Eylül bozulmuş muydu bilmiyordum, çünkü yüzüne bakmak rahatsız hissettiriyordu. Ama elini geri çekip saçlarına götürdüğünü anlamıştım. Murat bana 'seninle gurur duyuyorum aslan gardaşım' bakışını atarken, ben de ona 'eyvallah gülüm' bakışımı attım.

Evet evet, birbirimizle böyle anlaşabiliyorduk. Canım ekürüm.

Elif ve Hazar ikilisi görüş açımıza girer girdiler. Giray'ların olduğu ortama onları sokmak en son isteyeceğim şey bile değildi. Murat'ın algısı tamamen Elif'e yöneldiğinde Mete'ye dönüp Murat'ı işaret ettim.

"Elif'i görünce astral seyahate çıkıyor lan bu."

Mete'nin bana bakıp destek vermesini beklerken, onun da Hazar sayesinde algısını kaybettiğini anlamam uzun sürmemişti.

"Hey yavrum hey, sen de gidiksin."

Elimi kaldırıp Mete'nin kafasının arkasına vurduğumda kafası hafif öne gitti ve sinir kusan bakışlarıyla bana döndü.

"Ne vuruyon lan?"

Kaşlarımı çatıp konuştum. "Öküzün trene baktığı gibi bakmasana lan baldızıma."

Mete kafasını sola yatırıp dudaklarını oynatarak "Ya Sabır.." dediğinde "Amin evladım," diye karşılık verdim.

Elif'le Hazar geldiklerinde Murat yavrusunu avcılardan korumak isteyen bir kaplan gibi atılarak Elif'i kollarıyla sardı ve buradan götürdü. Giray'ın çapkınlığını benim gibi o da hatırlamıştı sanırım. Ulan Giray...

Mete'nin Hazar'ı götürebilecek bir cesareti olduğunu zannetmiyordum ama Giray'a olan bakışlarından ondan haz etmediğini anlamıştım.

Düşüncelerimin zıttı bir şekilde Mete hızlı hızlı Hazar'ın yanına gitti ve kulağına eğilip iki saniyelik bir şey söyledi. Hazar gözlerini devirse de sağa dönüp masalara doğru giden Mete'nin arkasından sinirle ayağını yere vurdu ve onun tam tersi yöne -Ayşe Halamların olduğu yere doğru- gitmeye başladı.

Bak hele bak... Ergen ergen ilişki mi olur lan? Şu düğünü bi atlatalım da ben kıracağım sizin bacaklarınızı.

"Ee Buğra? Okulun yeni bitti. Ne bu böyle, erken yaşta evleniyorsun? Kendine yazık etmiyorsundur umarım."

Eylül'ün has kankası Bahar sinir bozucu bir şekilde bana sataştığında gülümseyerek cevapladım onu.

"Eğer şansım olsaydı onu ilk gördüğüm an basardım nikâhı. Pişman değilim, olacağımı da hiç sanmıyorum. Tasalanma sen."

Giray "Oooo, bak şimdi daha çok merak ettim gelin hanımı. Böyle senin aklını başından aldığına göre, güzel biri sanırım," dediğinde içimden Allah'a öfke kontrolümü elimden almaması için dua ediyordum.

"Seni hakediyor mu bari?" diye sordu Eylül buz gibi sesiyle. Ben cevap vermeden ekledi. "Ki davetlilerdeki rüküşlüğe bakılırsa, pek hakediyormuş gibi görünmüyor.."

Yandaşlarıyla beraber kıkır kıkır gülerlerken, şu ortamda daha önceden nasıl bulunduğumu sordum kendi kendime. Yani seni tebrik ediyorum canım kendim, mükemmel bir sabır timsalliği yapmışsın.

Ayağa kalktım. Şu an bu gerizekalılarla sohbet edemeyecek kadar Ezra'yı görmek istiyordum. Ama son iğnelemeye cevap vermem farz olmuştu. Öhöm öhöm.

"Öncelikle, burada gördüğün insanların hiçbiri -başta benim karım olmak üzere- senin yaptığın gibi insanlara dış görünüşüne bakıp ucuz laflarla yargılamayacak kadar saygılı ve kimseye kötü gözle bakmayacak kadar imanlı insanlar. O yüzden, karımın beni haketmesini geç.. ben onu ve ailesini hakediyor muyum, benim kafamdaki soru bu."

KuleOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz