Söz 117

226 24 0
                                    

"Bir günlüğün olsun... Dua dua koksun. Kimselere anlatamadığını, kimselerin bilmesini istemediklerini dökeceğin, arzularını, dileklerini, beklenti ve sıkıntılarını, şükrünü ve tövbelerini dökeceğin bir anın olsun. Dilin kalemin, gözyaşların silgin olsun. Bir günlüğün olsun, adı dua olsun."

Gönül dünyamızda, fikir deryalarımızda, bakışlarımızın kuytu kenarlarında geçmişten kalan izler vardır. Onlar bizlerin geçmişte bırakamayıp da geleceğe beraberimizde taşıdığımız saklılarımızdır. Kopmak isteyip de bir türlü kopamadıklarımız... Kendimizden söküp atmak isteyip de terk edemediklerimiz.

Herkesin bir kuytusu ve kuytularında sakladıkları vardır. Senin, benim, onun. Her birimizin sırladıkları vardır.

Kimi zaman kıyıyı hırpalayan hırçın dalgalar misali acıtır kuytumuzda sakladıklarımız. Hani gönül ya bu... Bir deniz kıyısı misali gibidir.

Yeri gelir yanaklarımızda gamzecikler açtırır kuytularımızda biriktirdiklerimiz. Öyle ya her surette kişinin kendi kaderi dalgalanırdı.

Bir yanlara dönüp de baktığında, bir şeylere dokunduğunda, dinlediğinde birilerini veya işittiğinde bazı sesleri, bir his sindiğinde gönlüne, bakışların hislendiğinde veyahut bir koku seni senden alıp geçmişe serdiğinde düşüncelerini; hep geçmişin kuytularında gizlediğin bazı anları anımsarsın.

İşte o anımsadıkların seni sen yapanlardır. Bizlere renk veren, bizleri şekillendirenlerdir. Bu nedenle sil aklından keşke deyişlerini, ah diye inlemelerini dindir bağrında. Silerken birer birer zihninden keşke deyişlerini, üzerini örterken sinendeki ahlamalarının, ziyadeleştir fikrinde iyi ki deyişlerini. O vakit sinende, sinelerimizde dikenlere rağmen güller açacaktır.

Anlatmadıkların, kimselerin bilmesini istemediklerin, sende yıllanmasını dilediğin sırların vardır. Sana özel, sende özel olan anlar, sözler, suretler, şarkılar, mekânlar, kitaplar, hisler vardır.

Bir kitap olsun hayatında. Sana özel yazılmış sayfalardan ibaret bir kitap olsun yanında. Herkesin haberdar edildiği ama birçoklarının okumayı ihmal ettiği bir kitabı dost bil kendine. Açtığında kapağını, gönlünü genişlettirecek olanından. Okudukça ferahlayacak, ferahladıkça kuytularda biriktirdiklerinin üzeri dolacak. Seni sana özel hissettirecek, seni kıymetlendirecek olanından. Anladıkça okuduğunu eksik yanlarının tamamlandığının farkına seni vardıracak bir kitap.

O kitap yolunda yoldaş olur sana. Yeri gelir kulak verir sözlerine. Gün gelir konuşur seninle. Gerektiğinde âlim olur cevap verir zihnini kurcalayan sorularına. Rehber olur sana, ışıklar saçar yollarına. Belki de en önemlisi hem geçmişini hem geleceğini kucaklar ve siler gönlünün gözyaşlarını, giderir bağrının darlanmış hallerini.

Öyle bir kitap ki... Her satırında iz olur, yollar açar sana. Kalbini yürütür sayfalarının arasında. Asıl düşünmen gerekli olanları düşürür aklına. Gereksiz kırıntıları süpürür kuytularından. Sana seni özel hissettirir, tek biletlik bir yolculukta yolcu olduğunu hatırlatır daima. Öyle bir kitap ki Rab bu yolculuğunda yolluk olarak vermiştir sana.

Öyle ya dünya bir kervan sen ise bu kervanda bir adem. Dolanma kuytularında sakladıklarının arasında, yolculuğuna bak sen elindeki kitabından. Olsun elbet saklıların. Olmasın demiyorum ki kuytuların. Sadece kuytularında saklanmayı terk edip gün ışığına çıkmalı artık diyorum.

Ve bir mekân düşür aklına, ser bakışlarının önüne. Her darlandığında, her mutlu oluşunda yüzünü süreceğin bir yönün olsun hayatında. Öyle bir mekân olsun ki dört bir yanı mamur olsun. Dünyanın hengâmesinden bunaldığında dönebileceğin bir kıblen olsun. Kalbin mutluluktan uçacakmış gibi olduğunda dualarının kanatlanacağı bir mekânın olsun.

Ruhunun esaretlerden azade olup kulluğunun idrakine varabileceği bir mekân olsun. Ve tabii ki bir köşesinde cennetten bir taşı olsun.  Ve tabii ki o köşesine o taşı koyan bir sevgilisi olsun. Hep varmak, vardığında da hiç ayrılmak istemeyeceğin bir yer olsun.

Öyle ya herkeslesin kuytularındakileri döktüğü bir mekânı vardır. Senin mekânın kıblen olsun.  Sahipleneceğin yerin olsun.

Ve bir günlüğün olsun... Adı dua olsun. Avuçların sayfaları olsun. Dilin kalemin olsun. Gönlün ise mürekkebin... Dök olabildiğince içindekileri avuçlarına, yaz dilin ile gönlündekileri semaya. Aç kalbini gökyüzüne, aç ki genişlesin sinen.

==***==

"Gönlün Bir 'Günlük'... Gönül Sayfalarını Ser Avuçlarına. "

  HER ŞEY SENİN İÇİN
İNSTAGRAM HESABIM: er.doganyildirim

HER ŞEY SENİN İÇİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin