Bölüm 47

561 28 0
                                    

En minnoş okuyucularıma yeni bir bölüm💙
Melis
Elimdeki kağıtla gözlerimi kocaman açtım bu boşanma dilekçesiydi kapıdaki adam ise "eren beyle geçimsizliğinizden dolayı boşanma davanız başladı melis hanım" diye açıklama yapıyordu bana ama eren böyle bir şey istemezdi yapmazdı da hem oğlumuzu düşünür hemde beni düşünürdü ayrıca geçimsizlik mi öyle bir şeyde yoktu aramızda kapıyı ağlayarak kapadım koşarak kendimi koltuğa bıraktım olamazdı biz seviyorduk ki birbirimizi bir anda bir fena olur gibi oldum sanki kayıp gidiyordu bir şeyler aklıma birden bebeğim geldi elimi karnıma koyduğumda sıvı bir şeyler hissediyordum karnıma baktığımda aklıma en son gelecek şey olmuştu önce ereni sonrada bebeğimi kaybetmiştim başım ağrıyor fena oluyordum...
"Melis hayatım uyan " kan ter içerisinde uyanmıştım önce erenin elini tuttum sonraysa bebeğimi "iyi misin meleğim hepsi bir rüyaydı" ağlıyordum çok korkunçtu asla öyle bir şey olamazdı olmamalıydı göz yaşlarımı silip saçlarımı arkada birleştirdi eren "bebeğim yanındayım yok bir şey" sıkıca sarıldım ona korkmuştum beni bırakmasından evet en başta isteyerek evlendiğim söz konusu değildi ama şu an deliler gibi seviyorum bu adamı yanımda olmadığın da canım acıyor yapmasını istemiyorum gitmesini ve beni yalnız bırakmasını "çok korktum çok korkunçtu" kafamı boynuna gömdüm saçlarımı okşayarak beni rahatlatmaya çalışıyordu o da "bana anlat için biraz daha rahat etsin bebeğim" kafamı kaldırdım göz yaşlarımı sildi yeniden anlatmaya başladım bittiğinde bana sımsıkı sarıldı "asla öyle bir şey olmayacak asla bırakmayacağım seni" işte ihtiyacım olan bu sözcüklerdi doyasıya sarıldım ona öyle ağlıyordum ki içeri giren birileri olunca kendimi toparlayıp o yöne döndüm minnoş oğlum yürümeyi öğrendiğinden dolayı kalkınca yanımıza geliyordu hemen gözlerimi sildim kızarmış olduklarından emindim koşup yataktan bir çırpıda kalktım emirin yanına gidip onu öptüm "günaydın oğluşum" o da beni öptü sonra onu kucağıma alıp babasının yanına gittik biraz daha yatakta zaman geçirdikten sonra kalkıp kahvaltı yapmak için aşağı indik gamze ve selim kalkmış oturma odasında sarılmış televizyon izliyorlardı sertçe öksürdüm "öhöm öhöm aile var" gamze hemen kıkırdayarak selimin kollarından ayrıldı "senin kocan var tabi biz iki sarılınca şey oluyo" gamze böyle deyince selim atıldı hemen " istersen bende senin kocan olabilirim hemen bu gün" gamze onu aldırış etmeden benimle mutfağa geldi "eee ne yapıyormuş bir tanecik annemiz" tabakları masaya koyarken gamzeye de cevap verdim "annemiz mutlu değil sabah çok kötü bir rüya gördüm gamze" diyip bir çırpıda gamzeye de anlattım rüyamı "kesin nazar kuzum bunlar kesin" kıkırdayarak erenlere seslendim "evdeki erkek bireyler ve oğluşum hemen kahvaltıya" herkes oturduğunda kahvaltımızıda yapmış olduk sonrasında ise klasikleşen toplama merasimimiz ve ardından gelen uğurlama işlerimizi de halledip oturma odasına oturmuştuk selim bu gün iyileştiğinden beri ilk defa işe gitmiş biz de üçümüz -artık dördümüz demeliyim sanırım- evde yalnız kalmıştık tabi gamzenin müthiş fikirleri buna izin vermemiş yine çıkmıştık evden "şimdi nereye gitcez önce emiri bıraksak bi annene filan meliscik olur mu" bebek arabasındaki oğluşuma baktım "nereye gidicez ki oğluşum teyze seni istemiyo" kıkırdayıp gamzeye döndüm "hiçte bile en çok teyze onu istiyo" yavaş adımlarla ilerlerken gamze bu günkü planını anlattı önce emiri bırakacakmışız ardından en yakın avm de sinemaya girip doyasıya alışveriş yapacakmışız akşamada erenleri ikna edip uzun zamandan beri gitmediğimiz bir klübe gidecekmişiz plan iyi güzelde en son yapacağımıza sanki benim kocam pek ikna olmaz gibi geldi ama gamzeyi bozmak istemedim hemen bir koşu emiri anneme bıraktık ardında da plana göre haraket edip sinemaya girdik çıktığımızda eren arıyordu "nerdesiniz lan siz insan haber verir" sevgi değer kocacım fazla kibardır da "eren şimdi sana konum atıcam oraya gelin selimle sonra yemek yiycez sonra da işimiz var emir annemlerde sorularının cevabı bu kadar şimdi yallah" telefonu kapayıp konumu erene attım ve bir masa bulup orada onları beklemeye başladık geldiklerinde eren hemen siperiş alması için bir garson çağırdı yemeklerimiz geldi neyse yedik filan gelmiştik işin en zor kısmına gamze konuya direk dalış yaptı "acaba diyorum uzun zamandan beri kulübe filan gitmiyoruz gitsek mi" selim "bana uyar " diye katılırken eren hemen atıldı "asla olmaz melis gelemez ee o gelemezse beni de göndermez ssiz ikiniz giderseniz gidin" ben her zamanki gibi saf dışı bırakılmıştım "bir kereden bir şey olmaz bence hem ben bir şey içmem" diyip kendimi attım ortaya erenin ateş eden gözlerini görünce çekilmek zorunda kaldım "bence de eniştecim ya" gamzede ne kadar katkı sağlamaya çalışsada ikna etmesi biraz zor gibi duruyordu "erencimm amaaa çok oldu öyle yerlere gitmeyeli bir kere gitsek hadi lütfenn " gözlerimi kocaman açmış şirin olmaya çalışıyordum gözlerini gözlerimden kaçırdı "neden acaba girmiyosun anne olduğundan olabilir mi mesela" kafamı iki yana salladım "sen de babasın ama gidiyosun" elimden tuttu "aynı şey değil sen bir bayansın" elimi çektim yine inatlaşıyprdu keçi "alakası yok ama sen şu an kadın erkek ayrımı yapıyorsun" gamzeye sinirle baktı "senin gamze neyse bir şey demiyorum tamam lan gidicez ama bir kişi dönüp bakarsa bir daha asla benden izin alamazsın" yanağına bir öpücük kondurdum "canım kocacım" elimden tuttu ve arabaya ilerlemeye başladık üzerimde normal bir elbise vardı diz kapaklarımın azcık üzerinde olması fazla kısa yapmıyordu onu değil mi eren sanırım bakma konusunu o yüzden açtı kısa buldu yine belli önce eve gittik biraz makyaj ve birazda süslü kız olabilmek istedik çünkü sonrasında aşağı indiğimizde eren yine bağırmaya başladı "bu ne melis sadece bir tişörtle mi çıkacaksın dışarı" elbiseme tişört demesi "erencim o elbise bi kere" orurduğu koltuktan ayağa kalktı "o zaman dikim hatası var bu elbisenin etek kısmını dikmeyi unutmuşlar" niye benim anlayışlı bir kocam yoktu mesela gamze tamamen üzerine yapışan artı kısa bir elbise giymiş ancak selimin gıkı çıkmıyor bende bir tane istiyorum bunlardan "hadi gidelim yaa" eren sinirle gelip elimi tuttu "akşama gelince seni pişman edicem annecim" arabaya binip kısa mesafelik mekanımıza gitmek için yola çıktık geldiğimizde baya kalabalık olduğunun farkına vardım içeri girerken tamamen bedenimi kendine yapıştırmış olan eren yüzünden yürüyemiyordum bile gidip bir masaya oturduk masayı donatan garsonlar içecek siparişlerini alıp onlarıda getirmişlerdi tam elim bir bardağa giderken yine sevgili kocacığımın sesi "melis o su değil" su içiceğimi söylemiştim çünkü bana bir boş bardak uzatıp su şişesini alarak bardağımı doldurdu "al bunu iç hadi bakalım az sonra kalcaz zaten çok fazla ses var" haklıydı başım ağırmıştı biraz daha oturup saat geç olduğunun farkına varınca kalmak zorunda kaldık hesabı ödeyip kalktık yine bedenim erene yapışık yürüyemez halde mekandan çıkarken kapıdaki sarhoşlardan biri tam anlamıyla sarhoş gelip erene çarptı adam zaten zor ayakta duruyor eren arkasını dönüp "dikkat etsene lan" diye bağırınca sarhoş grubunun tüm dikkati üzerimize çekildi "dikkat etmezsem ne olur süt çocuğu" erenden küçük olduğu belliydi ve eren asla altta kalmazdı elimi bıraktı "hadi abicim sarhoşsun zaten uzayın burdan" arkamızı dönmüş uzaklaşıyorduk bu sefer sarhoşlardan diğerleri "hey yavrum kıza bak be" diye bağırınca selim de eren de o yöne dönmüştü doğla olarak erenin kolundan tuttum "tek kız biz yokuz hadi gidelim lütfen" eren etrafa bakındı bende baktımda başka kız niye yok ki "evet melis tek kız sizsiniz" kolunu ellerimden çekti selimde kızmıştı anlaşılan ay totoşumun beyleri kızmışlar birde erenin kolunu yeniden tuttum "oğlumuz evde bizi bekliyo gitsek iyi olucak" kafasını salladı "haklısın bir grub itle vakit kaybetmemeliyiz" sonunda noktasını bulmuştum arabaya ilerlemeye devam ettik hemen gecenin bitmesini istiyordum annemlere gidip emiri aldıktan sonra eve geçtik hemen üzerini değiştirip önce emiri sonraysa kendimi yatağa attım erende yanıma uzandı hemen zaten "bu kadar kıskanç olmana gerek yok" yorganı daha çok üzerime çekip daha sıkı örttü beni "elimden gelen bir şey değil sen fazla güzelsin" istemsizce sırıtmıştım yine bu adam bir harikaydı ve bende onun karısı olan bayan harika çok uzun dayanamamış kapamıştım gözlerimi yine uyumuştum ama bu sefer kötü kabuslar görmemek dileğiyle...
Bu sefer kısa sürede yazdım çünkü çok uzun zaman bekletiyordum sizi bu arada minnoş tanelerim kitabımız bir kaç ay sonra bir yaşında olucak biz bir aileyiz sizde bu ailenin en nadide parçaları💙

Ilk Ve Tek Olacaksın Where stories live. Discover now