@agresif_tavsann

146 23 4
                                    

agresif_tavsann ile de güzel bir zaman geçirdik. Hayran kurguda yazmış olduğu kitapları ile tanınmış ve aynı zamanda çok şirin bir yazar. Bu güzel röportaj için de ona teşekkür ediyoruz :)

Ve ilk soruum, sizi yazmaya iten şeyin ne olduğu hakkında olacak.

- Aslında belirli bir şey olmadı. Ben edebiyatın içinde büyüdüm sayılır. Abim yazar. Bir kütüphanesi vardı. O ne okusa ben de okurdum. Bu şekilde okumayı sevdim. Sonra yazmayı da sevdiğimi fark ettim.

Genellikle buradaki eserlerinizin çoğu hayran kurgu. Diğerleriyle kıyasladığımızda daha farklı kalıyor. Peki sizin için hayran kurgu seçmenizin özel bir nedeni var mı? Ve sizce hayran kurgu yazmak diğerlerine kıyasla daha zor ya da kolay mı? Kitapları yazarken kolay ya da zor diye bir tanım yapabilir misiniz?

- Genel kurgular sosyal platformda yayınlaması daha zor kurgular bence. İnsanlar özgün kurguları daha zor keşfediyor. Hiç görmedikleri karakterleri hayal etmeye bir nevi üşeniyorlar sanki. Mesela genel kurgulara baktığımda, yazar düzelttiği bir kolajla karakterler için seçilen oyuncuları paylaşıyor. Ben bunu hiç sevmiyorum. Herkesin kendi hayal dünyası olmalı. Bu sebeplerden genel kurgu ile okuyucu edinmek zor. Hayran kurgu ise daha ucu açık. Kitlen başından beri o hayran grubu olarak toplanmış oluyor. Doğrusu ben okuyucu toplanması için değil, hayranlık duyduğum insanları yazmayı sevdiğim için başladım. Kimi kolaj yapıyor, kimi video, ben de yazıyorum. Aklımda olan genel kurguları hayran kurguya uyarladığım çok oldu. Mesela Kirpi aslında bir hayran kurgu değildi.

İlk kitabınıza dönüp baktığınızda, yazacak konu aklınıza nasıl geldi? Ve ilk kitabınızla en son yazdığınız arasında sizce bir gelişme var mı?

- Hepsi için geçerli, öyle durduk yere yolda, metroda, uyurken her an gelebiliyor fikir. İlk ve son yazılar arasında çok fark var. İlkinde hiç betimleme yoktu mesela. Bir tanıdığım bana betimleme yazmamı söylemişti ben de arttırmaya çalışmıştım. Sonra sevdiğim yazarları okudukça daha da geliştirmem gerektiğini anladım. Üzerinde hep çalıştım ve şimdiki yazım tarzına kadar hep gözlem yaptım. Şimdi de betimlemeyi fazla kaçırdığıma dair eleştiri aldığım için azaltma çalışmalarına başladım.

Peki hiç kendinizi kötü hissedip bırakmak istediğiniz oldu mu? İstediyseniz sizi bu durumlarda destekleyen kişi kim oldu?

- Hep oldu. Hala da oluyor. Sanırım olmaya da devam edecek. İnsanın hayatının her aşamasında düşüşü ve sonra yeniden yükselişi oluyor. Ben bir kere bıraktım. Ama bunu çok göze batacak şekilde yaptım. Bu hataydı mesela. Şimdi kötü hissettiğimde sessizce köşeme çekilip iyi hissettiğimde kaldığım yerden devam ediyorum.
Arkadaşlarım bu konularda beni çok iyi anlıyorlar çünkü beni tanıyorlar. Sadece tanıyan insanların anlayacağı bir durum bu.

Peki ya yazmak? Yazmak bir sürü farklı basamaktan oluşuyor. Peki ya bu basamaklardan sizce en önemlisi hangisi?

- Ben yazılan şeylerin anlamlı olmasına, insanı düşündürmesi gerektiğine inanlardanım. Bir kere birisi her yazı insana bir şey öğretmek zorunda değil demişti. Hiç katılmıyorum. İnsana bir şey katmayacaksa edebiyatın, en basitinden herhangi bir şey yazmanın ne anlamı kalır? O zaman hepimiz cümleleri yan yana dizeriz ve olur biter. En önemli basamak derinlik bence. Bu hemen akla bol betimlemeyi getirmesin. Çok sade bir dille yazılmış bir şey de olabilir ama kelimeler öyle güzel seçilir, satır altında öyle güzel anlam yatar ki. Bir aşk bile yansıtacaksan altyapıda bir derinlik olmalı. O yüzden yazım tarzından önce de derinlik geliyor bana göre.

Şimdi de karakterleriniz hakkında birkaç soru sormak istiyorum.
Hayran kurgu yazıyorsunuz ki bu da karakterlerinizin özelliklerini istediğiniz gibi değiştirebileceğiniz anlamına geliyor. Karakterleriniz sizden ve çevrenizden etkilenerek mi kağıt üzerine geçiriyorsunuz?

- Hayır. Ben sadece aklıma gelen kurguya uygun karakterler kuruyorum (bazen de tersine karakterlere uygun kurgu oluşuyor) sonra onlar hakkında araştırma yapıyorum. Yazıya dökünce bir nevi o karakter oluyorum. Yazarken karakter nasıl davranır olmuyor, otomatik olarak o karakter nasıl davranırsa artık biliyorum.

Şimdi biraz daha özel sorular sormak istiyorum. Sizin için mutluluk nedir?

- Mutluluk çok geniş anlamlı bir şey. Dönem dönem insanı küçük büyük birçok şey mutlu edebilir. Sanırım benim için mutluluk genel anlamda huzur ile eş değer. Huzurluysam benden mutlusu yoktur.

Son sorum ise sizce anı yaşamak mı geleceğe odaklı hareket etmek mi? Hangisini tercih edersiniz? Eğer geleceğe odaklıysa herhangi bir planınız var mı?

- Anı yaşamak. Plan kurduğumda pek gerçekleşmez genelde.

Röportaj için çok teşekkür ederim.

- Asıl ben teşekkür ederim.


Bu güzel röportaj için kendisine tekrardan çok teşekkür ederim.

Hala kitaplarına bakmadıysanız hemen kendisinin profiline gidip, kitaplarına bir şans vermenizi tavsiye ederiz :)

~Zeynep

~Düzenlenerek yazılmıştır.

| WKK | |Röportajlar|Where stories live. Discover now