53.BÖLÜM-MEKTUP

664 34 6
                                    


Mesude, Büşra ve Metin Eylül'ün odasında idi.

Mesude: Kuzum benim. Allah seni bana bağışladı. Çok şükür bir şeyin yok.

Büşra: Abla, sana bir şeyler alıp geleyim mi?

Eylül: Olur ablacığım.

Metin ağlamaya başladı.

Eylül: Büşra şu çocuğu da götür. Zır zır başımın etini yedi.

Büşra Metin ile beraber kafeteryaya indi. Kızlar ve Erkekler orda idi.

Kaan: Arkadaşlar, benim ise gitmem gerek.

Kader: Tamam aşkım görüşürüz.

Kaan gitti.

Cemre: İşi çok boşladık bu aralar.

Kader: Aynen.

Meral: Kavulmazsak iyi.

Büşra ve Metin yanlarına geldi.

Songül: Büşra.

Büşra: Ablama bir şey alacağım. Ablam Metin ağlıyor diye yanında istemedi.

Songül: Te Allah'ım ya.

Herkes güldü.

Serkan: Ablana, yakışıklı beyden selam ilet.

Büşra: Nasıl yani?

Serkan: O anlar.

Büşra: Tamam. Metin siz de kalsa olur mu?

Songül: Olur ablacığım.

Büşra gitti. Metin Songül'ün yanında idi.

Metin: Songül abla, senin karnın niye büyük? Çok mu yemek yedin?

Songül: Karnımda senin gibi tatlı bir çocuk yetiştiriyorum.

Metin: Anlamadım.

Songül: Sonra anlarsın.

Güney: Metin, sana şundan alayım mı?

Metin: Evet, al.

Güney: Gel o zaman.

Metin ve Güney masadan kalktı.

Cemre: Ee, cinsiyeti belli mi?

Songül: Yok. Daha erken.

Mert: Sorması ayıp, kaç aylık.

Songül: İkiye girecek.

Ceyhun: Cemre, bir şeyler yapalım mı?

Cemre: Olur.

Büşra odaya girdi.

Büşra: Abla, yakışıklı beyin sana selamı var.

Eylül: Gerçekten mi?

Mesude: O kim kızım?

Eylül: Sarı kafalı, mavi gözlü bir oğlan.

Mesude: Serkan mı?

Büşra: Evet.

Eylül: Kız Eylül Allah iyiliğini versin.

Mesude güldü.

Eylül: Niye gülüyorsun anne ya?

Mesude: Yok bir şey boşver.

Nazan ise gitmişti. Defne evde tekti. Her zaman ki gibi yine annesini düşünüyordu. Çocukluk fotoğraflarına bakmaya karar verdi.

Defne: Ayy, burda çok tatlıyı​m.

Defne eline Cemre ve Serkan ile olan fotoğrafını aldı.

Defne: Üçümüz çok benziyoruz. Mavi gözlüyüz, sarışınız.

Defne fotoğrafları karıştırırken bir mektup buldu. Üstünde "ONLARA BENDEN BAHSET." yazıyordu.

Defne: Aa, bu ne be?

Defne mektubu açıp okumaya başladı.

" Cemre, Defne canlarım. Bir gün bu mektubu bulursanız unutmayın ki sizi çok seviyorum. Zorunda olmasam bırakır mıydım sizi o yetimhaneye? İnsan hiç yavrusundan ayrı kalmak ister mi? Kaç gün ağladım arkanızdan. Evlatlık verileceğinizi öğrendiğimde daha da üzüldüm. Ama sevindim de. Ben bu fakir hayatta size bakamadım. Ama gideceğiniz aile hatırı sayılır derecede zengin idi. Ben de kabul ettim işte. Sonra sizi ayırdıklarını öğrendim. Cemre sen 'Derinoğlu' ailesine, Defne sen de 'Özgün' ailesine verilmişsin. Hemde başka bir erkek bebekle birlikte. Kızlarım, ben anneniz Derya Serizli. Sizi çok seviyorum.

Defne ağlamaya başladı. Okuduklarına şok olmuştu. Hemen Cemre'yi aradı.

Cemre: Defne arıyor.

Kader: Açsana.

Cemre: Açmam.

Cemre telefonu kapattı. Defne bu seferde Serkan'ı​ aradı.

Serkan: Bu seferde beni arıyor.

Güney: Önemli galiba. Açsana bi.

Serkan telefonu açtı.

Serkan: Efendim Defne?

Defne: Se..Serkan.

Serkan: Defne ne oldu?

Defne: Cemre yanında mı?

Serkan: Evet.

Defne: Nerdesiniz?

Serkan: ....

Defne: Geliyorum.

Defne telefonu kapattı.

Cemre: Ne oldu?

Serkan: Ağlıyordu. Cemre yanında mı dedi. Buraya gelecekmiş.

Cemre: Allah, Allah ne oldu ki acaba?

O sırada Feride ve Toprak geldi.

Feride: Kızlar!

Kızlar Feride'ye ardından Toprak'a sarıldı.

Feride: Eylül nerede?

Meral: Odasında.

Feride: Beni götürür müsün Meral?

Meral: Tabii.

Meral ve Feride Eylül'ün odasına çıktı.

Feride: Eylül!

Eylül: Feride Hanım!

Meral: Eylül.

Odadakiler şok olmuştu.

KIRGIN ÇİÇEKLER 🌸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin