Bölüm 5: Rahat Adam

2.8K 114 69
                                    

Sabah Murat'ın telefonunun çalışıyla irkilerek uyandım.
Kafamı göğsünden kaldırıp mükemmel yüzüne çevirdiğimde gözlerini açıp ayılmaya çalışıyordu. Dudakları uyumaktan şişmiş, kıpkırmızı olmuştu.
Murat gece yanımda sızıp kaldıktan sonra belki de yaklaşık bir saat boyunca göğsünde uyumama neden izin vermiş olabilir diye düşünmüştüm. Ama sebebi zaten ortadaydı. Bana söylediklerinden sonra üzülüp bana acımış, açık görüşlü bir psikolog olduğu için de bir erkeği göğsünde uyutmayı sorun etmemişti.
Gözlerini tamamen açtığında tuhafsamış bir şekilde bana bakmaya başladı.
"Biz..."
Sesi kalın ve çatallı çıkmıştı. Gece olanları hatırlamadığını anladım ve yanlış anlaşılma korkusuyla hızla cevap verdim.
"Başımı göğsüne yaslamamı söyledin ve sonra uyudun."
"Ha yok. Onu sormamıştım. Biz çok güzel uyuduk..."
Utancımdan kıpkırmızı olmuş bir şekilde yüzüne bakakaldım ve sanırım hala alkolün etkisinde dedim içimden. O da sözünü yanlış anladığımı farketmiş olmalı ki hemen son cümlesini açıklamaya başladı.
"Yani güzel uyuduk derken, işe geç kalmışım, çok uyumuşuz."
Bunu söylerken utanarak gülüyordu ve sesinde hala uykulu bir ton vardı.
"İki hastamın seansını kaçırmışım ve üçüncüsü başlamak üzere."
Bu kibarca "artık gitmelisin" demek oluyordu.
Murat'ın gerinerek üzerine tişörtünü geçirmesini izledim. Artık yanında çok daha rahattım, eskisi kadar utanıp çekinmiyordum çünkü rahatsız olacağını düşünmüyordum.
Tişörtünü giydikten sonra bir saniyeliğine duraksayıp gözlerini bana çevirdi. Yeni uyandığımdan beynim çalışmaya başlamamış olmalı, eşofmanını çıkarıp pantolonunu giymesi gerektiğini akıl edemedim. Sessizce gülerek gri eşofmanını çıkardı.
Gördüğüm manzarayı size uzun uzun anlatabilmek isterdim. Ama kısa keseceğim.
Gördüklerimi o sırada cinsellikle bağdaşlaştırmamıştım, farklı bir gözle incelemiştim kaslı bacaklarını, belini ve tenini sıkıca kavramış lacivert boxerını. O, her şeyiyle, her yeriyle mükemmeldi ve ben ona baktığım her saniye daha da büyüleniyordum.
Artık dayanamayıp kafamın içinde sürekli cevabını aradığım bu soruyu ona sordum.
"Yanımda nasıl bu kadar rahat davranabiliyorsun?"
Pantolonunu giymeye çalışırken cevap verdi.
"İkimiz de erkek adamız. Çekinecek ne var?"
"Ama ben-" Sanki lafımı kesmek için konuşmamı bekliyormuş gibi anında ciddileşerek konuşmaya başladı.
"Aması falan yok. İyi çocuksun... Ben de rahat bir adamım diyelim."
Konu burada kapandı, ben ise istediğim cevabı alamadım. Neden bilmiyorum ama yaptıkları rahatlıktan fazlasıymış gibi hissetmekten alıkoyamadım kendimi.
O hazırlanırken ben de teşekkür ve veda edip Kerem'in evine geçtim. Kerem okuldaydı ve günün geri kalanını tek başıma geçirdim. Annem veya babam merak edip arar diye ummuştum ama günün sonunda telefonumu çaldıran bir kişi bile olmamıştı. Gece yatağımda uzanmış Murat'la yaşadıklarımızı tekrar ve tekrar düşünüp hayallere dalmışken telefonumun titremesiyle korkudan sıçradım.
1 Yeni Mesaj.
"Umarım günün güzel geçmiştir."
Dr. Murat Çıray.
Mesajı okuduktan sonra sessizce gülmeye başlayıp sırtımı yataktan kaldırdım. Bağdaş kurup göndereceğim cevabı düşünürken gülümseyip dudağımı ısırmaya devam ediyordum.
"Evden çıkmadım."
Telefonumun yeniden titremesi fazla uzun sürmedi.
"Yürüyüşe çıksaydın, hava çok güzeldi."
"Sıcağı sevmem. Senin nasıl geçti? Ayılabildin mi? :D"
":D Bu akşam gerçekten de sadece kahve içiyorum."
"Sevindim. :)"
"Eğer içmek istersen bu kez sen gelmeden önce üstümü giyerim, söz. :D"
Bu mesajını okuduğumda gülerken sessizliğimi korumayı başaramadım. Neyse ki Kerem'in odası uzaktaydı ve uyanmış olması imkansızdı.
Tam odamda duran paslı aynaya bakıp yanına gitmeye hazırlanıyordum ki telefonum yeniden titredi. Fakat bu kez gelen mesaj Murat'tan değildi. Mesajı atan kişi annemdi.
"Senin gibi bir oğlum olduğu için utanıyorum."

Bölümün kalanı için müzik tavsiyesi: https://www.youtube.com/watch?v=uSLn9myCjlw

Otuz saniye önce mutluluktan gülümseyen ben şimdi gözlerim dolmuş öylece ekrana bakıyordum. Ailemi utandıracak bir şey yapmıyordum, yapmamıştım ancak buna rağmen suçlu hissetmeme engel olamadım. Bu gece Murat'ın yanına gitmeyecektim, zaten kalp kırıklığını geçirmeye çalışan birini bir de ben kendi dertlerim ve hüznümle boğamazdım. Hem beni çağırmasının tek sebebi bana acıyor oluşuydu. Acımakta haksız da değildi. Ailemle aramdaki sorunu çözecek olsam bile yapayalnız öleceğimin o da farkındaydı.
Yüzümü yastığıma gömdükten sonra uyuyakalana dek ağladım. Sabah uyandığımda ise Murat'ın bir mesaj atıp atmadığını kontrol etmek için telefonuma baktım ve hiçbir şey yoktu. Ne bir mesaj, ne de arama. Telefonumu umursamaz bir şekilde yere atıp başımı yastığıma geri koymuştum ki dışardaki gök gürleyişini duyunca yatağımdan fırlayıp pencereden dışarı baktım. Şanslıydım, yağmur yağıyordu ve yağmurda yürümeyeli uzun zaman olmuştu. Kıyafetlerimi attığım köşeyi eşeleyip yağmurluğumu buldum, tuvalette yüzümü yıkayıp hızlı adımlarla kapıya yöneldim.
Tam evin kapısını açmak üzereydim ki karşı kapıdan Murat'ın sesini duyunca durdum. Gözümü yavaşça kapının deliğine yaklaştırdım. Zayıf, esmer bir kız siyah botlarının bağcıklarını bağlamaya çalışıyor, Murat ise o sırada onun çantasını tutuyordu.
"Eve varınca bana mesaj at olur mu?" dedi kıza gülümseyerek.
"Her zaman..." diye cevap verdi kız kahkaha atarken. Sonra ciddileşti ve konuşmaya devam etti. "Teşekkür ederim her şey için."
"Rica ederim küçük hanım."
Gördüklerimden sonra kapıyı açacak gücü kendimde bulamadım. Üzerime giydiğim yağmurlukla odama geri döndüm ve yağmur damlalarının gökten düşüşünü izlerken çaresizce ağlamaya devam ettim.

Aradan yaklaşık yirmi dakika geçtiğinde Kerem'in evin giriş kapısını açışını duydum ve altına girdiğim yorganı üzerimden fırlatarak ne olduğunu anlamak için dinlemeye başladım.
Kerem'i zar zor da olsa duyabiliyordum.
"Buyrun? Evet evde uyuyor. İyiydi. Uyuyordum ben bu sabah konuşmadık."
Birine benden bahsediyordu ama kimle konuştuğunu anlamakta güçlük çekiyordum. Annem veya babam benim durumumu kontrol etmek için gelmiş olabilir diye düşündüm. Gerçi nerede kaldığımdan haberleri bile yoktu.
Kerem kapıyı açık bırakarak odama doğru yürümeye başladığını duydum.
Kapımın önüne geldiğinde bağırdı.
"Boraaa!"
Konuşmasına devam ederken gülerek sesini alçalttı.
"Kaslı herifin teki kapıda seni soruyor. Hadi yine iyisin."
Murat... Sanki ne zaman üzülsem bunu hissedip beni iyileştirmek için bir şeyler yapıyordu bu adam. Ben de her seferinde gerçeklerden uzaklaşıp hayal dünyama geri dönüyordum. Kapısından çıkan o kızı gördükten sonra bile hala "belki" diyordum içimden.

Belki, bir ihtimal...

Önce aynada hızlıca saçımı düzelttim, sonra hala üzerimde kalmış yağmurluğumu çıkarıp odamın kapısını açtım. Kerem kapının önünde dikilmiş pis pis gülerek bana bakıyordu.
"Anlatacağım sonra" diye fısıldadıktan sonra evin giriş kapısına yürüdüm.
Murat ıslak saçlarıyla karşımda dikilmiş bana gülümsüyordu. Duştan yeni çıktığını anlamıştım. Cildi parlıyordu.
"Selam uykucu..." dedi kısık bir sesle.
"...Dün gece uğramadın?"
İlerde karşılaşırız da bana bunu sorarsa diye kafamda yalanımı önceden hazırlamıştım.
"Uyuyakalmışım."
Ne kadar da inandırıcı bir yalan.
Gülüşünden bana inanmadığını farketmiştim. Ama sorun etmemişti, inatçı ve ukala bir ses tonuyla cevap verdi.
"Tamam, şu an uyanık olduğuna göre bana geçebiliriz."
"Misafirin falan gelmeyecek mi?"
Bu soruyu sorarken gözlerine öyle net bakmıştım ki kendime şaşırdım. Birkaç saniye ne demek istediğimi anlamaya çalıştı ve sonra gülümsemesi kayboldu.
"Kız arkadaşım, yani eski kız arkadaşım uğradı. Benim bilgisayarımdan hazırladığı belgeler varmış, gelip onları aldı."
O an bu soruyu sorduğuma pişman oldum. Ve benim ona trip attığımı anlayarak durumu açıklamaya başlaması beni çok şaşırttı. Hem açıklamasına ne gerek vardı ki? Evine istediği kızı davet edemez miydi? Ben söyleyecek bir şey düşünürken Murat konuşmasına devam etti.
"Artık kızlarla işim bitti. Galiba tedaviye ihtiyacı olan sadece sen değilsin, ikimiziz."

NOT:
Bölüm 6'nın yayınlanma tarihini ve bölüm fragmanlarını takip etmek için Tedavi'nin Instagram sayfasını ziyaret edebilirsiniz:
https://www.instagram.com/tedaviwattpad/

Tedavi (Gay Temalı)Where stories live. Discover now