Bölüm 13

140 86 8
                                    

     Cevher, Hülya'dan hayatını çalan doktorun ismini öğrendi. Doktorun adı Öktem'di. Cevher, güçlükle bulduğu Doktor Öktem'in çalıştığı hastaneye gitti. İlk önce Öktem'i bulacak; daha sonra da hayatını karartanlardan teker teker hesap soracaktı. Gerçek ailesini bir an evvel bulmak istiyordu. Ekrem'i öldürmekten son anda vazgeçmiş; ailesini bulması gerektiği fikri beynine hakim olmuştu. Hastaneye girdi ve sekretere sordu.

      "İyi günler. Ben bir şey soracağım. Öktem adında bir doktorunuz var mı? Soyadı Karaaslan. Öktem Karaaslan. "

     Sekreter, bilgisayarını kurcaladı ve cevap verdi:

     "Hayır, o isimde bir doktorumuz bulunmamakta. "

     Cevher'in bozuk olan morali daha da bozuldu. Sakalını sıvazladı; bir of çekti. Arkasını dönüp gerisin geriye döneceği sırada arkasından biri seslendi.

     "Dur bir dakika delikanlı. "

     Cevher, arkasını döndü. Ona seslenen adam konuşmasına devam etti.

     "Sen niçin arıyorsun Öktem'i ? "

     Cevher'in birden gözlerinin içi parıldadı.

     "Siz tanıyor musunuz onu? Nerede olduğunu biliyor musunuz? "

     "Sakin ol delikanlı. Bu ne telaş böyle? Neden aradığını söylemedin? "

     "Bu özel bir mesele. "

     "Anlıyorum. Burada çalışıyordu ancak altı ay önce ayrıldı. Kızının durumu ağırlaşınca hastaneden ayrılmak zorunda kaldı. "

     Cevher, Öktem'in bir de kızı olduğunu öğrenmişti. Üstelik kızının bir hastalığı olduğunu da.

     "Onun bir kızı mı var? "

     "Evet, evet delikanlı. "

     Cevher, bir an önce Öktem'in yerini öğrenmek istiyordu.

     "Peki siz şu an nerede olduğunu biliyor musunuz? "

     "Hayır. Açıkçası hiç merak etmedim. Ama onun kaldığı yeri bilebilecek olan birisini tanıyorum."

     "Kim O? Bana söyler misiniz? "

     "Elbette. O hala bu hastanede çalışıyor. Öktem'in en yakın arkadaşıydı. Dur ben sana onun telefon numarasını vereyim. "

     Cevher, Öktem'in en yakın arkadaşının; belki de Öktem'in yerini bilen tek kişinin telefon numarasını aldı ve ümitsizlik kuyusuna düşeceği anda elinden tutan adama teşekkür ederek hastaneden ayrıldı. Öktem'e ulaşmak için bulacağı ilk isim Doktor Mirza Doğan'dı. O gün hastanede bulunmadığını öğrendiği doktorun elde ettiği telefon numarasını aradı. Telefonda Öktem'in adından hiç bahsetmeyerek bir yerde buluşmak için randevu aldı. Arabasına atladığı gibi hemen randevulaştıkları çay bahçesine gitti. Heyecanla, sabırla, öfkeyle Doktor Mirza'nın gelmesini bekledi. Yarım saat sonra geldiğinde birbirlerini zor da olsa buldular. Doktor Mirza, bu görüşmenin sebebini merak ediyordu.

     "Beni buraya neden çağırdınız? Siz kimsiniz? "

     "Doktor Öktem sizi aramış ama ulaşamamış. Kızı ile ilgili önemli bir problem var. Sizinle görüşmesi gerekiyor. "

     "Ne? "

     Doktor Mirza, şaşırmıştı. Verdiği net tepkinin ardından göz ucuyla telefonuna bakmaya çalıştı. O sırada Cevher, oturduğu yerden kalktı ve hızlıca Doktor Mirza'nın oturduğu sandalyenin yanına koştu. Hemen elinden telefonu kaptı. Koluyla, Doktor Mirza'nın kafasını sıkıştırdı.

     "Ne diye kaydettin lan Öktem'i? Söyle! Tek tek ararım herkesi. "

     Cevher, bir yandan telefonun rehberini kurcalamaya devam ediyordu. Bir kayıt dikkatini çekti.

     "Bu ne lan? Kefen. Kefen diye mi kaydettin onu? "

     Mirza, hafifçe sırıttı. Bir yandan da telefonunu Cevher'in elinden almaya çalıştı. Ama nafileydi; Cevher onu fena kilitlemişti. İkilinin bu mücadelesine tanık olan çevredekiler de yavaş yavaş üstlerine sinmiş korkuyu atarak ikiliyi ayırmaya gelmişti. Cevher, adamı bıraktı ama telefonu bırakmadı. Koşturarak arabasına doğru ilerledi. Mirza'nın onu kovalayacak takati yoktu.

     Cevher, arabasını tenha bir yere sürdü. Peşinde kimsenin olmadığından emin olduğunda arabasından indi ve telefonda bulduğu tuhaf bir isimle kaydedilmiş numarayı çevirdi. Birkaç saniye içinde telefon açıldı.

     "Alo! ...Kimsiniz? "

     "Öktem! Sen misin Öktem? "

     "Hahaha! Hahaha! Beni tanımadın galiba delikanlı. Hastanede karşılaştık ya seninle. Ne çabuk unuttun beni? "

     Cevher, şaşkındı; öfkeden deliye dönmüştü. Birileri onunla çok sinir bozucu bir oyun oynuyordu. Telefondaki adam konuşmasına devam etti.

     "O kadar kolay değil Cevher. O istemeden sen onu bulamazsın. "

     

     

     

     

Bahtım BahtımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin