki evli olduğum adam o değildi. Bir restorantın önünde durup arabayı valeye verdik. Eren elimden tutup tamamn boş olan restorantın içine getirdi beni. "Neden burdayız" dediğim gibi birkaç mum ışı yayıldı etrafa "Eren konuşmuycak mısınn" sabırsız biriydim "Hatırlamadın mı" şaşkınca bakıyordum yine erene "Neyi" etrafı gösterdi kollarını açarak "Burayı karıcım" gözüm aşinaydı bu ortama sanki bir yerden hatırlar gibiydim. Ağzımı açtım eren benden önce konuşmaya başladı "Dur yardım ediyim burası seni uzun zaman sonra yakından gördüğüm ilk yerdi. Ailelerimiz bizi bir mal gibi satıyor diye düşündüğümüz yer. Sana benle evlenceğini söylediğim senin koşar adım dışarı çıkıp bayıldığın yer karıcım." onun bile gözleri parlarken gözlerimin dolmamasının imkanı yoktu "Hep inkar ettim senle evlenmek istemediğimi söyledim sevgilim ama kusura bakma sana sırılsıklam aşıktım hala. Ve şu an olduğumuz noktaya bakmanı isitoyrum." yavaş adımlarla yanıma geldi çok yakınıma gelince belime koydu kollarını "Kızım ve oğlumu verdin bana dünyalar güzeli bir kadınsın hala. Sen hayatımda gördüğüm ve hayatım boyunca sevdiğim en güzel kadınsın" dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu "Sevdim seni bir kere başkasını sevemem" dediğinde gözlerimden akan yaşlara hakim olamamıştım sıkıca boynuna sarılıp dudaklarınla dudaklarım arasındaki mesafeyi kapatıp sadece onu sevdim. Haklıydı o da istememiştim onu. Şu ansa sırılsıklam aşığım ona arka fonda verilmiş olan teoman olayı daha güzel yapıyordu. Dudaklarından ayrılıp gözlerine baktım "Bugün bana ne söyliycektin eren" belimdeki elinin biri sırtımda dolaşırken "Kızımız olucakmış melis bugün yine dünyaları verdin bana" bugün duyduğum en güzel haber olabilirdi. Elimi boynuna doladım şarkının sözleri ahenk ve ortama kendimi kaptırıp kocamın ellerine bırakmıştım bedenimi bir yandan şarkıyı söylüyor bir yandan dans ediyorduk.
"Sevdim seni bir kere
Başkasını sevemem
Deli diyorlar bana
Desinler değişemem
Daha yolun başındasın
Değişirsin diyorlar
Oysa sana çıkıyor
Bildiğim bütün yollar
Sevgi anlaşmak değildir
Nedensiz de sevilir
Bazen küçük bir an için
Ömür bile verilir."
Bu gece yine muhteşemdi. Bir süre dans ettikten sonra yemeğimizi yedik. Yine gecenin espirisini eren yapmıştı. "Şey yemek yedikten sonra koşarak burdan uzaklaşman gerekmiyor muydu karıcım" ikimizde gülmüştük buna "kızım müsade etmiyor kocacım yoksa bilirsin iki dakika durmam" saat geç olmaya başlamıştı eren şarap bense meyvesuyu içmiştim birazcık sarhoş gibiydi eren "istersen arabayı ben kullanayım" demeden edememiştim ama ereni bilirdim bana asla o kullandırmazdı. Arabayı yavaş kullanmasını bin beş yüz kere tembih ederek eve döndük gecenin sonunda. "Kızımız oluyooo heyt bee" diye biraz sarhoşluğun etkisiyle içeri daldı eren hemen arkasından koşup ağzını kapadım "Eren ne yapıyorsun ama emir uyumuştur" ağzını fermuar yapıp odamıza sessiz adımlarla geçtik. Hemen üzerimi değiştirip yatağa yatmış olan erenin yanına kıvrıldım. Dudağına küçük bir öpücük bırakmayı ihmal etmedim. "Karıcım kızımız olmasaydı seni çok özlemiştim ama " pikeyi üzerime çekerken "Erennn" diye bağırınca susmuştu yine "Her şey için teşekkürler kocacım" saçlarımı okşayarak "Sende bana seni verdiğin emiri verdiğin ve kızımızı verdiğin için teşekkürler" bu gecede mutluydum. Her şey güzeldi. Her şerde bir hayır vardır derler ya işte biz de erenle buna güvenerek evlenmiş gibi bir şeydik. İyi ki evlenmiştim bu adamla iyi ki benim olmuştun kocacım. İyi ki yine benimsin. Bu gece çok yorulmuştum yani öyle sayılabilirdi. Çok geçmeden zaten uyumuştum.

Artık yeni bir bölüm gelsin dedim. Sizi çoook özledim de gece gece dedim oturayım bir yeni bölüm yazıyım. Uzun zaman yazmamanın verdiği şeyle bir oturuşta bence güzel bir şeyler oldu gene. Büsbüyük bir aile olmuşsunuz ben de duygulandım :(

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 23, 2017 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Ilk Ve Tek Olacaksın Where stories live. Discover now