7

705 58 15
                                    

Minato amca beni o zamandan beri polis okuluna yazdırdı. Normalde 18 yaşından küçükleri oraya almazlardı. Orada okudum ve polis oldum. Şimdi babamın bana bıraktıklarını yürütüyorum. Tabi o zaman bana kalp krizi demişlerdi. Gerçekten kalp sorunları vardı. Bende inandım. Ama sonra minato-san onu kalbinden vuran kurşunun fugaku'ya ait olduğunu söyledi. Onun peşine düştüm. Güle bilirsin kızmam"dedi ve gözümde biriken yaşı serbest bıraktım.
"Demek durum böyle"gülerek
"Ne kadar amaçsız bir insanım değil mi? Asla yakalayamayacağım bir insanın peşine düşüyorum"

"Amaçsız değilsin"

"Daha beni tanımıyorsun"

"Yine de amaçsız değilsin"buna biraz şaşırmıştım. Esen rüzgarla büzüştüm. Gele gide sonbahar-kış arasını seçtin değil mi?
Titremeye başladım. Rei ise balkon'un en az rüzgar alan köşesine çekilmişti
"Gel"

"Ne? Ciddimisin? "

"Eğer donmak istemiyorsan gel"

"Ben üşümüyorum"dememle rüzgar resmen'ona yapışmazsan dondururum seni' der gibi esti. Rei derin bir iç çekti ve yanıma gelip beni kucakladı. Bense titremekten direnemiyordum. Beni duvarın yanına koyup yanıma çöktü. İkimizinde ceketleri içeride kalmıştı. Ben biraz daha büzüştüm. Rei halimi hark etti ve bana sarıldı. "Ne yapıyorsun? "

"Üşüyorsun. Bende üşüyorum"
Sesimi çıkartmadım. Gerçekten çok üşüyordum. Hatta ona biraz daha sokuldum. Gerçek anlamda şaşırmıştı
"Sadece üşüyorum"dediğimde yüzünde bir sırıtış belirdiğine yemin edebilirim. Ona giderek daha fazla sokuluyordum. Dıştan, buzdan bile daha soğuk göründe bile çok sıcaktı. Ama ben hala üşüyordum. Bu daha ilk gündü ama bu kadar yakınlaşmıştık... Bu çok garipti. Gözlerimi sımsıkı kapatıp soğuğu düşünmemeye çalıştım. Ama ne yaparsam yapayım titremekten kurtulamadım. Sonra etrafımı iki tane kolun sardığını hissettim. Ki öyleydi
"Ne yapıyorsun? "

"Üşüyorsun"

"Daha yeni geldin çek o kolları"dememle kollarını geri çekti ama bir sorun vardı. Kendi de çekilmişti. Ona tip tip bakmaya başladım
"Tamam üşü de öl"

"Aslında onu benim söylemem gerekir. Neyse. Koltuğun altında bir şey var mı acaba? "Ahh rei. Gele gide gece mi kapatacaktın bizi buraya. Bütün ekip yazın çoğunlukla balkonda olurdu bu yüzden sandıklı bir koltuk koydurtmuştuk. Biraz aradı. Sonra siyah bir örtü çıkartıp yanıma geldi ve örtündü. Bencil(ben olsam gebertirdim onu. Zaten sasuke olduğunu biliyoruz) gözlerini kapatıp uzanmaya başladı. Bense ona bakıyordum. Tek gözünü açıp bana baktı.
"İstiyorsan gelebilirsin"

"Hayatta olmaz"

"Sen bilirsin. Teklif var ısrar yok"(sasuke senin içine ne kaçtı?) ciddi anlamda sinir olmuştum. Arkamı dönüp büzüştüm ve uyumaya çalıştım. Ne kadar çabuk uyursam bu işkence o kadar çabuk biterdi. Tam dalacağım sırada bir sıcaklık hissettim. Ama daha gözlerimi açamadan uyku beni kolları arasına almıştı bile.

Gözlerimi açamıyordum ama uyanmıştım. Bu sert, erkeksi koku... Buradı benim yatağım değil! Gözlerimi hışımla açtım. Başım rei'nin göğsündeydi. Dün gece ne halt etmişti o adam? Yavaşça doğruldum ve beni küçük bir hapşırık karşıladı. Rei de bu sayede gözlerini açmıştı.

tutuklusun/sasusaku/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin