Bora önden ben arkadan bağırarak koştururken. Boranin babası önümüze geçti 'Ne oluyor burda' dedi kızmıştı.
'ne bu gürültü ya ta benim odama duyuluyor napiyosun bora sen' dedi boraya kaslarini çatarak.
'Sorun yok baba' derken bana bakti soyleme der gbi kaslarini kaldrdi.
'Ne kas göz yapıyorsunuz anlatın' dedi.
'Selma hanım mobilya seçimi için gelmişti. Sonra giderken bana kartını verdi modellik falan fotografini çekmek isterim dedi. Bora da kartı aldı van vermiyor onu almaya çalışıyordum afedersiniz' dedim tel nefeste hizlica.
Bora ya döndü 'ver bora su kartı' dedi
Bora kartı uzattı. Bana seninle görüşeceğiz der gbi bakti.
babası karti alıp bana verdi 'al kızım herkesin özgür hayatı istediğini yapabilirsin burdan 2 saat önce çıkar fotoğraf çekimine gidersin' dedi
'Tesekkur ederim tamam oyle yaparim' dedim.
Kartı alıp odama girdim borayi babası konuşmak için odasına çağırdı bu arada ben yalnız kalmıştım. Odama girip selma hani mi aradım 'de km hanım ben teklifinizi kabul ediyorum' dedim.
Bir mekan ismi söyledi 'tamam saat 6 da orda olurum' dedim ve telefonu kapattım. Kartı bora bulmasın diye cuzdanimda biyere sıkıştirdim.
Saat 5 buçuğa gelince çantamı alıp ceketimi giyip odadan çıktım. Bora etrafta gozukmuyordu. Gizli gizli asansöre bindim ve çıktım. Sofore taksiyle gidecegimi soyledim ve inu atlattim. Telefonum caldi bora ariyor actim. 'Suan terstayim seni goruyorum cabuk gir iceri geliyorum'dedi
Bora terasta sigara iciyormus telefonu kapattım yüzüne. terasa baktım dil cikarttim. Sigarayı söndürdu orada goremiyord onu galiba geliyordu.hemen taksi gelsin diye.dua ettim. Taksi geldi arkamdan 'simay sakın' diye ses gelirken ben taksiye binmistim.
Taksiye adresi verdim hemen hizli dedim ve ilerledik.
Mekana geldik ındim. Içeri girdim. Boş kolonsuz ışıklı bir mekandi. Selma hanım yanım koştu.'aaa hoşgeldin simay' dedikten sonra 7-8 kişi falan çalışanlara 'arkadaslar bu simay çekimleri onunla yapacagiz' dedi. Beni gösterek.
'Seni kabine doğru alalım mi simay' dedi . Tamam anlamında başımi salladim. Kabine doğru ilerledik. Birsürü kıyafet vardı hepsi de ünlü modacıların eserleri heyecanlanmistim.
'Once sununla baslayalim ' deyip. kirmizi mini ve dekolteli bir elbiseyi gosterek. Kalbinden çıktı yanıma 2 kız bıraktı kıyafeti giymeme biri yardım etti simdi kıyafeti giydim makyaj icin diger kız işe koyuldu.
Makyajım ve kiyafetim tamamlaninca söyle bi aynaya baktım gerçekten müthiş olmustum saçımı da hafif dalgalı yapıp salmistik.
Kalbinden çıktım selma hanımın yanına doğru giderken 'ooooouuuv' diye bi ses bi alkıs burası çok eglenceliydi. 'Cok güzel olmuşsun' dedi selma hanım beni ilerdeki çok ışıklı yere götürdü ve nasıl pozlar vermemi söyledi. Cok egleniyordum bundan zevkli biseydi. Baya çok fotoğraf cektikten sonra. Diğer elbiseyide giymek icin kabine ilerledim. Ben kabinde üstümü degistrmeden boranin dedi gri selma hanımla birşeyler konusuyordu. Ne dediğini anlamadim ama sinirliydi.
Ben kabinde çıktım. 'Bora senin burda ne işin var' dedim.sert bi sekilde.
'Yuru simay gidiyoruz' dedi kolumdan tutup çekti. 'Hicbiyere gelmiyorum yeter ya dedim kolunu hızla çektim. 'Son kez diyorum simay yürü dedimmm' sesini yükselterek bağırdı sesi yankilaniyordu.
'Gel-mi-yo-rummmm' dedim Bende bagirarak.
'Oyle mi sen istedin bunu' deyip yanıma doğru geldi . Ben şaşkın ca bakarken birden ayaklarim yerden kesildi omzuna attı beni. Yürümeye başladı. 'Bir yandan boranin sirtina bırak beni diye vuruyorum bir yandan selma hanim bisey yapsanıza diyorum. mekandan dışarı çıkardı beni ben ayaklarimla tepiniyorum bir yandan hala sırtını yumrukluyorum ama nafile. Arabanın kapisini açtı ve beni içine attı hemen kapıyı kapatti yanıma bindi. Bu mini ve dekolteli elbiseyle utaniyordum resmen
'Saat kaç simay' dedi.
Saate bakıp '8' dedim.
' evet 8' deyince aklıma geldi bugün birlikte yemek yiyecektik .
'Pardon unutmusum' dedim arabayı çalıştırıp hızla ilerledi tek kelime etmedi yol boyunca .
Denizin kenarında sık bi restaurant.
Restaurant takiler 'buryun bora bey' deyip önden gitti eliyle arkasından gitmemizi işaret etti.
Bora elimi tuttu ben garsonun arkasindan yürümeye basladik ben elimi çekmeye calissamda herkes bakiyordu bize o yüzden gulumsemek zorunda kaldım. Garson bi masa gösteri ve gitti denizin kenarinda en koseye otrduk.
